Mest ü Mütefekkir

Vikikaynak, özgür kütüphane
Mest ü Mütefekkir

Bahar-ı gaşy ü tebessümle eyledin rûşen
Bugen benim bütün âfâk-ı pür hakâyıkımı;
Yed-i terahhumun, ey yâr, kalb-i 'âşıkımı
Elemleriyle beraber mi aldı gögsümden?

Bugün o mertebe dilşâd ü bahtiyârım ben
Ki rûh-ı mestim olur olsa olsa mahsûdum;
Evet, bugün o kadar sergirân u me'sudur
Ki artık ürküyorum kendi zevk u neşemden.

Niçin bugün yeni bir incilâ-yı mübhem vra
Likâ-yı hâk-i zemînde, sipihr-i târemde?
Cihânı böyle güler görmedimdi bir demde;
Hayat içinde miyim? Bunda şimdi şübhem var!

Açıldı nâmütenâhîlik ufk-ı neş'emde;
Nazargehimdeki eşyâya geldi bir vüs'at;
Bir imtidâd-ı emel, bir kebûdi-i füshat
Ki anladım ebediyyet nedir bu 'âlemde....

Verince ruhuma vüs'at şu hazz-ı istigrak
Sükûna daldı hep âlâm-ı iştiyâkıyyem;
Fakat niçin dalıyor gözlerim? Niçin bilmem
Bu zevk-i gölgeliyor gizli bir hirâs-ı firâk?

BU fikr içinde dimagım telâtum eylerken
O sür'atiyle hayâl-i zaman gelir gözüme;
Derim hayatıma: "alalh için koşup gitme!"
Elimle kalbimi durdurmak isterim cebren...

Niçin yavaş yavaş it'âb-ı iştiyâk etsin
Bugün bahar ile meşhûn olan bu hissiyât?
Niçin, bugün bizi birleştiren şu dest-i hayat
Miyân-ı kalbimize va'z-ı iftirâk etsin?...