Münacât
-2-
Ben ilâhî bu arz-ı pür mihenin
Oldum üstünde hep neşîdeserâ;
Zîr-i engüşt-i san'atında senin
İnleyen târ-ı ûd idim güyâ...
Dirsegim destgâh-ı san'atte,
Gözlerim levha-i semâda idi;
Gördügüm âlem-i hakikatte
Bir kebûdî hayâl-i sâde idi...
Açılıp gonceler gül oldukça
Itra dair terâneler yazdım;
Gonceler, kış gelip de soldukça
Etti ta'tîr-i ye'sime yardım...
Hep tabiat benim hayalimde
Vezn ile kafiyeyle süslü idi;
Bence bir nazm idi avâlimde
Hilkatin kıblegâh-ı ümmîdi...
Câm-ı elhân içinde rindâne
İçerek nûr-ı şi'ri mest oldum;
Yaşadım şi'r içinde mestâne;
Başka her şeyi bunda boş buldum.
Beni mes'ul tutma cürmümden
Hüsnün ey sâni'i keremkârı,
Cürm-i inşâdı mürtekibsem ben,
Yaradan sensin ıtr-ı ezhârı!
Şairiyettir işte ma'siyeti
Kalbimin ey ilâh-ı zevk u elem!
Arıyor çeşmim ufk-ı merhameti,
Bûse-i afvı bekliyor cebhem!