Nutuk/3. bölüm/Dört aykırı nokta-i nazar ve aldığımız karar
Efendiler, bu tarihe kadar cemiyet heyet-i merkeziyelerimizden vâki olan istilâmatımıza vürûd eden cevaplar, dört nokta-i nazara ayrılıyordu.
1. nokta-i nazara göre: Meclis-i Mebusan’ın hariçte ictimâı muvâfık görülüyordu.
2. nokta-i nazara göre ki, bu nokta-i nazarı serd edenlerin başında Erzurum, Trabzon, Balıkesir ve bütün Karesi, Saruhan heyetleri bulunuyordu; İstanbul’da... İstanbul’daki ricâl ve zevâtın hemen kâmilen bu fikirde olduğunu biliyoruz. Pâdişâh’ın arzusu, hükümetin ısrarı da bu idi.
3. nokta-i nazar ki, Trakya-Paşaeli’nin fikri idi: İstanbul civarında...
4) Bir kısım heyet-i merkeziyeler de Salih Paşa’nın, kanaat-i zâtiyelerine istinâden hükümetin muvafakati halinde, hariçte ictimâda bir mahzur görmüyorlardı
Efendiler, hükümet-i merkeziye ve onun yardakçılarının, efkâr-ı umumiyeyi ne derece teşettüt ve teşevvüşe uğratmış olduğunu, milletin izhâr ettiği bu ihtilâf-ı efkârdan sühûletle anlamak kabildir.
Artık bunun üzerine ısrarın, muzır netâyic vereceğine hükmetmek de müşkil değildir.
Şimdi, 16 Teşrinisani 335’ten 29 Teşrinisani 335 tarihine kadar günlerce devam eden müzakere ve münakaşattan çıkan netâyic ve mukarrerât zabtını aynen nazar-ı ıttılâ-ı âlilerinize arz ediyorum:
1– Meclis-i Millî’nin İstanbul’da ictimâındaki mehâzîr ve mehâlike rağmen, hükümet-i seniyenin hariçte ictimâına adem-i muvafakati yüzünden ve memleketi buhrana dûçâr etmekten ictinâben, İstanbul’da ictimâı zarureti kabul edildi. Ancak âtideki tedâbîrin ittihâzı lüzumu takarrür etti:
a) Bi’l-umûm mebusları vaziyet hakkında tenvîr ile münferiden mütâlaalarını talep etmek.
b) Mebuslar, İstanbul’a gitmeden evvel Trabzon, Samsun, İnebolu, Eskişehir ve Edirne gibi mahallerde kısım kısım toplanarak Meclis-i Millî’nin İstanbul’da ictimâına nazaran gerek İstanbul’da ve gerek hariçte alınması lâzım gelen emniyet tedâbîrini ve programımızın esâsâtını müdafaa edecek kuvvetli bir grubun vücuda getirilmesi esbâbını tezekkür ve teemmül eylemesi.
c) Teşkilât-ı cemiyeti sür’atle teşmil ve tarsîn için kolordu kumandanlarının, mıntaka kumandanları ve ahz-ı asker rüesâsı vasıtasıyla delâlet-i seria-i fiiliyede bulunmaları.
d) Bi’l-cümle rüesâ-yı memûrîn-i mülkiyeden her ihtimale karşı teşkilât-ı milliyeye sadakatte bulunacaklarına dair söz almak ve kendilerinin vesâit-i mevcudeleriyle teşkilât-ı cemiyeti, taazzuv ettirmeye sür’at-i tevessüllerini talep etmek.
2– Meclis-i Millî İstanbul’da ictimâ ettikten sonra mebusan, emniyet ve serbestî-i tâm ile vazife-i teşriiye ifa eylemekte olduklarını teyid edeceği güne kadar Heyet-i Temsiliye, şimdiye kadar olduğu gibi hariçte kalarak vazife-i milliyesine devam edecektir. Ancak bi’l-cümle livalardan ve mebus olan zevâttan intihap edilmek üzere birer ve vilâyet ve müstakil livalardan ikişer zatın, nizamnamenin sekizinci maddesine istinâden Heyet-i Temsiliye azası olarak Eskişehir kurbunda cem’ edilerek, vaziyetin tavzîhi ve Meclis-i Mebusan’da suret-i hareketin takriri tezekkür edilecektir. Bu sebeple Heyet-i Temsiliye dahi mahall-i mezkûre intikal edecektir. Bu ictimâı müteakib Heyet-i Temsiliye suret-i münasibede takviye olunduktan sonra diğer zevât İstanbul’a Meclis-i Millî’ye gideceklerdir. Heyet-i Temsiliye’nin vazifeye devam ettiği müddetçe teşkilât-ı milliyenin şekil ve tarz-ı faaliyeti, nizamnamede münderic olduğu gibi olacaktır.
Meclis-i Mebusan, emniyet-i mutlaka içinde bulunduğunu teyid ettiği zaman Heyet-i Temsiliye, nizamnamede mevcut salâhiyetine istinâden, umumî kongreyi ictimâa davet ederek on birinci madde mûcibince cemiyetin alacağı vaziyet-i âtiyenin takarrürünü kongrenin kararına terk edecektir. Kongrenin mahall-i ictimâı ve suret-i in’ikadı, o zamanki ahvâl ve icâbata tâbi olacaktır. Kongrenin davet olunduğu zaman ile in’ikadı arasında geçecek müddet zarfında Heyet-i Temsiliye, hükümet-i merkeziye ve Meclis-i Mebusan riyâseti ile mecburiyet-i kat’iye görmedikçe münasebat-ı resmiyede bulunmaz.
3– Paris Sulh Konferansı, hakkımızda menfî bir karar verdiği ve hükümet ve Meclis-i Millî’ce kabul ve tasdik edildiği halde vesâit-i seria-i münasibe ile irâde-i milliye bi’l-istimzâc nizamnamede musarrah olan esâsâtın istihsaline çalışılacaktır.
Kâzım Karabekir
Mazhar Müfit İbrahim Süreyya |
Hüseyin Rauf
Rüstem Hüseyin Salâhattin |
Hüsrev
Ömer Mümtaz Hakkı Behiç |
Ali Fuat
Bekir Sami Vasıf |
Şemsettin