Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/76

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Sanki akşamdan beri bende düşünce azmış gibi başıma bir de bu çıkmıştı. Deliye laf anlatmanın güçlüğünü bilirsiniz; bizim çok hayalsever arkadaş bir bakıma yarımca delilerden sayıldığı için şimdi ona meram anlatmakta da bir hayli üzüntü ve sıkıntı içinde kalacağımı hesaplıyordum.

On dakika sonra, kahvenin bahçesine geldiğim vakit o, sözde benim geldiğimin farkında olmamış gibi davranarak dalgın dalgın elindeki deftere göz gezdiriyordu.

Usul usul yanına sokuldum, birdenbire omzunun başında durup merhabayı bastırdım:

— Merhaba İrfan!

Sanki beni şimdi birdenbire görmüş gibi sert sert yüzüme bakarak,

— Merhaba, ama -dedi-, merhaba kelimesi iki dost, iki ahbap arasında karşılıklı söylenen bir kelimedir. O ise ki, şu dakikada seninle benim aramda ne bir dostluk, ne bir ahbaplık, hatta ne de bir tanışıklık kalmıştır. Onun için şimdi merhabayı bir tarafa bırak da, tıpkı bana yedi kat bir yabancı, tıpkı bana yedi kat bir düşman gözü ile bakarak geç, karşıma otur, şu benim için ağır bir haysiyet işi olan meseleyi konuşalım!..

— İrfan, senin gene bugün sinirlerin pek bozuk!

— Yok, rica ederim, mesele hallolunmadan bana öyle pek teklifsizce İrfan diye hitap edemezsiniz!...

— Peki, öyle ise İrfan Bey!

Hiddetle,

— Alayın da hiç sırası değil!

78