Kendim İçin
Cebhem sükût-ı leyle dayanmış, pür infiâl,
Bir leyl-i bîseher gibi pûşîde-i melâl;
Bir fikr arar ser-i kederim ka'r-ı leylede,
Bir fikr-i şi'r-i gümşüde, bir fikr-i gamzede.
Va'z etmek üzre buldugum eczâ-yı zulmeti
Tırnaklarım enîn ile enkâz-ı san'ati.
Nazmımla -âh, o nazm-ı siyeh vezn ü münhedim!-
Her fikre sermediyyeti bahşetmek isterim:
Te'yîd için hayât-ı hayâlâtı inlerim,
Sa'yımla ancak artar elemler, elemlerim...
Üç gün yaşatmak üzre neşîdemde bir gamı
Bin kerre gark-ı hûn ederim zahm-ı sînemi.
Bîşübhe iddia edemem ben ki ş'airim:
Bir girdibâd-ı kafiyedir şi'r-i hâsirim.
Bir ihtilâc-ı vezn ile tasvîr-i ıztırâb:
Kim der bu köhne sar'a-i elfâza şi'r-i nâb?
Ey şi'r-i bîşevâib-i san'at ki dâîmâ
Ulviyette-i cemâline timsâl olur semâ,
Bir târ-ı rikkate dokunan nâhun-ı niyâz
Eyler senin nevâziş-i nefhanla ihtizâz;
Sâkit dudakların harekatında gizlisin;
Bir na'ş-ı ibtilâ gibi solgun benizlisin;
Bir ma'bed-i müebbedin erkân-ı şânısın;
Hüsnün bütün zemîni, bütün âsümânısın;
Senden bir i'tilâ diler ehrâm-ı bâdiye,
Her pençe tırmanır sana bir i'tilâ diye;
Pîşinde lîme lîme olur hep dimaglar;
'Aşkın açar cebîn-i tefekkürde daglar;
Ümmîd-i sermediyyeti hep sende herkesin;
Bir fikr ü hissi nâmütenâhi kılar sesin!
Ey şi'r-i bîbeyân-ı beşer, şi'r-i hiss ü rûh,
Ey dem'adan, sükût ü nazardan edene sünûh,
Ey şi'r-i bîşevâlib-i san'at ki dâima
Ulviyyet-i meâline hayran durur sema.....