Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/127

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

çocuk oyuncağı kabilinden bir gönül eğlendirme işinden fazla bir şey değil... Etem denilen bu herif de oldukça kurnaz ve oldukça şunu bunu bilir bir herif olmasına rağmen, fasafisonun biri... Yapsa yapsa nihayet, İrfan'dan beş on para rakı, cıgara parası sızdıracak, işte o kadar... Alt tarafı bizim İrfan'ın, böyle garabetlerden hoşlanması... Kendisini çingeneler arasında birşeyler yapıyorum sanması... Kendi kendine vakit geçirecek hoppaca maceralar icat etmesi... Bunda merak edilecek bir şey yok... Bırak oğlancığı kendi haline, kendi keyfine, ne yaparsa yapsın!...

— İyi ama Nâzımcığım, beni de boyuna kendisi ile beraber çingenelerin peşinde sürüklemek istiyor.

— Sen de gitmeyiver canım

— Gitmezsem kafa tutuyor; bilirsin tabiatini, buluttan nem kapıyor.

— Daha olmazsa sen onu bana gönder, «Bu işlerden Nâzım daha iyi anlar; hattâ dayısının Yakacık taraflarındaki çiftliğinde bu çingenelerle çok düşüp kalkmıştır. Biraz çingenece de bilir; onun için sen ona git, onunla daha iyi iş yaparsınız!» deyip bana yolla!

— İyi ama, biliyorsun ki, yarın sabah onunla buluşacağız. Yine kimbilir beni nerelere sürükleyecek?

— Öyleyse, sen yarın sabah onu al, doğruca Aksaray'a, bana gel, ötesine karışma!

— Peki, şimdilik eyvallah!

— Eyvallah canım, güle güle!

Ertesi gün İrfan, Nâzım, ben, üçümüz İstanbul kırlarında gezmediğimiz, dolaşmadığımız yer kalmadı. Fakat, bütün bu gezip dolaştığımız yerlerde görüp

duyduklarımız yine hep aynı şeyler, aynı görünüşler,

129