Nutuk/20. bölüm/Vesika 96
Zata mahsustur
|
Erzurum, 17 Eylül 335
|
Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine mahsustur.
Zat-ı sâmîlerine pek merbût olan kalb ve hissiyâtım itibarıyla, her şeyi açık söylemek kanaatini muhafaza ediyorum. Hissiyât-ı mütekabilemiz de bi’t-tabi ancak buna müsaittir. Paşam Sivas’tan gelen tebligat ve ta’mîmler kâh Heyet-i Temsiliye namına ve kâh re’sendir. 10.9.35 tarihinde Dersaadet’teki hükümete hitaben re’sen tebligat ve ihtaratınız vâki olmaktadır. Buna itimat ve emniyet buyurunuz ki, bu tarzda imzanızla -vâki olan tebligat sizi en ziyade hürmetle sevenler nezdinde bile büyük bir samimiyet ve selâmet-i fikir ile tenkit olunuyor. Ancak âfâk-ı rü’yeti daha dar olan muhîtlerde ve bilhassa Anadolu harekâtını başka şekil ve mahiyette göstermek davasında olanlar nezdinde, bunun ne kadar müessir ve aksü’l-amele sâik olacağını takdir buyurursunuz. Zât-ı devletlerini masûn ve vatan ve millete pek kıymettar bir hatıra-i mevcudiyet olan mesâi-i vatanperverânelerini daima arzu ettiğimiz parlaklığıyla idâme ettirmek esasen pek az ricâl-i fedakârîye mâlik olan vatanımızın mukteza-yı menâfiidir. Binâenaleyh Heyet-i Temsiliye ve Kongre mukarrerâtını daima imzasız, sadece Heyet-i Temsiliye diye neşrini ricâ ederim. bi’t-tabi aramızdaki şifre muhhaberâtının icap ettirdiği şekl-i malûmdaki zâtî imzalara bunun hiç şümûlü yoktur.
Zât-ı sâmîlerinin her halde ortada münferit bir şekilde görülmemesi mukteza-yı nef’-i memlekettir. İttifak-ı ârâ ile ma’rûz olan işbu ricâlarımın hüsn-i telâkki buyurulacağından eminim. Ellerinizden öperim.
Kâzım Karabekir