Bern Sözleşmesi

Vikikaynak, özgür kütüphane

Bern Sözleşmesi ya da Edebi ve Artistik Eserler Üzerindeki Hakların Kullanılmasına Dair 1886 Tarihli Bern Birliği Sözleşmesi, Edebî ve Artistik Eserlerin Himayesi için 9 Eylül 1886’da imzalanmış, 4 Mayıs 1896’da Paris’te itmam, 13 Kasım 1908’de Berlin’de tadil, 20 Mart 1914’de Bern’de tekrar itmam, 2 Haziran 1928’de Roma’da, 26 Haziran 1948’de Brüksel’de ve son defa 1986’da Paris’te tadil edilmiştir.

28.5.1951 günü kabul edilen, 5777 sayılı “Edebiyat ve Sanat Eserlerini Korumak için Kurulan Bern Birliği’ne Katılma Hususunda” Kanun ile Hükümete yetki verilmiştir.

9 Eylül 1886’da imzalanarak, 4 Mayıs 1896’da Paris’te, 13 Kasım 1908’de Berlin’de, 20 Mart 1914’de Bern’de, 2 Haziran 1928’de Roma’da ve 26 Haziran 1948’de Brüksel’de tadil ve itmam edilmiş olup da aslının örneği ve Türkçe metni bu kanuna ilişik bulunan edebiyat ve sanat eserlerini koruma için kurulan Bern Birliği Sözleşmesi’ne; bu Sözleşmenin 8 nci maddesi yerine, Türkçeye yapılacak tercümeleri ilgilendirmesi nispetinde, 1896’da Paris’te yeniden gözden geçirilmiş olan 1886 Birlik Sözleşmesinin 5 nci maddesinin hükümleri konmak kaydıyla 1 Ocak 1952 gününden itibaren hüküm ifade etmek üzere katılmak ve Sözleşme hükümlerinin gerektirdiği işlemleri yapmak ve tedbirleri almak için Hükümete yetki verilmiştir.

Kanun, 2.6.1951 gün, 7824 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Hükümet 3/13589 sayılı Kararı ile; “Edebiyat ve sanat eserlerini korumak üzere kurulan Bern Birliği Sözleşmesine 1 Ocak 1952 tarihinden itibaren mer’î olmak üzere katılmamız, Dışişleri Bakanlığının 3.7.1951 tarihli ve 104199/235 sayılı yazısı üzerine 5777 sayılı Kanuna göre, Bakanlar Kurulunca 21.8.1951 tarihinde kararlaştırılmıştır.

Sözleşme metni 2.6.1951 günlü 7824 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Avusturalya, Avusturya, Belçika, Brezilya, Kanada, Danimarka, İspanya, Finlandiya, Fransa, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı, Yunanistan, Macaristan, Hindistan, İrlanda, İzlanda, İtalya, Lübnan, Lihtenştayn, Lüksemburg, Fas, Monako, Norveç, Yeni Zelanda, Pakistan, Hollanda, Polonya, Portekiz, İsveç, İsviçre, Suriye, Çekoslovakya, Tunus, Güney Afrika Birliği, Papalık ve Yugoslavya, eser sahiplerinin edebî ve artistik eserleri üzerindeki haklarını mümkün olduğu kadar müessir ve birbirine benzer şekilde himaye etmek arzusunu aynı derecede hissederek, 9 Eylül 1886’da Bern’de imzalanmış olup, 4 Mayıs 1896’da Paris’te, 13 Kasım 1908’de Berlin’de, 20 Mart 1914’de Bern’de, 2 Haziran 1928’de Roma’da tadil ve itmam edilen senedi tadil ve itmam etmeye karar verdiler.

Neticede, aşağıda imzaları bulunan murahhaslar tam salâhiyeti haiz olduklarına mütedair ve usûlüne uygun görülen belgelerini ibraz ettikten sonra müteakip hususlarda mutabık kalmışlardır.

MADDE 1.[değiştir]

İşbu Sözleşmenin tatbik edileceği memleketler, eser sahiplerinin edebî ve artistik eserleri üzerindeki haklarının himayesi için bir Birlik teşkil ederler.

MADDE 2.[değiştir]

1) “Edebî ve artistik eserler” tâbiri, kitaplar, risaleler ve diğer yazılar; konferanslar, hitabeler, vaizler ve aynı mahiyetteki diğer eserler; dramatik eserler yahut musikîli dram eserleri; sahneye konmaları yazı ile yahut diğer bir suretle tespit edilmiş bulunan raks eserleri ve pandomimalar; sözlü yahut sözsüz besteler; sinema eserleri ve sinema tekniğine benzer bir usûlle elde edilmiş eserler; karakalem, yağlı ve suluboya eserler, mimarlık, heykeltıraşlık, hattatlık ve litografya eserleri; fotoğraf eserleri ve fotoğraf tekniğine benzer bir usûlle elde edilmiş eserler; tatbikî sanatlara ait eserler illüstrasyonlar, coğrafya haritaları; coğrafyaya, topoğrafyaya, mimarlığa yahut fenlere müteâllik plânlar, krokiler ve plâstik eserler gibi, ifade şekli yahut tarzı ne olursa olsun edebî, ilmî, artistik sahadaki bütün mahsulleri içine alır.

2) Tercümeler, adaptasyonlar, musikî aranjmanları ve edebî yahut artistik bir eserin diğer şekillere ifrağı, asıl eser sahibinin hakları mahfuz kalmak şartıyla, orijinal eser olarak himaye görürler. Bununla beraber teşriî, idarî ve kazaî nevîden resmî metinlerin tercümelerine bahşedilecek himayeyi tâyin etmek Birliğe dahil memleketlerin mevzuatına bırakılmıştır.

3) Ansiklopediler ve antolojiler gibi münderecatının tertibi yahut intibahı fikrî bir yaratma eseri teşkil eden edebî veya artistik eserlerden yapılan seçme ve toplamalar, sahiplerin bu külliyatı teşkil eden münferit eserleri üzerindeki hakları mahfuz kalmak şartıyla müstakil eserler sıfatıyla himaye görür.

4) Yukarıda sayılan eserler Birliğe dahil bütün memleketlerde himaye görürler. Bu himayeden eser sahibi ve onun halefleri faydalanır.

5) Tatbikî sanat eserleri ile sınaî model ve resimlere ait olan kanunların tatbik sahasını ve aynı şekilde bu eser, resim ve modellerin himaye şartların tanzim etmek Birliğe dahil memleketlerin mevzuatına bırakılmıştır. Menşe memlekette sadece resim ve model olarak himaye edilen eserler için, Birliğe dahil diğer memleketlerde talip olunacak himaye, ancak bu memleketlerde resim ve modellere bahşedilen himaye kadar olabilir.

MADDE 2. - (Mükerrer)[değiştir]

1) Siyasî nutukları ve muhakemeler esnasında söylenen nutukları evvelki maddede derpiş edilen himayeden tamamen yahut kısmen hariç tutmak salâhiyeti, Birliğe dahil memleketlerin mevzuatına bırakılmıştır.

2) Konferansların, hitabelerin, vaizlerin ve aynı mahiyetteki diğer eserlerin hangi şartlar altında basın tarafından çoğaltılabileceklerini tespit etmek salâhiyeti Birliğe dahil memleketlerin mevzuatına bırakılmıştır.

3) Mamafih önceki fıkralarda zikredilen eserlerini külliyat halinde toplamak hakkı münhasıran eser sahibine aittir.

MADDE 3.[değiştir]

(Kaldırılmıştır)

MADDE 4.[değiştir]

1) Birliğe dahil memleketlerden birinin tebâası olan eser sahipleri, gerek intişar etmemiş, gerekse Birliğe dahil bir memlekette ilk defa olarak intişar etmiş olan eserleri hususunda, eserin menşe memleketinden başka memleketlerde, o memleketler uyruklarına ilgili kanunların halen verdiği veya bilâhare vereceği haklardan ve işbu sözleşme tarafından sureti mahsusada bahşedilen haklardan istifade ederler.

2) Bu haklardan istifade ve bunları kullanma keyfiyeti hiçbir şekle tâbi değildir, bu haklardan istifade ve bunları kullanma keyfiyeti eserin menşe memleketinde himaye görüp görmediği hususuna da bağlı değildir. Binaenaleyh işbu Sözleşmenin hükümleri haricinde, himayenin vüsati ve eser sahibine haklarını korumak için bahşedilen kanun yolları sırf himayenin talep edildiği memleketin mevzuatına göre taayyün eder.

3) Eserin menşe memleketi addolunan memleket: İntişar etmiş eserler için, bu eserin ilk defa intişar ettiği memlekettir, Birliğe dahil olup da esere aynı himaye süresini bahşeden birçok memlekette aynı müddet içinde intişar etmiş eserler hakkında dahi keyfiyet aynıdır; Birliğe dahil olup esere muhtelif himaye süreleri bahşeden memleketlerde aynı müddet içinde intişar eden eserler için bu memleketlerin arasında mevzuatı esere en kısa himaye süresini bahşedeni, menşe memleketi addolunur; Birlik haricinde bir memleketle Birliğe dahil bir memlekette aynı müddeti içinde intişar etmiş eserler için, münhasıran; Birliğe dahil olan memleket menşe memleketi addolunur. İlk intişarlarından itibaren otuz günlük bir müddet içinde iki memlekette yahut müteaddit memleketlerde intişar etmiş olan eserler birçok memleketlerde aynı müddet içinde intişar etmiş telâkkî olunur.

4) 4, 5 ve 6 ncı maddelerdeki “intişar etmiş eserler” tâbirinden eser nüshalarının imâl tarzı ne olursa olsun, miktarları âmmenin istifadesine yetecek derecede olan eserler anlaşılır. Bir dramın, bir musikîli dram eserinin yahut bir sinema eserinin temsili, bir musikî eserinin çalınması, bir edebî eserin âlenen okunması, edebî yahut artistik eserlerin radyo ile yayımlanması yahut nakli, bir sanat eserinin teşhiri ve bir mimarî eserin inşası intişar demek değildir.

5) İntişar etmemiş eserler için, eser sahibinin mensup bulunduğu memleket, menşe memleketi addolunur. Bununla beraber, mimarî eserleri yahut bir gayrimenkulun bir kısmını teşkil eden plâstik ve grafik sanat eserleri için, bu eserlerin inşâ edildiği yahut bir yapıya katıldığı Birliğe dahil memleket menşe memleketi addolunur.

MADDE 5.[değiştir]

(1986 yılında Paris’te yapılan toplantıda tâdil edilen şekli) Birlik memleketlerinde birinin tebâası olan muharrirler veya halefleri, orijinal eserlerinin Birlik memleketlerinden birinde intişarından itibaren on sene içinde, diğer memleketlerde, bunları tercüme etmek veya ettirmek hususunda inhisarî bir hakka sahiptirler.

Kısım kısım teslim edilerek neşredilen eserlerde on senelik müddetin başlangıcı son teslim edilen kısmın intişarından başlar.

Fâsılalı olarak neşredilen ciltlerden teşekkül eden eserlerle edebî veya ilmî dernekler veya hususî fertler tarafından neşredilen bülten veya fasiküller on senelik müddet bakımından müstakil eser sayılır.

Bu maddede derpiş edilen hallerde himaye sürelerinin hesabında, eserin intişarını takip eden Aralık ayının 31 nci günü eserin neşri tarihi olarak kabul edilir.

MADDE 6.[değiştir]

1) Birliğe dahil memleketlerden herhangi birinin uyruğu olmayıp eserlerini ilk defa olarak Birliğe dahil memleketlerden birinde neşreden eser sahipleri, burada, bu memleketin uyruğu olan eser sahiplerine tanınan hakların aynından ve Birliğe dahil diğer memleketlerde de işbu Sözleşmenin bahşettiği haklardan istifade ederler.

2) Bununla beraber, Birliğe dahil olmayan bir memleket, Birliğe dahil memleketlerden birine mensup olan eser sahiplerinin eserlerin kâfi surette himaye etmemekte ise, Birliğe dahil bu memleket, ilk defa kendisine intişar eden eserlerin sahiplerine, bunlar ilk intişar sırasında Birliğe dahil olmayan bir memlekete mensup bulundukları ve Birliğe dahil memleketlerin birinde bilfiil mukim bulunmadıkları takdirde eserleri için bahşedilen himayeyi tahdit edebilir. Şayet ilk defa intişar keyfiyetinin vuku bulduğu memleket bu salâhiyetini kullanırsa, Birliğe dahil diğer memleketler, böyle hususî bir muameleye tâbi tutulmuş eserlere, ilk defa intişar keyfiyetinin vuku bulduğu memlekette bahşedilenden daha geniş bir himaye bahşetmekle mükellef tutulamazlar.

3) Yukarıdaki fıkraya istinaden konulmuş olan hiçbir tahdit, bir eser sahibinin, bu tahditin tatbik mevkîine vaz’ından evvel Birliğe dahil bir memlekette intişar etmiş olan bir eser üzerindeki müktesep haklarına halel getirmez.

4) Birliğe dahil olan ve işbu madde gereğince eser sahiplerine ait hakların himayesini tahdit edecek olan memleketler, İsviçre Konfederasyonu Hükümetine, içinde hangi memleketler hakkında himayenin tahdit edildiği ve bu memleketlere mensup eser sahiplerinin haklarının hangi tahditlere tâbi tutulduğu hususları gösterilmiş olan bir beyanname ile keyfiyeti bildireceklerdir. İsviçre Konfederasyonu Hükümeti, Birliğe dahil bütün memleketleri keyfiyetten derhal haberdar edecektir.

MADDE 6. - (Mükerrer)[değiştir]

1) Eser sahibi, haiz olduğu malî haklardan müstakil olarak ve hattâ bu hakların devrinden sonra dahi, eserin kendi eseri olduğunu beyan etmek ve bu eserin kendi şeref ve şöhretine zarar veren her türlü bozuluşuna, parçalanışına veya herhangi bir şekilde değişikliğe uğratılmasına, yahut aynı eserin başka herhangi bir suretle haleldâr edilmesine muhalefet etmek hakkını bütün hayatı boyunca muhafaza eder.

2) Birliğe dahil memleketlerin millî mevzuatının müsaâdesi nispetinde, yukarıdaki 1 nci fıkra gereğince eser sahibine tanınmış olan haklar, kendisinin ölümünden sonra, hiç değilse, malî hakların ortadan kalkmasına kadar devam ederler ve bu mevzuatın salâhiyet verdiği müessese yahut şahıslar tarafından kullanılırlar. İşbu fıkrada derpiş edilen hakların kullanılma şartlarını tespit etmek, birliğe dahil memleketlerin millî mevzuatına bırakılmıştır.

3) İşbu maddede tanınmış olan hakları korumaya yarayan kanun yolları, himayenin talep edildiği memleketin mevzuatı ile tanzim olunur.

MADDE 7.[değiştir]

1) İşbu Sözleşmenin bahsettiği himayenin süresi, eser sahibinin hayatı boyunca ve ölümünden elli sene sonrasına kadar devam eder.

2) Mamafih, Birliğe dahil bir veya müteaddit memleketin 1 nci fıkrada derpiş edilen süreyi aşan bir müddet bahşetmiş olmaları halinde, süre, himayenin talep edildiği memleketin kanununa göre tayin olunur; fakat eserin menşe memleketinde tespit edilmiş olan süreyi aşamaz.

3) Sinema ve fotoğraf eserleri ile sinema veya fotoğraf tekniğine benzer bir usûlle elde edilmiş olan eserler ve tatbikî sanat eserleri için, himaye süresi, himayenin talep edildiği memleketin kanununa göre tâyin edilir; ancak bu süre eserin menşe memleketinde tespit edilmiş olan süreyi aşamaz.

4) İsimsiz veyahut müsteâr isimli eserler için himaye süresi intişarlarından elli sene sonrasına kadar devam eder. Mamafih eser sahibinin kabul etmiş olduğu müsteâr isim, kendisinin hüviyeti hakkında hiçbir şüpheye mahal bırakmadığı takdirde himaye süresi birinci fıkrada derpiş edilen süredir. İsimsiz yahut müsteâr isimli bir eserin sahibi yukarıda gösterilen süre içinde hüviyetini açığa vurursa tatbik edilecek himaye süresi 1 nci fıkrada derpiş edilen süredir.

5) Yukarıdaki 3 ncü ve 4 ncü fıkralarda derpiş edilen eserler nevilerine girmeyen ve eser sahibinin ölümünden sonra neşredilmiş olan eserler için, mirasçıların ve eser sahibinin diğer haleflerinin lehine olan himaye süresi eser sahibinin ölümünden elli sene sonra nihayete erer.

6) Eser sahibinin ölümünden sonraki himaye süresi ve yukarıdaki 3, 4 ve 5 nci fıkralarda derpiş edilen müddetler, ölüm yahut intişar anından itibaren cereyana başlar, fakat bu müddetler, ancak, kendilerinin başlamalarına sebep olan hadiseyi takip eden senenin Ocak ayının 1 nci gününden itibaren hesap edilir.

MADDE 7. - (Mükerrer)[değiştir]

Bir eseri birlikte meydana getirmiş olanlara ait hakkın süresinin hesaplanmasında, birlikte çalışmış olanlardan son sağ kalanın ölüm tarihi esasa tutulur.

MADDE 8.[değiştir]

İşbu Sözleşme tarafından himaye edilen edebî ve artistik eserlerin sahipleri, asıl eser üzerindeki haklarının devamı müddetince bu eserlerin tercümesini yapmak veya tercümesine müsaâde etmek hususunda bir hakka sahiptirler.

MADDE 9.[değiştir]

1) Birliğe dahil memleketlerden birinin gazetelerinde yahut mevkut mecmualarında neşredilen hikâyeler, tefrika halinde romanlar ve mevzûu ne olursa olsun, gerek artistik, gerek ilmî, gerek edebî diğer bütün eserler sahiplerinin rızası olmadan diğer memleketlerde yeniden neşredilemez.

2) İktisadî, siyasî veya dinî günlük meselelere dair makaleler iktibas hakkı sarahâten mahfuz tutulmamışsa, basın tarafından yeniden neşredilebilir. Mamafih, kaynak daima açıkça gösterilmiş olmalıdır; bu vecibenin müeyyidesi himayenin talep edildiği memleketin mevzuatına göre tayin olunur.

3) İşbu sözleşmenin temin ettiği himaye, alelâde basın haberleri mahiyetinde olan müteferrik haberlere yahut günlük havâdislere şâmil değildir.

MADDE 10.[değiştir]

1) Mevkut mecmua ve gazete makalelerinden kısa parçalar almak, basın icmâlleri şeklinde dahi, Birliğe dahil bütün memleketlerde caizdir.

2) İlmî bir mahiyeti olan veya öğretime tahsis edilen neşriyat yahut seçme ve toplamalar için artistik yahut edebî eserlerden, erişilecek gayenin haklı gösterdiği ölçüde, meşrû bir şekilde iktibaslar yapmak salâhiyeti hususunda Birliğe dahil memleketlerin mevzuatının ve aralarında mevcut yahut akd edecekleri hususî anlaşmaların hükmü mahfuzdur.

3) Nakillerde ve iktibaslarda kaynağın gösterilmesi lâzımdır; kaynakta eser sahibinin adı mevcutsa bunun da bildirilmesi gerekir.

MADDE 10. - (Mükerrer)[değiştir]

Günlük hadiselerin fotoğraf, sinema yahut radyo vasıtasıyla yapılan röportajı zımnında edebî yahut artistik eserlerden alınan kısa parçaların hangi şartlar dahilinde plâğa alınabileceğini, çoğaltılabileceğini ve umûma nakledilebileceğini tâyin hususu Birliğe dahil memleketlerin mevzuatına bırakılmıştır.

MADDE 11.[değiştir]

1) Dram, musikîli dram ve musikî eserleri sahipleri: 1. Eserlerinin umûmî mahallerde temsiline ve çalınmasına; 2. Eserlerinin temsilinin ve çalınmasının her nevî vasıta ile umûma nakline müsaâde etmek hususunda inhisarî bir hakka sahiptirler. Ancak 11 nci (Mükerrer ve 13 ncü maddelerin hükümleri mahfuzdur).

2) Aynı haklar, dram ve musikî dram eserleri sahiplerine, asıl eser üzerindeki haklarının devamı müddetince bu eserlerin tercümeleri hususunda da tanınmış bulunmaktadır.

3) Eser sahiplerinin işbu maddenin himayesinden istifade edebilmeleri için, eserlerini neşrederlerken, bunların temsilini yahut umûma çalınmasını menetmiş olmaları şart değildir.

MADDE 11. - (Mükerrer 1)[değiştir]

1) Edebî ve artistik eserlerin sahipleri: 1. Eserlerinin radyo ile yayınına veya telsiz olarak işaret, ses yahut resim nakline yarayan diğer her vasıta ile bu eserlerin umûma nakline; 2. Radyo ile yayınlanan eserin bu nakil ilk teşekkülden başka bir teşekkül tarafından yapıldığı takdirde gerek telli, gerek telsiz umûma her türlü nakline; 3. Radyo ile yayınlanan eserin hoparlörle veya buna benzeyen ve işaret, ses, yahut resim nakleden diğer her türlü âletle umûma nakline müsaâde etmek hususunda inhisarî bir hakka sahiptirler.

2) Yukarıdaki 1 nci fıkrada derpiş edilen hakları kullanmak şartlarını tespit etmek Birliğe dahil memleketlerin mevzuatına aittir; fakat bu şartlar münhasıran vazedildikleri memlekette hüküm ifade ederler. Mezkûr şartlar hiçbir halde ne eser sahibinin manevî haklarına ne de eser sahibinin, hususî bir uzlaşmanın yokluğu halinde, salâhiyetli makam tarafından tespit olunacak münasip bir ivazı elde etmek hakkına halel getiremezler.

3) Hilâfı kararlaştırılmadıkça, işbu maddenin 1 nci fıkrası uyarınca bahsedilmiş olan bir müsaâde, radyo ile yayınlanmış olan eseri, resim yahut ses tespit eden âletler vasıtasıyla kaydetmek müsaâdesini tazammun etmez. Bununla beraber, kendi hususî vasıtaları ile ve kendi neşriyatı için bir radyo yayım müessesesi tarafından mihanikî bir usûlle yapılan geçici kayıtlara tatbik edilecek hükümler, Birliğe dahil memleketlerin mevzuatına bırakılmıştır. Bu mevzuat, yapılan bu kayıtların, istisnaî dokümantasyon mahiyetini haiz olmaları dolayısıyla resmî arşivlerde muhafaza edilmesine müsaâde edebilir.

MADDE 11. - (Mükerrer 2)[değiştir]

Edebî eserlerin sahipleri, eserlerinin umûma okunmasına müsaâde etmek hususunda inhisarî hakka sahiptirler.

MADDE 12.[değiştir]

Edebî, ilmî yahut artistik eserlerin sahipleri, eserlerinin adaptasyonlarına, aranjmanlarına ve diğer şekillere ifrağına müsaâde etmek hususunda inhisarî hakka sahiptirler.

MADDE 13.[değiştir]

1) Musikî eserlerinin sahipleri:

1. Eserlerini mihanikî bir şekilde tekrarlamaya yarayan âletler ile bunların kaydedilmesine;
2. Böylece kaydedilmiş eserlerin bu âletler vasıtasıyla umûma çalınmasına müsaâde etmek hususunda inhisarî hakka sahiptirler.

2) Yukarıdaki 1 nci fıkrada sayılan hakların takibine ait ihtirazî kayıt ve şartlar, kendisini alâkadar ettiği nispette, Birliğe dahil her memleketin mevzuatı tarafından tâyin edilebilirler; fakat bu nevîden ihtirazî kayıt ve şartlar münhasıran vazedildikleri memlekette tatbik edilirler ve hiçbir halde eser sahibinin, hususî bir uzlaşmanın yokluğu halinde salâhiyettar makam tarafından tespit olunan münasip bir ivazı elde etmek hakkına halel getiremezler.

3) İşbu maddenin 1 nci fıkrasındaki hüküm mukabiline şâmil değildir ve binnetice, Birliğe dahil memleketlerden birinde, 13 Kasım 1908’de Berlin’de imza edilen Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden evvel ve bu tarihten sonra Birliğe girmiş yahut ilerde Birliğe girecek olan bir memleket mevzûbahisse, bu memlekette kendisinin Birliğe iltihâkı tarihinden evvel mihanikî âletlere kanunî şekilde devir edilmiş olan eserlere şâmil değildir.

4) İşbu maddenin 2 ve 3 ncü fıkralarına istinaden yapılmış olup da bunların memnu bulunduğu bir memlekette, ilgili tarafların müsaâdesi olmaksızın, ithâl edilen mihanikî kayıtlar o memlekette müsadere olunabilir.

MADDE 14.[değiştir]

1) Edebî, ilmî yahut artistik eserlerin sahipleri: 1. Bu eserlerin sinema tekniği ile adaptasyonuna ve çoğaltılmasına ve böylece çoğaltılmış yahut adapte edilmiş eserleri tedavüle vazına; 2. Böylece adapte edilmiş yahut çoğaltılmış eserlerin umûma çalınmasına ve umûma temsiline müsaâde etmek hususunda inhisarî hakka sahiptirler.

2) Adapte edilen yahut çoğaltılan eserin sahibinin hakları mahfuz kalmak şartıyla, sinema eseri, orijinal bir eser olarak himaye edilebilir.

3) Edebî, ilmî yahut artistik eserlerden mülhem olan sinema mahsûllerinin herhangi diğer artistik şekillerde adaptasyonu, sinema eserinin sahiplerinin müsaâde etmek hakkı mahfuz kalmak şartı ile, orijinal eserin sahibinin müsaâdesine tâbidir.

4) Edebî, ilmî yahut artistik eserlerin sinematografik adaptasyonları, 13 ncü maddenin 22 nci fıkrasında sayılan ihtirazî kayıt ve şartlara tâbi değildir.

5) Yukarıdaki hükümler sinema tekniğine müşâbih diğer her türlü usûlle elde edilen mahsûl veya çoğaltmalara da tatbik edilir.

MADDE 14. - (Mükerrer)[değiştir]

1) Orijinal sanat eserlerinin ve yazarlarla bestecilerin el yazısı ile olan müsveddelerinin eser sahibi tarafından yapılan ilk devrinden sonraki satış muamelelerinden pay almak hususunda eser sahibi yahut onun ölümünden sonra millî mevzuatın salâhiyetli kıldığı şahıslar veya müesseseler devri caiz olmayan bir hakka sahiptirler.

2) Yukarıdaki fıkrada derpiş edilen himaye, Birliğe dahil herhangi bir memlekette, ancak eser sahibinin mensup olduğu memleketteki mevzuat bu himayeyi kabul ettiği takdirde ve bu himayenin talep edildiği memleketin mevzuatı buna müsaâde ettiği ölçüde istenebilir.

3) Alınacak payın tahsil tarzı ve nispeti millî mevzuatla tâyin edilir.

MADDE 15.[değiştir]

1) İşbu Sözleşme ile himaye edilen edebî ve artistik eserlerin sahiplerinin, aksi sabit oluncaya kadar, eser sahibi addolunmaları ve binnetice Birliğe dahil memleketlerin mahkemelerinde intihal edenler aleyhinde takibat icra edebilmeleri için adlarının eser üzerinde mutât şekilde gösterilmiş olması kâfidir. İşbu fıkra, bu ad bir müsteâr ad olduğu takdirde, eser sahibi tarafından kabul edilen müsteâr ad kendisinin hüviyeti üzerinde hiçbir şüpheye mahal bırakmadığı zamanda da tatbik olunur.

2) İsimsiz ve yukarıdaki fıkrada zikredilenlerden gayrî müsteâr adlı eserler için, eser üzerinde ismi gösterilen nâşirin başka beyyineye hacet kalmadan, eser sahibini temsil ettiği farz olunur. Bu sıfatla nâşir, eser sahibinin haklarını korumaya ve dermeyan etmeye salâhiyetlidir. İşbu fıkranın hükmü, eser sahibi hüviyetini açığa vurduğu ve sahiplik sıfatını ispat ettiği zaman kabilitatbik olmaktan çıkar.

MADDE 16.[değiştir]

1) Eser sahibinin haklarını ihlâl eden her eser, orijinal eserin kanunî himayeye mazhar olduğu Birlik memleketlerinden her birinin salâhiyetli makamları tarafından müsadere edilebilir.

2) Bu memleketlerde, eserin himaye edilmediği veya himayesinin sona erdiği bir memleketten gelen çoğaltılmış nüshaları da müsadere edilebilir.

3) Müsadere her memleketin mevzuatına uygun olarak icra edilir.

MADDE 17.[değiştir]

Herhangi bir eserin tedavül, temsil veya teşhirini mevzuat veya zabıta tedbirleriyle tecviz, murakabe, yasak etmek hususunda Birliğe dahil memleketlerden her birinin hükümetine ait bulunan ve salâhiyetli makam tarafından istimâline lüzum görülebilecek olan hakka işbu Sözleşme hükümleri hiçbir suretle halel getiremez.

MADDE 18.[değiştir]

Boş

MADDE 19.[değiştir]

1) İşbu Sözleşme, yürürlüğe girmesi esnasında, himaye süresi sona ermediğinden menşe memleketlerinde henüz umûmun malı mahiyetine gelmemiş olan bilûmum eserlere tatbik olunur.

2) Bununla beraber, eğer bir eser, kendisine evvelce tanınmış olan himaye süresinin sona ermesiyle himayenin talep edildiği memlekette umûmun malı mahiyetini almışsa, bu eser memlekette yeniden himaye edilemez.

3) Bu prensibin tatbiki Birliğe dahil memleketler arasında bu hususta mevcut veya akd edilecek sözleşmelerdeki hükümlere göre yapılır. Bu gibi hükümlerin yokluğu halinde, alâkadar memleketlerden her biri kendini ilgilendiren hususlarda bu prensibin tatbik tarzını tanzim eder.

4) Yukarıdaki hükümler, Birliğe yeniden vaki olacak iltihâklarda ve 7 nci maddenin tatbiki yahut ihtirazî kayıtlardan feragât edilmesi neticesinde himayenin genişlemesi hallerinde de tatbik edilirler.

İşbu Sözleşmenin hükümetleri, Birliğe dahil bir memleketin mevzuatındaki daha geniş hükümlerin tatbikini talep etmeye mani değildir.

MADDE 20.[değiştir]

Birliğe dahil memleketlerin hükümetleri, aralarında, eser sahiplerine işbu Sözleşme ile bahşedilen haklardan daha geniş haklar veren veya işbu Sözleşmeye muhalif olmayan diğer hükümler ihtiva eden hususî anlaşmalar akdetmek hakkını muhafaza ederler. Mevcut anlaşmaların yukarıda zikri geçen şartlara uygun olan hükümleri tatbik mevkîinde kalır.

MADDE 21.[değiştir]

1) “Edebî ve Artistik Eserlerin Himayesi için Milletlerarası Birlik Bürosu” ismi altında tesis edilmiş bulunan Milletlerarası Ofis bâkîdir.

2) Bu Büro, teşkilâtını tanzim ve işleyişini murakabe eden İsviçre Konfederasyonu Hükümetinin yüksek otoritesine tâbidir.

3) Büronun resmî dili Fransızca dilidir.

MADDE 22.[değiştir]

1) Milletlerarası Büro, eser sahiplerinin edebî ve artistik eserler üzerindeki haklarının himayesine müteallik her nevî malûmatı toplar, düzenler ve yayar. Birliği ilgilendiren tetkiklerde bulunur ve Birliğin gayesini ilgilendiren meseleler hakkında muhtelif idareler tarafından emrine verilen belgelerin yardımı ile Fransız dilinde mevkut bir gazete neşreder. Birliğe dahil memleketlerin hükümetleri, tecrübe neticesinde lüzumlu olduğu anlaşıldığı takdirde, müşterek bir anlaşma ile, Büronun bir veya müteaddit diğer dilde yayımda bulunmasına salâhiyet vermek hakkını muhafaza ederler.

2) Milletlerarası Büro, edebî ve artistik eserlerin himayesine ait meseleler hakkında Birlik üyelerinin öğrenmek ihtiyacını duyacakları hususî malûmatı her an kendilerine vermeye âmade bulunmakla mükelleftir.

3) Milletlerarası Büronun Müdürü idaresi hakkında, Birliğin bütün üyelerine bildirilecek olan senelik bir rapor tanzim eder.

MADDE 23.[değiştir]

1) Birlik Bürosunun masrafları, Birliğe dahil memleketler tarafından müştereken yüklenilir. Bu masraflar, yeni bir karara kadar senede yüzyirmibin altın franklık bir meblağı geçemezler(*).

(*) Bu meblağ, ihtiyaç halinde, Birliğe dahil memleketlerin müttefiken kararı ile yahut 24 ncü maddede derpiş edilen konferanslardan birinde müttefiken verilecek bir kararla artırılabilir.

2) Masrafların umûmî tutarından her bir memleketin hissesine düşen kısmı tayin etmek için halen Birliğe dahil ve bilâhare intisap edecek memleketler altı sınıfa ayrılmış olup, bu sınıflardan her biri aşağıda gösterilen muayyen sayıdaki birimler nispetinde hissesine düşen meblâğı verir:

  • 1 nci sınıf 25 birim
  • 2 nci sınıf 20 birim
  • 3 ncü sınıf 15 birim
  • 4 ncü sınıf 10 birim
  • 5 nci sınıf 5 birim
  • 6 ncı sınıf 3 birim

3) Bu katsayılar, her bir sınıfa dahil memleketin adedi ile çarpılır ve böylece elde edilen çarpımların toplamı, bütün masrafın bölüneceği birim sayısını verir. Bölümün neticesi masraf biriminin tutarını teşkil eder.

4) Her memleket iltihâkı esnasında, yukarıda zikredilen sınıflardan hangisine konulmak istediğini beyan edecektir; fakat bir başka sınıfa geçirilmesini istediğini bilâhare her zaman beyan edebilir.

5) İsviçre İdaresi, Büronun bütçesini hazırlar ve masrafları murakabe eder, lüzumlu avansları verir ve bütün diğer idarelere bildirilecek olan yıllık hesabı tanzim eder.

MADDE 24.[değiştir]

1) İşbu Sözleşme, Birliğin sistemini mükemmelleştirecek mahiyetteki ıslâhatı Sözleşmeye ithâl etmek maksadıyla yeniden tâdilâta tâbi tutabilir.

2) Bu mahiyetteki meselelerle Birliğin inkişafını diğer bakımlardan alâkadar eden meseleler, Birliğe dahil memleketlerde, bu memleketlerin murahhasları arasında, sıra ile vuku bulacak olan konferanslarda müzakere edilir. Konferansın toplanacağı memleketin idaresi, Milletlerarası Büronun da iştirakiyle konferansın çalışma programını hazırlar. Büronun Müdürü konferansların oturumlarında hazır bulunur ve rey hakkını haiz olmaksızın tartışmalara iştirak eder.

3) Bu Sözleşmede, Birliği teşkil eden memleketlerin oybirliği ile muvafakati lâhik olmadan yapılan herhangi bir değişiklik Birlik hakkında muteber değildir.

MADDE 25.[değiştir]

1) Birliğin dışında olup da işbu sözleşmenin konusunu teşkil eden hakların kanunî himayesini teminat altına alan memleketler, talepleri üzerine Birliğe iltihâk edebilirler.

2) Bu iltihâk, yazı ile İsviçre Konfederasyonu Hükümetine ve bunun marifetiyle de diğer bütün hükümetlere bildirilir.

3) Bu iltihâk işbu Sözleşme münderiç bütün şartların tamamıyla kabulü ve bütün avantajların ihrazı manâsını tazammun edecek ve iltihâk eden memleket tarafından sonraki bir tarih gösterilmiş olmadıkça, diğer bütün Birlik memleketlerine İsviçre Konfederasyonu Hükümeti tarafından yapılan tebliğin gönderilmesinden bir ay sonra hüküm ifade edecektir. Mamafih, bu iltihâk, Birliğe intisap eden memleketin hiç olmazsa geçici olarak 8 nci madde yerine, tercümeler taallûk eden hususlarda 1896’da Paris’te yeniden gözden geçirilmiş olan 1886 tarihli Birlik Sözleşmesinin 5 nci maddesi hükümlerini ikame etmek istediği kaydını ihtiva edebilir, ancak bu hükümler yalnız memleketin diline yahut dillerine yapılacak tercümeyi istihdaf etmektedir.

MADDE 26.[değiştir]

1) Birliğe dahil memleketlerden her biri, işbu Sözleşmenin, kendisinin denizaşırı ülkelerinde, sömürgelerinde, himaye memleketlerinde, vesayeti altındaki ülkelerde yahut dış münasebetlerini temin ettiği diğer herhangi bir ülkede de kabili tatbik olduğunu İsviçre Konfederasyonu Hükümetine yazı ile her zaman bildirebilir ve bu takdirde sözleşme 25 nci maddenin 3 ncü fıkrasına uygun olarak tespit edilmiş bir tarihten itibaren tebliğde gösterilen bütün ülkelerde tatbik edilecektir. Böyle bir tebliğin yokluğu halinde, Sözleşme bu ülkelerde tatbik edilmeyecektir.

2) Birliğe dahil memleketlerden her biri, işbu Sözleşmenin, yukarıdaki fıkrada derpiş edilen tebliğe mevzû teşkil eden ülkelerin hepsinde veya bir kısmında kabili tatbik olmaktan çıktığını İsviçre Konfederasyonu Hükümetine yazı ile her zaman bildirebilir ve Sözleşme, İsviçre Konfederasyonu Hükümetine gönderilen tebliğin alınmasından oniki ay sonra bu tebliğde gösterilen ülkelerde kabili tatbik olmaktan çıkar.

3) İşbu maddenin 1 ve 2 nci fıkraları uyarınca İsviçre Konfederasyonu Hükümetine yapılmış bulunan bütün tebliğler, bu hükümet tarafından Birliğe dahil bütün memleketlere bildirilir.

MADDE 27.[değiştir]

1) İşbu Sözleşme, Birliğe dahil memleketler arasındaki münasebetlerde, 9 Eylül 1886 tarihli Bern Sözleşmesinin ve müteâkiben bunu tâdil etmiş olan senetlerin yerini tutar. Evvelce yürürlükte bulunan senetler işbu Sözleşmeyi tasdik etmeyecek olan memleketlerle olan münasebetlerde tatbik kabiliyetlerini muhafaza ederler.

2) Namlarına işbu Sözleşmenin imzalandığı memleketler, tasdiknamelerin tevdîi esnasında keyfiyeti beyan etmiş olmak şartı ile, evvelce ileri sürdükleri ihtirazî kayıtlardan istifade hakkını yine muhafaza edebilirler.

3) Halen Birliğin üyesi olup da işbu Sözleşmenin namlarında imzalanmamış bulunduğu memleketler, 25 nci maddede derpiş edilen şekilde Sözleşmeye her zaman dâhil olabilirler ve bu halde yukarıdaki fıkranın hükümlerinden faydalanabilirler.

MADDE 27. - (Mükerrer)[değiştir]

Birliğe dahil iki yahut daha çok memleket arasında, işbu sözleşmenin tefsiri yahut tatbikî bakımından, müzakere yolu ile halledilememiş olan her anlaşmazlık, alâkadar memleketler başka bir tavsiye tarzı üzerinde uzlaşamadıkları takdirde, bir karara bağlanmak üzere Milletlerarası Adalet Divanı’na sevk edilecektir. Milletlerarası Büro, Divan’a sevk edilen anlaşmazlıktan dâvacı memleketler tarafından haberdar edilir; Büro, Birliğe dahil diğer memleketleri bu hususta haberdar eder.

MADDE 28.[değiştir]

1) İşbu Sözleşme tasdik edilecek ve tasdiknameler, en geç 1 Temmuz 1951 tarihine kadar Brüksel’de tevdî edileceklerdir. Bu tasdiknameler, tarihleriyle ve ilişiklerinde bulunabilecek olan beyannamelerle birlikte, Belçika Hükümeti tarafından İsviçre Konfederasyonu Hükûmetine bildirilecek ve İsviçre Konfederasyonu Hükümeti de bunları Birliğe dahil diğer memleketlere bildirecektir.

2) İşbu Sözleşme, kendisini tasdik etmiş olan memleketler arasında 1 Temmuz 19512 tarihinden bir ay sonra yürürlüğe girecektir. Bununla beraber, Sözleşme eğer bu tarihten önce birliğe dahil en az altı memleket tarafından tasdik edilirse, altıncı tasdiknamenin tevdi edildiğinin İsviçre Konfederasyonu Hükümeti tarafından kendilerine bildirilmesinden bir ay sonra Birliğe dahil bu memleketler arasında ve Sözleşmeyi bilâhare tasdik edecek birliğe dahil memleketlere gelince bu tasdiknamelerden her birinin tebliğinden bir ay sonra bu memleketler için yürürlüğe girmiş olacaktır.

3) Birliğin dışında bulunan memleketler, 1 Temmuz 1951’e kadar, ister 2 Haziran 1928’de Roma’da imzalanmış Sözleşmeye, ister işbu Sözleşmeye iltihâk yolu ile birliğe girebileceklerdir. 1 Temmuz 1951 tarihinden sonra ise yalnız bu Sözleşmeye iltihâk edebileceklerdir. 1 Temmuz 1951’e kadar işbu Sözleşmeyi tasdik etmemiş olan, Birliğe dahil memleketler, 25 nci maddede derpiş edildiği şekilde Birliğe girebileceklerdir. Bu takdirde 27 nci maddenin 2 nci fıkrasının hükümlerinden faydalanacaklardır.

MADDE 29.[değiştir]

1) İşbu Sözleşme süre tahdidi olmaksızın yürürlükte kalacaktır. Bununla beraber, Birliğe dahil memleketlerden her biri, İsviçre Konfederasyonu Hükûmetine yazılı olarak gönderilecek bir tebliğe her zaman bu sözleşmeden cayma yetkisini haiz olacaktır. 2) İsviçre Konfederasyonu Hükümeti tarafından Birliğe dahil diğer bütün memleketlere tebliğ edilecek olan bu cayma keyfiyeti, ancak cayan memleket hakkında ve İsviçre Konfederasyonu Hükûmetine gönderilen cayma tebliğinin alınmasından ancak oniki ay sonra hüküm ifade edecek ve fakat Sözleşme Birliğe dahil diğer memleketler için tamamen yürürlükte kalacaktır. 3) İşbu maddede derpiş edilen cayma salâhiyeti, bir memleket tarafından, bu memleketin iltihâk yahut sözleşmeyi tasdik tarihinden başlamak üzere beş senelik bir müddetin hitamından evvel kullanılmayacaktır.

MADDE 30.[değiştir]

1) İşbu Sözleşmenin 7 nci maddesinin 1 nci fıkrasında derpiş edilen elli senelik himaye süresini mevzuatlarına ithal edecek olan memleketler, İsviçre Konfederasyonu Hükümetini yazılı bir tebliği ile bundan haberdar edecekler ve bu Hükûmet, keyfiyeti Birliğe dahil diğer memleketlere derhal bildirilecektir.

2) 25 ve 27 nci maddeler muktezasınca ileri sürülen veya idame edilen ihtirazî kayıtlardan feragât edecek olan memleketler için de aynı usûl takip edilecektir.

MADDE 31.[değiştir]

Konferansların resmî senetleri Fransızca olarak tanzim edilecektir. Buna muadil bir metin İngilizce olarak kaleme alınacaktır. Senetlerin tefsirinde anlaşmazlık olursa, Fransızca metin daima esas tutulacaktır. Birliğe dahil her memleket yahut memleketler grubu Milletlerarası Büro vasıtasıyla, bu Büro ile mutabık kalarak zikri geçen senetlerin istediği dilde resmî bir metnini tanzim ettirebilecektir. Bu metinler, Fransızca ve İngilizce metinlere ek olarak Konferans senetleri meyanında neşredilecektir.

Bu sözleşmenin muhteviyatını tasdik zımnında, aşağıda imzaları bulunan temsilciler işbu sözleşmeyi imzalamışlardır.

Belçika Dış Ticaret ve Dışişleri Bakanlığı’nın arşivlerine tevdi edilecek olan tek bir nüsha halinde 26 Haziran 1948’de Brüksel’de tanzim edilmiştir. Aslına uygunluğu tasdik edilmiş birer örnek, diplomatik yolla Birliğe dahil her memlekete gönderilecektir.