Nutuk/20. bölüm/Vesika 156/b

Vikikaynak, özgür kütüphane

Amasya’da Heyet-i Temsiliye’ye

Salih Paşa Hazretleriyle mülâkatta hükümet-i merkeziyeye ber-vech-i âti nikatın iblâğının münasip olacağı mütâlaasında bulundum.

a) Siyaset-i dahiliye

b) Akd-i mütarekeden beri on bir ay zarfında kabineler resm-i geçit yapar gibi sık, sık tebeddül etti. Harbiye Nezareti’ne şimdiye kadar bir düzine Nâzır tayin edildi. Buna yegâne sebep kabinelerin âmâl-i milleti ihmal ederek hiçbir kuvvete istinâd etmemesidir. Nâzırların tesirât-ı siyasiyeye kapılarak ve gölgelerinden korkarak gayet cebîn bir siyaset takip etmeleri ve düşmanlarımızın sözleriyle hareket eylemeleri yüzünden millet ve ona zahîr olan ordu şüphe altında bırakıldı. Mütarekenin adı kaldı. Millet birçok felâketlere ma’rûz oldu. Bu suretle milletle Hükümet’in arası açıldı. Böyle zamanlarda her devlet milletin azim ve irâdesine istinâd eder. Meselâ İtalyanlar ve Yunanlıların harekâtı, yaygaraları meydana misâl olarak dururken Hükümet’imiz mitingleri bile men’ etti. Milleti büsbütün ihmal etti. Bundan sonra hükümet-i merkeziye milletin azim ve irâdesine istinâd ederek cesurâne ve dûrbînâne bir siyaset takip etmelidir. Ve Millet Meclisi’nin küşâdı hakkındaki vaat infaz edilmelidir.

c) İstanbul Düvel-i İtilâfiye’nin taht-ı tesirinde bulundukça Millet Meclisi’nin İstanbul’da bu toplanması mahzurdan sâlim değildir. İstanbul’da kadınlarımızı bile İngiliz Muhipler Cemiyeti’ne idhâl eden müessirat, meb’ûslarımız üzerinde mühim tesir yapabilir. Emniyet-bahş rol ve neticeye kadar meb’ûsan memleket dahilinde münasip bir noktada toplanmalıdır. Ve memleket dahilinde ve hassaten İstanbul’da Kürt Teali Cemiyeti gibi camia-i Osmaniye’nin parçalanmasına hizmet eden azalarından vicdanlarını sattıkları delâil ile anlaşılan cemiyet ve fırkaların ifsâdatına ve düşman parasıyla çıkan muharrik gazetelerin muzır neşriyatına nihayet verilmelidir. Malatya Mutasarrıfı Halil Rami Bey’in Kürt Cemiyeti’nin ve Ermeni Patrikhanesi’nin muâvenet ve tesirâtıyla Malatya’ya tayin edildiğini alenen söylemiş ve Kürdistan istiklâlini hazırlamaya çalışmıştır. Kürtlerle beraber İngiliz Binbaşısı’nın Malatya’ya geleceğini üç aydan beri söylemekte imiş. Bu misâlden ders-i ibret alınarak tayinde hiçbir tesirâta kapılmamak ve sırf vatanın selâmeti düşünülerek intihap edilmelidir. Kürdistan’a sulhun akdine kadar yerli büyük memur gönderilmemelidir. Faik Âli Bey, kendilerini burada İngilizlerin tayin ettirdiğini müftehirâne söylüyor. Bu fikirde olan Vali’nin ne iş göreceği bedîhîdir. Umûr-ı devlete müteallik mesâilde düşmanların fikrine mürâcaat izmihlâlimizi mûcib olur.

d) Refik Halid, Ali Kemal Beyler, Süleyman Şefik Paşa gibi bî-meslek vicdansızları mühim makamlara getirecek Sadrazamlar gelirse iş başına yine (msyaybvn) veliaht-ı saltanat hazretlerinin lâyihalarında teklif buyurdukları gibi zât-ı akdes-i hazret-i pâdişâhînin mevcudiyeti hiç mesabesinde olan fırkalara iltifat buyurmamalarını ve fırka mesâilinin fevkinde bir muvazene temîn buyurmaları (vkvnbaylvn) zât-ı akdes-i pâdişâhî mukarribânının hiçbir tesir-i siyasiye kapılmayacak vatanperver zevâttan intihâbı milletin ahvâlini yakından görerek zât-ı hümâyûnlarına raporla arz-ı ma’lumât etmek üzere şehzadegândan asker olanların muhtelif mıntakalarda orduda hizmetleri elzem görülmektedir. Ve matbûat sansürünün kaldırılması ve zarurî ise tahfifi.

e) Harbiye Nezareti’nin Hıristiyanların terhîsini emretmekle gayr-i Müslimlerin imtiyâzatı tezyîde başlandı. Bu gibi imtiyâzatın müsaadesi nisbetinde ref’i.

f) Mütareke akdinde bulunduğumuz hat dahilindeki memâlik- i Osmaniye’nin Garbî Trakya da dahil olduğu halde doğrudan doğruya zât-ı akdes-i hazret-i pâdişâhînin idâresinde bir şekl-i müstakilde kalması.

g) Hilâfetin âl-i Osman’da kalması.

h) Suriye’deki Cemiyet-i Arabiye’nin fikrini bildirmiştim. Bugün Suriye hiçbir ecnebi himayesi istemiyor. Ve külliyen müstakil kalmak istiyor. Yalnız bî-taraf bir hükümetin müzahereti arzu olunuyor. Mümkün olursa Mısır da dahil olarak, bütün Arabistan’ın Şerif idâresinde istiklâli arzu olunuyor. Fakat Arabistan’da ahvâl-i ruhiye ve tabâyi’-i kavmiye bence ma’lûm olduğu için bütün Arabistan aksâmının Şerif idâresinde bir hükümet teşkil edebilmelerine ihtimal veremem ve hürriyet ve müsavat-ı milliyelerinin temînine muvaffakiyet elverdiği nisbette Hükümet-i Osmaniye’nin azîm bir ekseriyetle rey-i irtibat kazanacağı muhakkaktır. Binâenaleyh Irak, Suriye, Hicaz’ı ve Ceziretü’l-arab’ın (lykrbsnan) akvâmını ayrı, ayrı birer hükümet-i Arabiye teşkil ederek cümlesinin zât-ı akdes-i hazret-i hilâfetpenâhîye suver-i münasibe ile merbutiyetini temîn ve bir konfederasyon teşkili, neticede Hükümet-i Osmaniye’nin Araplarla her suretle uyuşması mümkündür. Osmanlı sancağı da Amerika sancağındaki yıldızlar gibi hükümetlerin adedince hilâl ihtivâsı (tm1hy) makamât-ı mukaddeseye Halife namına memurlar ve bir miktar Osmanlı askeri ikamesi de kabildir.

i) Bir Ermenistan teşkili zarurîdir. Kafkasya’da hükümetimizce tanınmış Ermeni Cumhuriyeti bizim zararımıza tevsi edilemez. Sulh Konferansının ısrarı halinde cüz’î miktarda tashih-i hudut kabulünde fedakârlık zarurîdir ve (ayrakdnklyzasarvnhkyrdvknh) Kafkas bilâ-Ermenistan teşekkül edeceğine göre Azerbaycan İslâm Hükümeti’nin kuvveti az olarak teşekkülüne muâvenet menfaatimiz iktizasındandır. Bunun teşekkülünü ve derecesini tayin Hükümet’e aittir. Yunanistan’ın hakkımızdaki muzır siyasetine karşı Bulgaristan ile iyi geçinmek lâzımdır. Bulgarların da bunu arzu edeceklerini zannederim.

j) Himaye istiklâli muhil olduğundan hiçbir hükümetin himayesi kabul edilmemelidir. Yalnız ziraat, sınaat ve sâir fennî ve idarî hususâtta istiklâlimize halel vermemek şartıyla bî-taraf bir hükümetin müzahereti kabul olunabilir. Suriye Hükümet-i Arabiye’si de bu fikirdedir ve muâvenette Amerika’ya meyyaldir. İstihbarata göre Suriye’de işgal tehlikesine karşı seferberlik yapılması bu fikri teyid eder.

k) Sulh Konferansına itimâd-ı umumîye mazhar, siyasetten anlar, vatanperver zevâtın intihâbı. Ordumuzun istikbâli:

l) Müfettişlikler ve şûrâ-yı askerî ihyâ edilmeli.

m) Emir ve kumanda ve mühim makamât Harb-i Umumî’de tecrübe görmüş, muktedir, namuskâr kumandanlara tevdî olunmalı.

n) Siyasî bir maksatla Enver Paşa’nın gadrine uğramış muktedir mütekaid erkân ve ümerâ mevcuttur. Bunların miktarı da pek mahdûdtur. Bunların iade-i rütbeleri ve istihdamları münasip olur. (hhd) Ordudan çıkarılacak kadro fazlası binlerce ümerâ ve zâbitân varken nâ-ehil mütekaidînin hizmet-i nizamiyeye alınmaması.

o) Zâbitânın terfih-i hali.

p) Düşmanlarımız mağlûpların tahdîd-iteslîhatına çalışırken kendileri mütemâdiyen tezyîd-iteslîhat yapmakta olduklarından sulh konferansında ahvâl-i dahiliyemiz de nazar-ı dikkate alınarak hudutlarımıza ve maliyemizin kuvvetine göre teşkilât-ı askeriyenin kâfi kuvvette ibkasına çalışılması ve sırf mıntıkamı kuvvetsiz bırakarak kolayca zapt maksadıyla General Allenby tarafından Kolordumun lâğvı talep edilmiş ve bu talep şimdiye kadar is’âf edilmemişse de bu fikrin mevcudiyeti Kolordumun bütün muâmelâtına tesir yapmakta olduğundan bu lâğv meselesinde olduğu gibi bütün ordunun, Erkân-ı Harbiye’nin bu müzâhir devletin maiyetine ve nüfûzuna geçmemesine dikkat olunması. Vârid-i hâtır olan ma’rûzâtımdan savâb olmayanlar hakkında tenvîrim ve bu şifrenin alındığının iş’âr buyurulması müsterhamdır. Harekât 2658 numaralıdır.

K. O. 13 Kumandanı
Cevdet