Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/77

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Bu sefer, ben biraz sertleşir gibi davranarak:

— Peki, o halde benimle ne görüşmek istiyorsanız buyurun görüşelim!...

Karşısındaki sandalyeye iliştim, gözlerimi gözlerine diktim. O, birkaç saniye düşündükten sonra söze başladı:

— Ben, hangi çingene kanısını, yahut kızını seviyormuşum bakayım?...

İşte o anda olanca çıplaklığıyla kavradım, Arkadaş, benimle dargın kaldığı bu dört beş gün içinde belki mahallemizdeki başka arkadaşlar arasında onun Topçular'daki harman yerinde bir çingene kızını sevdiğine dair ufak tefek dedikodular olmuş; o da bunu benden bilmiş; şimdi bu meseleyi kendince bir haysiyet meselesi biçimine sokarak benimle ufaktan cenkleşmek istiyordu. Ancak, ben bu eski, çocukluk arkadaşımın huyunu, suyunu, kafasının ve yüreğinin bütün içyüzünü çok iyi bildiğim için onun bu meseleyi bahane edip önce yüksekten atmak, sonra da benimle barışmak istediğinin şimdi farkında idim. Onun için, kendisinin: «Ben hangi çingene kanısını, yahut kızını seviyormuşum bakayım?» diye damdan sapsız balta düşer gibi paldır küldür savurduğu bu sorguya ciddi bir tavırla şu karşılığı yapıştırdım:

— Eğer bana bu sorguyu soracağını bilmiş olsaydım kalkıp da hiç buraya gelmezdim!

— Niçin?

— Zira, sen pek güzel bilirsin ki benim dünyada en sevmediğim şey, dedikodudur.

— Amma bu dedikoduyu ortaya senden başka

kim çıkarabilir; benim harman yerine gidip çinge-

79