Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/277

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

— Ya ya!...

— Geçmiş olsun!...

— Sağ olasınız, elinimetlim, kendi devletlim, İrfan Beyciğim... -Eliyle alnını göstererek -: Diyil böyle bir kabak kafa, benim canım kurban olsun zatınıza...

— Peki Etem... Sen şimdi git, yat bakalım yerine de ben yarın gider, o herifin hâmisi olan Reha Beyi görürüm!

— İlle valâkin şinci, sızlar kafamın içi fena... Ona sebep belki yarın kalkamazsam...

— Haydi sen git, ben gelir, seni yarın yoklarım!

Zavallı Etem, boynunu büktü, karanlıklara karışıp gitti.

Reha Beyi birçok aradıktan sonra nihayet bir akşam Galata rıhtımındaki birahanelerden birinde Benli Lâtif'le yanyana yakaladım.

Nedense, bu akşam, ikisi de bana karşı pek belli olacak bir tarzda soğuk davrandılar. Ben, bunun böyle olacağını zaten biliyordum. Onlar daha yarım ağızla: «Buyurun!» demeden ben yanlarına çöktüm ve onların daha, «Merhaba!» demesine vakit bırakmadan meseleyi açtım:

— Kuzum Reha Bey, bu Feridun denilen katır, benden ne istiyor?

İkisi de afalladılar.

Reha Bey, bilmemezlikten gelerek,

— Hayrola, ne olmuş efendim?

Birden, «Elinin körü olmuş!...»u yapıştıracaktım. Fakat toparlandım:

— Ne olduğundan haberiniz yok mu?

279