Yaylacılar Yaylasına Yürüsün
Yaylacılar yaylasına yürüsün
Otlar bitsin kapıcığın bürüsün
Geleyim dedin gelmeyi virdin babam
Senin ömründe kuru yerde çürüsün.
Hasandağı da ne boranlı başın var
Yastık koyup da yaslanacak daşın var
Zalim felek ne örneksiz işin var
Kiminin anasının alın, yavrularını öksüz gon
Kiminin babasını alın, hanesini ıssız gon.
Bir geyik geldi de buynuzunu ığradı
Hançer vurdu da ciğerimi doğradı
Zalim Azrail yine bize uğradı.
Yedi devem var da yedisi de elimde
Yedi yaram var da yedisi de kolumda
Hem ayrılık hem ölüm var serimde.
Hani çoban senin de sağmalın yozun
Eşme de sağmalında, goyak da yozun
Zalim felek yetim koydu kuzun.
Hasandağı’nı da bindirdiler boynuma
Göz yaşını da doldurdular koynuma
Ölümünen ayrılık dillerini de
Almıyordum da aynıma
Giderim giderim de ben giri durdum
Yalanımış da dünya ben yeni duydum
Kara toprağımış da babam
Vatanın yurdun
Yol üstünde kumlu mezar
Yeli eser de külü tozar
Babam bahar aylarında
Adam hanesinden mi tezer
Penceresi de yuka kağıtlı
Koynucuğu da gümüş saatli
Mencilisler içinde ağır sohbetli
Gittin gelmen babam
Yittin bulunmam babam
Kaynak: Anonim
|