Bu görüşmede, İçtüzüğün 73 üncü maddesine göre Hükümete, gruplara ve şahsı adına iki sayın üyeye söz verilecektir. Konuşma süreleri hükümet ve gruplar için 20'şer dakika, şahıslar için 10'ar dakikadır.<br/>
Bu görüşmede, İçtüzüğün 73 üncü maddesine göre Hükümete, gruplara ve şahsı adına iki sayın üyeye söz verilecektir. Konuşma süreleri hükümet ve gruplar için 20'şer dakika, şahıslar için 10'ar dakikadır.<br/>
Hükümet adına..
Hükümet adına..
}}
{{tutanak
|kişi = İlhami Binici
|madde = İlhami Binici
|şehir = Bingöl
|görev =
|metin = Sayın Başkan...
}}
{{tutanak
|kişi = Yılmaz Hocaoğlu
|madde = Yılmaz Hocaoğlu
|şehir = Adana
|görev = Başkan
|metin = Efendim Sayın Binici.
}}
{{tutanak
|kişi = İlhami Binici
|madde = İlhami Binici
|şehir = Bingöl
|görev =
|metin = Sayın Başkan milletvekili olarak söz istiyorum.
}}
{{tutanak
|kişi = Yılmaz Hocaoğlu
|madde = Yılmaz Hocaoğlu
|şehir = Adana
|görev = Başkan
|metin = Efendim milletvekili olarak hangi konuda, hangi münasebetle söz istiyorsunuz?
}}
{{tutanak
|kişi = İlhami Binici
|madde = İlhami Binici
|şehir = Bingöl
|görev =
|metin = Başbakanlık tezkeresi üzerinde söz istiyorum.
}}
{{tutanak
|kişi = Yılmaz Hocaoğlu
|madde = Yılmaz Hocaoğlu
|şehir = Adana
|görev = Başkan
|metin = Anlıyorum da bu talebi biraz geç ifade buyurdunuz. Çünkü zatıâlinizden önce birçok sayın üye müracaatta bulundu ve demin arz ettiğim gibi, İçtüzüğe göre, ancak iki sayın üyeye kişisel konuşma hakkı tanıma imkânımız vardır. O bakımdan zatıâlinize ancak 3 üncüden sonraki sıralarda kaydetmiş olmak itibariyle kayıt yapma imkânımız var, söz vermek imkânından mahrumum.
}}
{{tutanak
|kişi = İlhami Binici
|madde = İlhami Binici
|şehir = Bingöl
|görev =
|metin = Bugün önemli bir gündür.
}}
{{tutanak
|kişi = Yılmaz Hocaoğlu
|madde = Yılmaz Hocaoğlu
|şehir = Adana
|görev = Başkan
|metin = Söyleyin efendim, dinliyorum.
}}
{{tutanak
|kişi = Kamer Genç
|madde = Kamer Genç
|şehir = Tunceli
|görev =
|metin = Burada hayati bir karar alıyoruz. Burada her milletvekili fikrini söylemelidir.
}}
{{tutanak
|kişi = Yılmaz Hocaoğlu
|madde = Yılmaz Hocaoğlu
|şehir = Adana
|görev = Başkan
|metin = Müsaade buyurun, Sayın Genç müsaade buyurun.
}}
{{tutanak
|kişi = Kamer Genç
|madde = Kamer Genç
|şehir = Tunceli
|görev =
|metin = Bu konudaki kararınız dolayısıyla sizi şiddetle eleştiriyorum.
}}
{{tutanak
|kişi = Yılmaz Hocaoğlu
|madde = Yılmaz Hocaoğlu
|şehir = Adana
|görev = Başkan
|metin = Buyurun Sayın Milletvekili Binici, söyleyin.
}}
{{tutanak
|kişi = İlhami Binici
|madde = İlhami Binici
|şehir = Bingöl
|görev =
|metin = Sayın Başkan böyle önemli bir konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi gizli oturum için karar alabilir. Lütfederseniz düşüncelerimizi, Sayın Başbakanlığın tezkeresi üzerindeki görüşmelerimizi söylemek için bizi kısıtlamayınız.
}}
{{tutanak
|kişi = Yılmaz Hocaoğlu
|madde = Yılmaz Hocaoğlu
|şehir = Adana
|görev = Başkan
|metin = Efendim bunu kısıtlamıyorum Sayın Binici.
}}
{{tutanak
|kişi = İlhami Binici
|madde = İlhami Binici
|şehir = Bingöl
|görev =
|metin = Sayın Başkan müsaade ederseniz bir şey daha söylemek istiyorum.
}}
{{tutanak
|kişi = Yılmaz Hocaoğlu
|madde = Yılmaz Hocaoğlu
|şehir = Adana
|görev = Başkan
|metin = Buyurun efendim.
}}
{{tutanak
|kişi = İlhami Binici
|madde = İlhami Binici
|şehir = Bingöl
|görev =
|metin = Şimdi herşeyi biz burada İçtüzüğe sığınarak, burada görüşmeye kalkışırsak biz hiçbir şey görüşmemiş olacağız. 450 milletvekilinden 2 tane milletvekili konuşacak, dolayısıyla biz konuşmamış olacağız. Biz burada, Türkiye bir savaşa girecek veya girmeyecek, bu sonra belli olacak. Biz burada milletin temsilcisi olduğumuzu, görüşlerimizi, sayın milletvekilleri söyleyemezse ne zaman, hangi platformda ne zaman söyleyecek? Lütfederseniz biz görüşlerimizi burada dile getirelim, sayın milletvekili arkadaşlarım da konuşsunlar, onların da görüşlerini alalım. Yarın Türkiye'nin mukadderatı söz konusudur.
}}
{{tutanak
|kişi = Yılmaz Hocaoğlu
|madde = Yılmaz Hocaoğlu
|şehir = Adana
|görev = Başkan
|metin = Sayın Binici'yi kaydedelim.
Hükümet adına tezkere üzerinde sunuş yapmak üzere Dışişleri Bakanı Sayın Ali Bozer, buyurun Sayın Bakan.
{{tutanak/ara|(ANAP sıralarından alkışlar)}}
}}
{{tutanak
|kişi = Ali Bozer
|madde = Ali Bozer
|şehir = İçel
|görev = Dışişleri Bakanı
|metin = Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kuveyt'in, komşusu ve komşumuz Irak tarafından işgaliyle bölgemizde başlayan kriz ve gerginlik ortamı maalesef yoğunlaşarak devam etmektedir.
Irak'ın, temel bir uluslararası hukuk kuralını ihlâl etmiş olması ve tüm ikazlara rağmen tutumunda herhangi bir değişikliğe gitmeye hazır olmadığını belli etmesi, uluslararası camianın hemen hemen yek vücut olarak bu ülkeye karşı tavır almasına neden olmuştur.<br/>
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin oybirliğiyle denilebilecek bir çoğunlukla ardarda aldığı kararlar, bu tepkinin olduğu kadar, söz konusu krizin barışçı yöntemlerle giderilememesi halinde doğabilecek tehlikeli ihtilaflardan duyulan ortak endişenin bir ürünü olmuştur.<br/>
Uluslararası hukuka saygılı ve bölgede istikrarın korunmasına önem atfeden, bunu ulusal çıkarlarının bir gereği olarak gören Türkiye, başından beri gelişmeleri dikkat ve soğukkanlılıkla izlemiş, Saddam Hüseyin yönetiminin başvurduğu oldu-bittiye karşı kararlı bir tutum almakta tereddüt göstermemiştir.<br/>
Değerli milletvekilleri, bir ayı aşkın süredir bütün dünyanın gündeminde ilk sırada bulunan ve içerdiği ekonomik, siyasi ve stratejik unsurlar itibariyle hepsi şimdiden öngörülemeyebilecek tehlikelerle yüklü bu buhran bütün dünyayı çok yakından ilgilendirmekte ve Türkiye'nin yanıbaşında yaşanmaktadır.<br/>
Yüce Meclisin bu oturumunun yapıldığı sırada Körfez bölgesinde bu krizle irtibatlı olarak Amerika Birleşik Devletlerinden Sovyetler Birliğine, Avustralya'dan Fas'a kadar 22 ülkenin 78 savaş gemisi ve askerî birlikleri ülkelerinin çıkarlarını korumak amacıyla bulunmaktadır. Sırf bu unsur dahi meselenin ne kadar kritik bir mahiyet taşıdığının anlaşılmasına, Türkiye'nin ne kadar dikkatli olması gerektiğinin, ne yönde ve ne denli büyük bir süratle gelişebileceği şimdiden kestirilemeyecek hadiselere karşı ne kadar tedbirli olması gerektiğinin, bugünü olduğu kadar yannı da düşünerek hareket etmesi gerektiğinin anlaşılmasına yardımcı olacaktır.<br/>
Ortadoğu bölgesinin kendine özgü çok boyutlu dinamikleri ve çelişkileri de bu kriz karşısında genel olarak bütün uygar dünya ile ve özellikle müttefikleri ile beraber tavır alan Türkiye'nin özellikler arz eden konumu da hepinizce malumdur.<br/>
Bugüne kadar bu unsurların idraki ile hareket ettik, bundan sonra da böyle olacaktır. Ama, takdir buyurulacaktır ki, bu gerçeklerin idraki ile hareket etmek yannlan biçimlendirecek dinamiklerin dışında kalmamıza sebep de olmamalıdır.
}}
}}
13.23, 24 Nisan 2017 tarihindeki hâli
İKİNCİ OTURUM 5 Eylül 1990, Çarşamba Açılma saati: 16.00
BAŞKAN: Başkanvekili Yılmaz HOCAOĞLU KÂTİP ÜYELER: Kadir DEMİR (Konya), Ali Sami AKKAŞ (Balıkesir)
Sayın milletvekilleri, 3 üncü Birleşimin kapalı olan İkinci Oturumunu açıyorum. Kapalı Oturum Önergesini okutuyorum:
I. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) TEZKERELER VE ÖNERGELER 1. - Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in, Körfez krizi sebebiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca izin verilmesine dair Başbakanlık tezkeresi (3/1332) üzerinde yapılacak görüşmelerin, İçtüzüğün 71 inci maddesi gereğince, kapalı oturumda yapılmasına ilişkin önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Genel Kurulun bugünkü birleşiminde görüşülecek olan Körfez Krizi sebebiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına Anayasanın 92 nci maddesi uyannca izin verilmesine dair Başbakanlık Tezkeresi 3/1332 üzerinde yapılacak görüşmelerin İçtüzüğün 71 inci maddesine göre kapalı olarak yapılmasını arz ve teklif ederim.
5.9.1990
Saygılarımla.
Mehmet Keçeciler
Devlet Bakanı
Sayın Başkan, Yüce Meclisin saygıdeğer üyeleri; 2 Ağustos 1990 tarihinde komşumuz Irak Kuveyt'i önce işgal etmiş sonra ilhak etmiş ve bilahara da 19 uncu vilayeti saydığını açıklamıştır. Birleşmiş Milletler Anasözleşmesinin açık bir surette ihlali niteliğindeki bu hareketler sebebiyle bölgedeki barış ve istikrar ciddî şekilde bozulmuştur. Irak bu hareketlere girişirken kabule şayan bir gerekçe bulmak lüzumunu dahi duymamış, Kuveyt'in, petrolünü ucuza satarak kendisini zarara soktuğunu, esasen Kuveyt'in tarihte Basra Vilayetinin bir kazası olduğunu, kendisinin tabiî gelişme sahası içerisinde bulunduğunu, sunî olarak Irak'tan ayrıldığını iddia ederek. Kuveyt halkının kendisinden yardım talep ettiği için Kuveyt'e...
Bu gelişmelerin sonunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplanıp evvela Irak'ın bu hareketlerini takbih etmiş, Irak'ın kayıtsız ve şartsız derhal Kuveyt'ten çekilmesini karara bağlamış daha sonra da ekonomik yaptırımlar içeren...
Bir ambargo kararı almış, aldığı bu kararın uygulanmasını temin etmek maksadıyla da sınırlı müdahaleleri içeren bir diğer karar almıştır; bir dizi kararlar alınmaktadır.
Görüldüğü gibi, bu hadiseler bölgemizdeki barışı ciddî bir şekilde bozmuştur, bölgenin istikrarını endişeye sevk etmiştir.
Görüldüğü gibi, saygıdeğer üyeler, olaylar, bütün dünyayı ilgilendiren ciddî boyutlardadır. Bu bölge, coğrafî ve tarihî açıdan da bize çok yakın olan ve çok sıkı ilişkilerimiz bulunan bir bölgedir.
Hükümetimiz, vermiş olduğu önergede, bu bölge ile ilgili olarak. Anayasanın 92 nci maddesi gereğince, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurtdışına gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması konusunda Yüce Heyetinizden izin talep etmektedir. Önergedeki bazı ifadelere bakıldığı zaman anlaşılacaktır ki, konu Türkiye'nin yüksek menfaatlanyla ilgilidir.
(SHP sıralarından gürültüler)
Silahlı Kuvvetlerimizle ilgilidir ve dış politika ile ilgilidir.
Bu gibi konularda, öteden beri, Yüce Meclisimizin teamülü gereği, konunun aramızda daha rahat konuşulabilmesi, daha huzur içerisinde ifade edilebilmesi ve dış politika açısından da, herhangi bir şekilde problemlere sebep olmaması açısından gizli, kapalı oturumda görüşülmesini talep ettik.
Ben talebin Yüce Heyetinizce uygun karşılanacağı ümidiyle hepinize saygılar sunuyorum efendim.
Sayın milletvekilleri, kapalı oturum önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kapalı oturum önerisi kabul edilmiştir.
Başbakanlık tezkeresinin görüşmelerine başlıyoruz.
Bu görüşmede, İçtüzüğün 73 üncü maddesine göre Hükümete, gruplara ve şahsı adına iki sayın üyeye söz verilecektir. Konuşma süreleri hükümet ve gruplar için 20'şer dakika, şahıslar için 10'ar dakikadır.
Hükümet adına..
Anlıyorum da bu talebi biraz geç ifade buyurdunuz. Çünkü zatıâlinizden önce birçok sayın üye müracaatta bulundu ve demin arz ettiğim gibi, İçtüzüğe göre, ancak iki sayın üyeye kişisel konuşma hakkı tanıma imkânımız vardır. O bakımdan zatıâlinize ancak 3 üncüden sonraki sıralarda kaydetmiş olmak itibariyle kayıt yapma imkânımız var, söz vermek imkânından mahrumum.
Sayın Başkan böyle önemli bir konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi gizli oturum için karar alabilir. Lütfederseniz düşüncelerimizi, Sayın Başbakanlığın tezkeresi üzerindeki görüşmelerimizi söylemek için bizi kısıtlamayınız.
Şimdi herşeyi biz burada İçtüzüğe sığınarak, burada görüşmeye kalkışırsak biz hiçbir şey görüşmemiş olacağız. 450 milletvekilinden 2 tane milletvekili konuşacak, dolayısıyla biz konuşmamış olacağız. Biz burada, Türkiye bir savaşa girecek veya girmeyecek, bu sonra belli olacak. Biz burada milletin temsilcisi olduğumuzu, görüşlerimizi, sayın milletvekilleri söyleyemezse ne zaman, hangi platformda ne zaman söyleyecek? Lütfederseniz biz görüşlerimizi burada dile getirelim, sayın milletvekili arkadaşlarım da konuşsunlar, onların da görüşlerini alalım. Yarın Türkiye'nin mukadderatı söz konusudur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kuveyt'in, komşusu ve komşumuz Irak tarafından işgaliyle bölgemizde başlayan kriz ve gerginlik ortamı maalesef yoğunlaşarak devam etmektedir.
Irak'ın, temel bir uluslararası hukuk kuralını ihlâl etmiş olması ve tüm ikazlara rağmen tutumunda herhangi bir değişikliğe gitmeye hazır olmadığını belli etmesi, uluslararası camianın hemen hemen yek vücut olarak bu ülkeye karşı tavır almasına neden olmuştur.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin oybirliğiyle denilebilecek bir çoğunlukla ardarda aldığı kararlar, bu tepkinin olduğu kadar, söz konusu krizin barışçı yöntemlerle giderilememesi halinde doğabilecek tehlikeli ihtilaflardan duyulan ortak endişenin bir ürünü olmuştur.
Uluslararası hukuka saygılı ve bölgede istikrarın korunmasına önem atfeden, bunu ulusal çıkarlarının bir gereği olarak gören Türkiye, başından beri gelişmeleri dikkat ve soğukkanlılıkla izlemiş, Saddam Hüseyin yönetiminin başvurduğu oldu-bittiye karşı kararlı bir tutum almakta tereddüt göstermemiştir.
Değerli milletvekilleri, bir ayı aşkın süredir bütün dünyanın gündeminde ilk sırada bulunan ve içerdiği ekonomik, siyasi ve stratejik unsurlar itibariyle hepsi şimdiden öngörülemeyebilecek tehlikelerle yüklü bu buhran bütün dünyayı çok yakından ilgilendirmekte ve Türkiye'nin yanıbaşında yaşanmaktadır.
Yüce Meclisin bu oturumunun yapıldığı sırada Körfez bölgesinde bu krizle irtibatlı olarak Amerika Birleşik Devletlerinden Sovyetler Birliğine, Avustralya'dan Fas'a kadar 22 ülkenin 78 savaş gemisi ve askerî birlikleri ülkelerinin çıkarlarını korumak amacıyla bulunmaktadır. Sırf bu unsur dahi meselenin ne kadar kritik bir mahiyet taşıdığının anlaşılmasına, Türkiye'nin ne kadar dikkatli olması gerektiğinin, ne yönde ve ne denli büyük bir süratle gelişebileceği şimdiden kestirilemeyecek hadiselere karşı ne kadar tedbirli olması gerektiğinin, bugünü olduğu kadar yannı da düşünerek hareket etmesi gerektiğinin anlaşılmasına yardımcı olacaktır.
Ortadoğu bölgesinin kendine özgü çok boyutlu dinamikleri ve çelişkileri de bu kriz karşısında genel olarak bütün uygar dünya ile ve özellikle müttefikleri ile beraber tavır alan Türkiye'nin özellikler arz eden konumu da hepinizce malumdur.
Bugüne kadar bu unsurların idraki ile hareket ettik, bundan sonra da böyle olacaktır. Ama, takdir buyurulacaktır ki, bu gerçeklerin idraki ile hareket etmek yannlan biçimlendirecek dinamiklerin dışında kalmamıza sebep de olmamalıdır.