Nutuk/4. bölüm/Ankara'ya geliş
Efendiler, Meclis-i Mebusan’ın İstanbul’da toplanmasına mâni olamamak zarureti üzerine, İstanbul’da ictimâ edecek Meclis’te, “vatanın tamamîsini, devlet ve milletin istiklâlini temînden ibaret olan gayeyi muhafaza ve müdafaa için müttefik ve azimkâr bir grup vücuda getirmeyi” yegâne çare olarak mütâlaa ettik. Bunun temîni için, malûmunuz olduğu vechile, 18 Teşrinisani 335 tarihli talimat ve ta’mîmde mebusların muayyen mahallerde grup, grup ictimâ ederek, müdâvele-i efkâr edecekleri mühim noktalardan biri olarak bu meseleyi kaydetmiştik.
Aynı tarihte, düşündük ki bu grubun teşkilini temîn için her livadan birer mebusu Eskişehir’e davet edelim. Eskişehir üzerinden şimendiferle İstanbul’a gidecek mebusları da davet edeceğimiz mebuslarla birleştirdim ve bizzat Eskişehir’e giderek, umumi bir ictimâ yaparak, esaslı bir surette müdâvele-i efkâr edelim. Bu meyânda, İstanbul’da, mebusanın emniyetlerine müteallik tedâbîri de mevzu-i bahis etmek istiyorduk. Fakat bundan sonra vereceğim izâhâtla, aynı ictimâı Ankara’da kalarak yapmayı tercih ettik. Daha bir ay kadar Sivas’ta kaldıktan sonra nihayet Ankara’ya hareket ettik.
Ankara’ya muvâsalatımızı, 27 Kânunuevvel 335 tarihli, şu açık tebliğ ile ta’mîm ettik:
Sivas’tan Kayseri tarîkiyle Ankara’ya hareket eden Heyet-i Temsiliye, bütün güzergâhında ve Ankara’da, büyük milletimizin hâr ve samimî tezâhürât-ı vatanperverânesini içinde bugün muvâsalat eyledi. Milletimizin gösterdiği eser-i vahdet ve azim, memleketimizin temîn-i istikbâli hakkındaki kanaatleri, lâ-yetezelzel bir surette tarsîn edici mahiyettedir.
Şimdilik, Heyet-i Temsiliye merkezi Ankara’dır. Takdim-i hürmet eyleriz efendim.
Mustafa Kemal
2 Kânunusani 336 tarihinde, cemiyet heyet-i merkeziyelerine, Hacıbektaş’ta Çelebi Cemalettin Efendi’ye, Mutki’de Hacı Musa Bey’e ayrıca bir tebliğde bulunduk.
Bu tebliğimizin metni ve tarz-ı tahriri, şöyle idi:
... Seyahatimizdeki müşahedât ve tetkikatımız, bizlere, Cenâb-ı Hâfız-ı Hakiki’nin inayet-i rabbaniyesiyle tecelli eden millî birliğimizin müstenid olduğu teşkilât-ı milliyenin taazzuv etmiş ve mukadderât-ı millet ve memleketi tahlîs için bi-hakkın şâyân-ı istinâd bir kuvvet ve kudret haline gelmiş olduğunu, maaa’ş-şükran gösterdi.
Vaziyet-i hariciye, bu millî azim ve vahdet sayesinde Erzurum ve Sivas Kongresi esâsâtı dairesinde, menâfi-i mülk ü millete müsait bir şekle girmiştir.
Mukaddes vahdet ve azm ü imanımıza istinâden mutalebât-ı meşrû’amızın temîni gününe kadar, kemâl-i sebat ile çalışılması ve bu beyânâtımızdan, köylülere kadar milletin dahi haberdâr kılınması ta’mîmen ricâ olunur.
Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi namına
Mustafa Kemal