İçeriğe atla

Bektaşî Şairleri ve Nefesleri/Şemsî

Vikikaynak, özgür kütüphane

ŞEMSÎ

XVI ncı asır Işıklarındandır. Lâtifi onun Seferihisar’da doğduğunu söylüyor. Âşık Çelebi ise Acem’den geldiğini bildi­riyor. Bir çok memleketler gezmiş, büyüklerin meclisinde kıssahanlık etmişti. Mahfuzatı çok olduğu ve iyi hikâye anlatabil­diği için bu sahada muvaffak oluyordu. Âşık Çelebi onun Ka­lender meniş şemlepûş bir rind olduğunu söylemektedir. Sul­tan Selim namına «De Mürg» adlı bir mesnevi kaleme alan ve bu yüzden ihsana mazhar olan bu şair, Kanunî’nin hükümdar­lık ettiği ilk yıllarda vefat etti. Lâtifî «Hoş âyende ve sâde ve küşâde temsîlâtı vardır» diyor ve bir mersiyesinden seçtiği şu üç beyti örnek olarak dercediyor:


Baş açık abdâlınım ben Şâh hakkı yâ Hüseyn
Tekyegâh-ı gamda zikrim â Hüseyn ü vâ Hüseyn
Etti tîğ-i iştiyâkın şerha şerha cismimi,
Yazdı sohf-i sîneme hançer ucuyla yâ Hüseyn
Tâs-ı cismim zeyn edüb mercân-ı hûn-i dideden
Gözlerim yaşın sebil edüb derim sakka Hüseyn

Işık Şemsî’nin eski mecmualarda, ekserisi rindane ve âşı­kane mahiyette kaleme alınmış bazı manzumelerine tesadüf edilir. Bir kaç gazelini dercediyorum:

―1―

Hey ne müşkil derd imiş ey dost hicran yolları
Gerçi kim âsân idi Ya’kub’a Ken’an yolları
Bir nazar kılmaz gözüm gönlüm açılmaz gül gibi
Serv kametlerle zeyn olsa gülistan yolları
Rûha şol denlu cevâhir döktü göz merdümleri
İşlemezse gam değil şimdi Bedahşan yolları

Kâ’be-i kûyin Tavaf etmek olurdu tâ seher
Şâm-ı gamda tutmasa hâr-ı mugaylan yolları
Şemsi-i dil hasteye can vermeden gönder haber
Ey tabibim sendedir bu derde derman yolları

―2―

Tîr-i âhı âşıkın çerh-i muallâdan geçer
Katre-i eşg-i nigârâ ka’r--ı deryâdan geçer
Gel cehennem var deme korkutma ey zâhid beni
Tâlib-i dîdâr olan firdevs-i a’lâdan geçer
Seyr ederken dün temâşâ eyledim gülzârda
Kamet-i ra’nâsı yârin serv-i bâlâdan geçer
Yüzünü görmek değil zâhid işitse nâmını
Zikrini teşbih eder halvette esmâdan geçer
Cür’a-i aşkın şerâbıdır anı mest eyleyen
Sanma her dem Şemsi’yi câm-ı musaffâdan geçer

―3―

Zâhidâ vâkıama söyleye ta’bîr nedir
Hizmetinde bileyin ben dahi taksîr nedir
Pîrim ol perde-i pindârımı kaldır göreyim
Kalmayalım ikilikte bileyin bir nedir
Olacak hod ezel olmuştur ana çâre mi var
Ya bu insânı zaîf ettiği tedbîr nedir
Her işi işleten oldur eden ol ettiren ol
Bîgünahın ya bu boynundaki zencîr nedir
Nice mest eyledi Şemsî’yi görün bâde-i aşk
Bilmedi zevk-ı cevânî elem-i pîr nedir