Riyâh-ı Mesâ
Akşamın bâd-ı pür sâfirinde
Aglıyor kalbimin gam u hevesi...
Aglıyor hâmemin sarîrinde
Şi'rimin lafzı, vezni, kafiyesi...
Bugün akşam niçin hazîn oldu?
Nereden geldi nâgehân bu melâl?...
Ey muhibbem, niçin yüzün soldu?
Böyle nâgâh eden nedir seni lâl?
Aşkın eyyâm-ı nevbaharında
Titretir kalbi bir hirâs-ı firâk:
O mudur bizdeki bu istigrak?
Akşamın bâd-ı bîkarârında
Bütün evvel sevenlerin ye'si
Söylüyor bîkararî-i hissi...
Bizi rabteyleyen bu hissiyâ₺
Daha kaç hafta berdevâm olacak?
Bu muhabbet, bu ibtilâ, bu hayat
Yine evvelkiler gibi solacak...
O zaman, ey muhibbem... ah, o zaman
Bize hep yadigâr-ı aşk olarak
Bir nikâb-ı sehâb içinde nihân
Sâde bir naş-ı münfail kalacak...
İstiyorsan ki bîhaber kalalım
Bîkararî-i kalb ü sevdadan
Ey azîzem, severken ayrılalım....
Ey azîzem bu akşam ayrılalım;
Çıkalım doymadan şu hulyadan
Ebediyyen seninle dost olalım...