Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/291

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

makası atıp hemen koştum ve merakla kapıyı açar açmaz karşımda alı al, moru mor Emine'yi gördüm ve afalladım... O, benim bu şaşkınlığım karşısında gülümseyerek,

— Misafir kabul eder misiniz? -dedi.

Bu sefer olanca ciddiyetimle,

— Gelen misafir tabii kovulmaz; ancak...

— Şu halde, içeriye girebilirim, demek!...

Ben şimdi ne evet, ne hayır demeden o, sokağın sağına, soluna telâşlı birer göz atıp içeriye daldı ve kendi eliyle kapıyı kapadıktan sonra sordu:

— Cici anne yok mu?

— Hasta, yatıyor!

— Vah, vah! Rahatsız ettim sizi... Kendisini azıcık göremez miyim?

— Kendisini görmeğe ne hacet, ne diyeceksen bana de!...

— Ayol, hastayı bir yoklayamaz mıyım, zavallının mübarek hatırcığını bir soramaz mıyım, demek istiyorum!

— İyi ama, gece hiç uyuyamadı, şimdi biraz daldı.

— Öyleyse sizinle biraz görüşelim, sonra uyanırsa gider onun da ellerinden öperim!

— Benimle ne görüşeceksin?

Ev altındaki bir hasır sandalyeye ilişerek,

— Aşkolsun sana İrfan Bey! Nihayet bana, benim gibi zavallı bir maksım (masum) kızcağıza yapacağın bu muydu?

— Ne yapmışım ben sana?

— Daha ne yapacaksın ki... Benim gönlüm demir değil ki ayol, bu kadar cefaya katlansın!

— Ne cefası?

293