Nutuk/20. bölüm/Vesika 125
C: Bugün saat iki sonrada makine başına çağrıldığım vakit henüz altı günden beri temas ettiğim buradaki Fırka zâbitânına ..... harekât-ı milliye tezâhürât-ı vatanperverânenin esbâb ve menşeini izah etmekle meşgûldüm. İlk iş’âr-ı âlilerini derhal memur-ı mahsusla İstanbul’daki Yirmi Beşinci Kolordu Kumandanı’na bildirdim. Mûmâileyhi tanımadığım gibi Fırka’ya tayin ile i’zâmım arasında geçen üç gün içinde de kendisinin hasta bulunmasından dolayı görüşememiştim. Binâenaleyh tebligat-ı samilerini kendisine tebliğe ve cevap ahzine mecbur idim. İstanbul hâlâ cevap vermeyince şifreli telgrafla Kolordu’ya tebliğ ve tekit ettim. Beri taraftan Mutasarrıf Bey’le Müftü, ulemâ ve heyet-i belediye ve eşrâfın belediyede cem’ ile bu bâbdaki tebligat ve irşâdât-ı âlilerinin heyete tebliğ ve tevdîini kararlaştırdık. Memurîn ve bazı ümerâ beraber olarak Mutasarrıf Bey’le vakt-i muayyeninde belediyede ictimâ edilmiş ise de maa’t-teessüf ahaliyi temsil edecek ve ahalinin vahdetine timsal olacak eşrâf-ı belde bulunmadılar. Bi’z-zarure ictimâ edenlerin kararıyla yarınki Cuma günü öğle namazından sonra saat üçte Feyziye Cami-i şerifinde birleşilmesi ve orada eşrâf-ı ahali-i mahalliye mümessillerinin de bulundurulması ekseriyetle talep olunduğundan mensubîn-i askeriye ve memurîn de vakit ve mahall-i maruzda bulunmağa karar verdiler. Bugün cem’ ve irşâdâtta bulunduğum ümerâ ve zâbitân arkadaşlarımız içinde cümlesi yarın cami-i şerifte vuku bulacağını arz ettiğim ictimâda eşrâf ve ahali-i livaya karşı kendilerinin ve ailelerinin maişet-i hâzıralarıyla vefatları vukuunda bîkes ve bîvâye kalacak, efrâd-ı ailelerinin istikbâllerinin eşrâf ve ahali-i belde tarafından temîninin kendilerine kaviyen vaat ve taahhüdünü ve bunların içinde ictihadında bî-taraf veya muhâlif görülenlerin ictihad-ı zâtîlerinin mukaddes olması hasebiyle kemakân vazifesi başından ayrılmamasını dermeyan ettiler. Gerek bu hususta ictimâ edecek heyet-i milliye-i livanın ve gerek zâbitânın ber-vech-i ma’rûz mutalebâtta alınacak cevâbın ayrıca arz edileceği tabiidir. Heyet-i muhteremenize arz edilmiş olan tereddüt doğru değildir. Ahali-i mahalliyenin ictimâları hakkındaki tebligata karşı adem-i icâbetlerine ve zâbitânın ve Fırka efrâdının hal ve istikbâl için iaşeleri hususunun bir taraftan temîn ve irâe edilmemesine ve İstanbul’dan muvâfık bir cevap zuhûru da kaviyen ümit edilmesine mebni bir teennidir. İzmir’in işgalinden ve vilâyât-ı şarkiyenin Ermenilere vaatinden doğup bi’n-netice menâfi-i âliye-i vataniye için çalışıldığını izhâr ve isbâta uğraşan işbu tezâhürât-ı milliyenin menâfi-i âliye-i vatana hâdim olmasını cenâb-ı Haktan temenni eyler ve gerek zât-ı âlilerinin ve gerek Salâhattin Bey biraderimizin iltifatnamelerindeki Rauf ve Mazhar Beylerin teveccüh ve iltifatlarına arz-ı teşekkürât eylerim efendim.
Asım