Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/33

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Kucağındaki çocuk tıpkı kendisine benziyordu. Fakat bu çocuğun saçları anasınınki gibi simsiyah değil, onun aksine olarak sarımtıraktı.

Kadın, belinin ve sol böğrünün ağrısını anlattıktan sonra bizden bir cıgara istedi.

— Var ise şinci bir cıgaranızı içerim!...

Arkadaş hemen ona cıgarayı uzattı, arkasından da kibriti çaktı:

— Buyurun, yakın!

O, cıgarayı öyle zorlu, öyle derin çekiyordu ki, mübareğin ciğerleri sanki kendi çadırlarının önündeki demirci körüğü gibi alıp veriyordu.

Hoşbeşle, yârenlikle kahvaltımız bitince tirşe gözlü kız hemen ortadaki takımı taklavatı topladı ve gitti, çadırdan bize dört tane de köpüklü kahve getirdi.

Kahvelerden ikişer yudum aldık, almadık; Etem bizim arkadaşa kemanı işmarladı:

— Haydi bakalım, beyağa, tam sırasıdır işte... Çamlıca'nın tepesinden sarıoğlan (güneş) yükselirken sen de buradan başla kemanenle oğlancığı karşılamaya!..

Arkadaş, biraz nazdan sonra kemanı eline aldı... Şöyle telleri bir iki tıngırdattı ve çocuklu dul kadının yüzüne bakarak,

— Nasıl -dedi-, Karmeni çalayım mı?...

Kadınla Etem, ikisi birden sordular:

— Karmen de nedir?

Eliyle uzaktaki Tepebaşı bahçesini göstererek,

— Hani bazı geceler tâ o yandan muzika onu çalar!...

Etem gülerek,

— Ah... ne anlar o zavallıcık muzikadan falan

 
35