vecîbe ve hedeflerin ruhunu kavramayan, biçim ve gelenekleri katı İslâmî kurallara dönüştüren ve bu yüzden geri ve arka planda kalan bir kadın kişiliğini İslâmî bir kişilik olarak tanımlayabilen bir anlayışın hâkimiyeti altındadırlar” (Aktaş, 1991: 57). İslâm dini kadını yüceltmiş, özelliklerine bağlı farklılıklar dışında erkeğe eşit kılıp, âile ve toplum hayatı içinde olması gerekli yerini almasını sağlamıştır.
Hz. Peygamber (SAV): “Bana şu dünyamızdan üç şey sevdirildi: Kadın, güzel koku ve namaz. Fakat benim gönlüm namazdadır” (en-Nesâî, 1982: 28/2,36/1) buyurmuştur. O, hanımlarını ve çocuklarını sever, onların gönlünü hoş etmeye çalışırdı.
Hulefâ-i Râşidîn döneminde müslüman kadının durumu, Hz. Peygamber zamanında olduğundan farklı değildi. Yani, kadınlar hürriyetten devamlı olarak rahatça faydalanmıştır. Câmiye giderler, topluluğa karışırlar, halîfelerin hutbelerini ve yapılan diğer ilmî konuşmaları dinlerlerdi. Evlilik öncesi adaylar arası görüşme âdeti mevcut idi.
Hz. Ali'nin hilafeti zamanında Muaviye ile yapılan Sıffîn savaşında orduyu Muâviye aleyhine tahrik eden İkrîşe bnt. el-Utruş (İbn Sa'd, VIII,347) ve ondan önce Cemel Hâdîsesi'nde Hz. Ali'ye karşı orduya komutanlık ederek savaşa sebep olduğu görülen Hz. Âişe bu dönemin meşhur hanımlarındandır. İlimde meşhur hanımlardan Âişe bnt. Talha b. Ubeydullah ile güçlü şâire Seyyide Sükeyne anılmağa değer kadınlardandır. Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hüseyin'in kızı olan S. Sükeyne, zamanının meşhur şairlerini huzurunda toplar, şiirlerini değerlendirir ve onlara bahşişler verirdi (İbn Sa'd, VIII,347).
Düğün merasimleri iki gün devam ediyordu: a) Nikâh Günü: Akit yapılan bu günde yemek verilir, kadınlar kısmında şarkılar söylenirdi. b) Gerdek Günü: Bugünde yarış merasimleri yapılır, kadınlar oturur, genç kızlar süslenmiş olarak meydana çıkarlar, sonra kadınlar hamâsî türküler söylerlerdi (H.İ.Hasan, 1991: II,275).
Emevîler Dönemi'nde kadının durumu genel olarak H. Râşidîn Dönemi'ndeki gibidir. Bu dönem kadınları -özellikle taşralı olanları erkeklerle yüzü açık olarak rahatça görüşebiliyor, birlikte oturabiliyor, sohbet edebiliyorlardı ve bu gâyet doğal karşılanan
7