İçeriğe atla

Sayfa:Ömrüm.pdf/104

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfada istinsah sırasında bir sorun oluştu

sil eden Bâbıâliye, hükümet-i meşrua-ya kâffe-yi umuru tevdi eylemektir. O zaman sulhumuz daha muayyen, siyasetimiz daha metin olur, devletler de bize ne derece müsaadekâr olabileceklerse olurlar.>>

Mustafa Kemal tereddüd edenleri dinlemedi. Yarım değil, tam zafer istedi. İstediği oldu, tarih ona hak verdi. Ali Kemal da anladı ki sulh ve selamet her zaman hedefe götürmez, bazen harp ve darp iktiza eder. Büyük Zaferden sonra yazdığı başmakalede ki bu son makalesi idi, tarihi 10 Eylül 1922 idi, başlığı da «Gayelerimiz bir idi ve birdir»- yanıldığını teslim etti, şunları yazdı:

«İtiraf eyleriz ki Anadolu'nun son zaferleri kuvvetimize, kılıcımıza dayanarak dava-yı milliyi, hakk-ı hayat ve istiklâlimizi kazanmak içtihadınin velev pek büyük fedakârlıklarla olsada, isabetinin tahakkuk ettiğini gösterir gibidir. Öyle ya, bu zaferler herhalde Yunan gibi bir hasm-1 ezelin ilelebed belini kırdı, bu şark hailesinin ortadan kalkmasına badi oldu. Harp ve darp tarafdarlarının bu nokta-yı nazardan isabet-i itikadları inkâr olunamaz... Böyle olunca muhaliflerin içtihadlarında fena yanıldık. Avrupa ile ihtilafımızı fasletmek için silaha sarılanların ise haklı oldukları, sulh şartlarıni kılıcımız ile, kanımız ile yazdırmak istemekte isabet eyledikleri münsifane teslim edilir.>>

Maamafih, makalesinin devamında, kazanılan zaferden dolayı duyduğu saadeti belirtmekle beraber ilerisi için bir rezerv koy- maktan kendini alamadı ve yazısını şöyle bitirdi:

«Yunanın İzmir'den denize dökülmesi, Edime'nin istirdad olunması, hasılı bu devletin harb-1 umumîde gördüğü bu feci ziyanların böyle kısmen olsun tamir edilmesi gibi bir saadeti hangi Türk takdir etmez, hangi Türk her emelin fevkinde telakki etmez? Muhalefet bu hakikatları teslim etmemek küçüklüğünü asla kabul etmez. Ancak misl-i meşhurumuzdur, «sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer». Bu muzafferiyetler, bu mazhariyetler esaslı ve sürekli olmak için bazı şartlar gerektir ki aradığımız ve dilediğimiz onlardır. Bu şartları biz halen ancak... siyasetle istihsal edileceğine kaniyiz. Şayet Ankara ricalı parlak bir surette azmettikleri vechile bu gayeyi kılıçla, kuvvetle elde ederlerse bizi hem mesut, hem minnetar kılarlar, hâle-yi muhalefetimizi ise kırar, parça parça ederler. Şu kadar ki o şaşaapaş, fakat hatarâne vadinin henüz ilk merhalesindeyiz. Şimdiden karar-ı kat'imizi vermezsek elbette mazuruz.>>

Hayır, Ali Kemal kat'i kararını vermemekte mazur değildi. 'Ankara ricalı', siyasetle kılıcı mezcederek, gayeyi elde ettiler. Büyük Zaferi Mudanya Mütarekesi izledi, Mudanya Mütarekesini de Lozan Antlaşması. Ali Kemal Mudanya başarısının haberini aldı, Lozan başarısının haberini alamadı, çünkü daha çok evvel İstanbul'dan kaçırıldı, Ankara'ya sevki Hükümetce istenildiği halde Nurettin Paşa'nın emriyle İzmit'te öldürüldü. Nurettin Paşa bunu niçin yaptı, belli değil. Yalnız bir şey bellidir Ali Kemal halk tarafından değil, Nurettin Paşa'nın adamları tarafından öldürülmüştür. Halk hiç oralarda değildi.


189