Güneş-Dil Teorisi raporu: Revizyonlar arasındaki fark

Vikikaynak, özgür kütüphane
İçerik silindi İçerik eklendi
𐰇𐱅𐰚𐰤 (Tartışma | katkılar)
+
𐰇𐱅𐰚𐰤 (Tartışma | katkılar)
-
33. satır: 33. satır:


Komisyon, bu esasları tespit ettikten sonra, kurultay umumi heyetini, Türk Dil Kurumunun sarfettiği ilmî mesaiden dolayı teşekkür etmesini ve bu mesainin devamı hususunda teşvikte bulunmasını teklife müttefikan karar vermiştir.
Komisyon, bu esasları tespit ettikten sonra, kurultay umumi heyetini, Türk Dil Kurumunun sarfettiği ilmî mesaiden dolayı teşekkür etmesini ve bu mesainin devamı hususunda teşvikte bulunmasını teklife müttefikan karar vermiştir.



{{KM-Türkiye}}
{{KM-Türkiye}}



[[Kategori:Raporlar]]
[[Kategori:Raporlar]]

20.23, 27 Şubat 2020 tarihindeki hâli

Dolmabahçe, 31/8/1936

Üçüncü Türk Dil Kurultayının "Güneş-Dil teorisi ve dil karşılaştırmaları" komisyonu, gerek kurultay umumî toplantılarında ve gerek komisyonda Türk ve ecnebi dil âlimlerinin yüksek tezlerini dinlemiş, komisyonda Türk ve ecnebi âlimlerinin münakaşa ve mütekabil izahlarını göz önünde tutmuş ve bunlara istinaden şu neticeleri tespit etmiştir:

  1. "Güneş-Dil" teorisi, lengüistik âleminde esaslı bir devrim yapacak mahiyette tamamiyle orijinal, enterasan ve derin bir teoridir.
  2. Bu teori, yalnız lisaniyat meseleleriyle değil, aynı zamanda en geniş ve en çetin antropoloji, arkeoloji, istuvar, preis-tuvar ve biyo-psikoloji meselelerinin halliyle de ilgilidir.
  3. Şimdiye kadar klâsik lisaniyat ilmi, güneşin beşer dilinin menşei üzerindeki derin tesirlerini gereği gibi hesaba katmayı düşünmemiş ve bu mühim âlimi ihmal etmiştir.
  4. "Güneş-Dil" teorisinin tevsiki hususunda Türk âlimlerinin mesaisi çok büyük ve mühimdir, bilhassa Türk ve İndo-Öropeen dil grupları arasında bu teoriyi ilmî metotlara uygun bol misallerle izah yolunda yapılmakta olan ve muayyen kanunlara müncer olmak kabiliyeti gösteren etütlerin devamı temenni olunur. Aynı zamanda bu metoda göre Türk ve Hamito-Semitik dil gruplarının mukayesesi yolundaki çalışmalar da ileri götürülmelidir. Bu sayede bugünkü lengüistik yeni bir istikamet almış olacaktır. Komisyonda bulunan bütün ecnebi âlimler, Türkçenin derin ve esaslı surette tetkiki yapılmaksızın İndo-Öropeen ve Hamito-Semitik dillerin ve umumiyetle lisaniyatın tetkiki noksan kalacağında müttefiktirler.
  5. Komisyonda bulunan ecnebi âlimleri arasında "Güneş-Dil" teorisini tanımakta bulunan bir kısmı, pek çok noktalar üzerinde Türk arkadaşlarının görüşleriyle mutabakatlarını bildirmişlerdir. Diğer ecnebi âlimleri bu kadar az bir zamanda "Güneş-Dil" teorisinin tamamiyle tetkiki mümkün olamıyacağını dikkate alarak, memleketlerine avdetlerinden itibaren Türk dil teorisi üzerindeki tetkiklerini esaslı bir surette derinleştireceklerini beyan etmişlerdir. Aynı zamanda komisyonda bulunan bütün ecnebi âlimler, "Güneş-Dil" teorisini mevzu ittihaz ederek etütler neşredeceklerini vadederler ve Türkiye'nin yalnız dilcilik sahasında değil umumî kültür sahasında da yepyeni bir hızla mücehhez bulunduğunu ilim dünyasına tanıtmağa kendilerine bir borç saydıklarını bildirirler.
  6. Komisyonun Türk ve ecnebi azası gelecek Dördüncü Türk Dil Kurultayının toplanacağı zamana kadar "Güneş-Dil" teorisine ait tetkiklerini birbirine bildirmek suretiyle müşterek mesaide bulunacaklardır.

Komisyon, bu esasları tespit ettikten sonra, kurultay umumi heyetini, Türk Dil Kurumunun sarfettiği ilmî mesaiden dolayı teşekkür etmesini ve bu mesainin devamı hususunda teşvikte bulunmasını teklife müttefikan karar vermiştir.

Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:

  • Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
  • Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
  • 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
  • İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.