Kutup Osman Efendi Kitabesi
“Kutup Osman Efendi, Şumnu’da doğdu. Babası, Şeyh Fethullâh Efendi’dir. On yedi yaşında iken annesinden izin alıp, kâmil bir mürşit bulmak amacıyla önce Edirne’ye, sonra da İstanbul’a gider. Zeyrek’te, Zâkir-zâde Şeyh Abdullâh Efendi’ye intisap eder. Sekiz yıl bu şeyhten eğitim görür. Onun duası uğuruyla bütün ilimleri öğrenir. Şeyhi ona hilâfet teklif ederse de o, şeyhine hizmet yolunu tercih eder. Bir gece ‘âlem-i melekût müşahedesinde iken’ Tanrı, kendisine bir Mushaf verip, ‘Bununla kullarımı davet et!’ diye buyurur. Bunun üzerine şeyhinden hilâf alıp Aydos’a gider; burada 6 yıl iḳāmet eder. Bir ilahî işaret üzerine Filibe’ye göçer ve bu şehirde de 15 seneden fazla kalır. Sonra İstanbul’a gelip Atpazarı’nda bulunan Kul Cami’i semtine bir ev yapıp yerleşir. Burada halka, salı ve cuma günleri dışında vaՙz ve nasihatler verir. Şöhreti saraya ulaşır. Sultan IV. Mehmed huzurunda bile zikir yaptırır. Ününe paralel olarak siyasî nüfûzu da artar. Sultan II. Süleyman devrinde bazı vezirlerin garez ve hasetleri sebebiyle Magosa’ya sürülür. 13 ay burada yaşar ve vefat eder (1102). Cesedi bu mübarek yere gömülür. Kutup Osman Efendi gizli ve açık bütün ilimleri bilir. Kerametleri vardır. 23 sene mürşitlik yapmıştır. Kutb olmuştur. Yüzden fazla halîfe yetiştirmiştir. Muhyiddîn ibni Arabî ile Sadreddîn Konevî’nin bazı eserlerini şerh etmiştir. “İksir”e dair eserleri de vardır. Mezarı zamanla kaybolmuş iken 1240 yılında, ölümünden 138 sene sonra, (Sultan II. Mahmud devrinde), Muhassıl [vergi tahsildarı] Mehmed Ağa, önce kabrini buldurur, sonra da oraya bir türbe yaptırır. Seyyid Feyzullâh Dede tarafından 1251 / (29.04.1835 ile 17.04.1836 arası) yılında kopya edilen kitâbe, padişâha duâ ve vefat tarihini gösteren kıta ile sona erer.”
Kitâbe metni bu güne kadar doğru okunmuş hâlde neşredilmiş değildir. Bir neşrin (Rıza, 1951: 19-20) sadece iki sayfasındaki bilime uymayacak şekilde okunmuş kelime ve ibarelerin sayısının elliyi aştığını söylersek doğru metin neşrine ne kadar çok ihtiyaç olduğu apaçık görülür.
Kaynak:
Telif durumu: Bu eser, başka bir eserin bilimsel olmayan metodlarla oluşturulmuş bir transkripsiyonu veya faksimilesi olup ana eserden bağımsız bir telif hakkı korumasına sahip değildir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'un işlenmiş eserleri tanımlayan 6. maddesine göre; henüz yayımlanmamış olan bir eserin ilmi araştırma ve çalışma neticesinde yayımlanmaya elverişli hale getirilmesi (ilmi bir araştırma ve çalışma mahsulü olmayan alelade transkripsiyonlarla faksimileler istisna olmak üzere) halinde oluşturulan eser telif korumasına tâbi olacaktır. Ancak bu eser kanunun gösterdiği istisna kapsamında olduğundan kamu malıdır. |