Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/245

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Aynalı Küp, bu sefer kahkahayı salıverdi:

— Kah, kah, kah, kah!... Ulan koca çingene. O ayı, bendenizin amca zadem... O, hiç... saldırır mı bana? Kabadayı isen, sen saldır... köpoğlu!...

Etem bu sefer benden cesaret aldığı için ayıyı hemen oracıktaki bir kazığa tutturup yerden kaptığı bir odunla zavallı Aynalı Küpün üzerine atıldı... Atıldı ama, ben hemen bileğinden yapıştım:

— Kendine gel Etem, bırak, o divanenin biridir!

— Divane ise kör müdür gözü tımarcıyı! (Akıl doktorunu)... Ne arar burada gece vakti çadırlar arasında?... Yatar içeride birtakım kibar familyalar? Bunun burası diyil at, ya eşek pazarı; burası herkesin mekân yeri...

Aynalı Küp, yine kahkaha savurarak,

— Vay anam, vay... Ulan, gece yarısı, destursuz harmancı çadırlarına uğradık diye bu kadar kıyamet koptu be!... Ya, yanlışlıkla Sulukule'ye uğramış olsaydık... Kimbilir kaç araba kötek yerdik...

Uzatmayalım, Aynalı Küp orada bir ağacın arkasına sinmiş olan Tornavida Hasan'ın koluna verince biz, Etem, Nazlı, Emine, hep birlikte geriye döndük... Yolda, çok korktular diye Etem, Tornavida Hasan'ın Nazlı da Emine'nin damaklarını kaldırıyor; Emine, korkuyu geçirdiği için el çırparak tatlı bir keriz havası yapıyor, Aynalı Küp de iki adımda bir, kahkahayı salıvererek,

— Ulan... Bu ne güzel memleketmiş be... İnsanı koltukla, türküyle rakı içmeğe götürüyorlar!... —diye söyleniyordu.

O gece sabaha kadar Kazıklıbağ âlemi hep böyle, kâh cümbüş, ahenk, kâh alay, şaka, maskaralık; kâh

247