Türk Tarihinin Ana Hatları/Bu Kitap Niçin Yazıldı?
Bu kitap, muayyen bir maksat gözetilerek yazılmıştır.
Şimdiye kadar memleketimizde neşrolunan tarih kitaplarının çoğunda ve onlara mehaz olan fransızca tarih kitaplarında Türklerin dünya tarihindeki rolleri şuurlu veya şuursuz olarak küçültülmüştür. Türklerin, ecdat hakkında böyle yanlış malûmat alması, Türklüğün kendini tanımasında, benliğini inkişaf ettirmesinde zararlı olmuştur. Bu kitapla istihdaf olunan asıl gaye, bugün bütün dünyada tabiî mevkiini istirdat eden ve bu şuurla yaşayan milliyetimiz için zararlı olan bu hataların tashihine çalışmaktır, aynı zamanda bu, son büyük hadiselerle ruhunda benlik ve birlik duygusu uyanan Türk milleti için millî bir tarih yazmak ihtiyacı önünde atılmış ilk adımdır. Bununla, milletimizin yaratıcı kabiliyetinin derinliklerine giden yolu açmak, Türk deha ve seciyesinin esrarını meydana çıkarmak, Türkün hususiyet ve kuvvetim kendine göstermek, ve millî inkişafımızın derin ırkî köklere bağlı olduğunu anlatmak istiyoruz: Bu tecrübe ile muhtaç olduğumuz o büyük millî tarihi yazdığımızı iddia etmiyoruz, yalnız bu hususta çalışacaklara umumî bir istikamet ve hedef gösteriyoruz.
İkinci bir maksadımız da kâinatın teşekkülüne, beşerin zuhuruna ve beşer hayatının tarihî devirlerden evvelki mazisine dair, yakın zamanlara kadar itibarda bulunan yanlış telâkkilerin önüne geçmektir. Yahudilerin mukaddes saydıkları efsanelerden çıkan bu telâkkiler membaların tenkidi ile, ve son zamanların ilmî keşiflerile artık tamamen kıymetini kaybetmiştir. Tenkidi tarihe ve tabiî ilimlere dayanılarak kurulan faraziyeler elbette Sifrittekvin'in haberlerinden daha ilmîdir, işte bunun içindir ki, kitabımızda beşerin tarihine girmeden Önce kâinat, dünya ve insan hakkında zamanımızın ilme müstenit nazariyelerini nakil ve izah ettik; ve bunu yaparken, batıl fikirlerden sıyrılarak, tarihî şeniyeti kavramaya çalıştık.
Bu kitap, halkımız ve bilhassa gençliğimiz için yazıldı; ve buna binaen Türklerin dünya tarihindeki rolleri ve hilkat nazariyatile iktifa olunmadı; okuyanlara umumî bir levha halinde beşer tarihinin ırkımızla yakından alâkalı bazı kısımları da muhtasar olarak gösterildi; fakat, Türk âleminden uzak kalan kavmlerin tarihlerinden bahsa lüzum görülmedi.
Gaye ve plân böyle olunca, asıl maksadımızı teşkil eden Türklerin beşer tarihindeki, hususile bu tarihin en eski ve eski devirlerindeki rollerinden gayri mevzularda ayrıca tetkiklere girişilmedi. Yalnız levhayı itmama yarayan bu kısımların vuzuh ile ihtisar edilebilmiş kitaplardan iktibas olunmasında bir beis görülmedi. Keza hilkat ve insan bahisleri de yeni nazariyeleri en kolay anlaşılabilir bir tarzda hulâsa eden zamanımız müelliflerinden alındı.
Türklerin cihan tarihinde rolleri mevzuuna gelince, cihan tarihine dair en son zamanlarda garpta yazılıp neşrolunmuş sentetik (terkibi) kitapların verdikleri mutalarla bazı lisanı tetkikler karşılaştırılıp muhakeme olunarak vâsıl olunan neticeler tesbit olundu. Mehaz olarak bilhassa fransızca kitaplar alınmıştır. Zira memleketimizde münteşir tarihî nazariyelerin hemen cümlesi fransızca mehazlerden muktebes olduğu cihetle bu yanlış telâkkilerin yine Fransız âlimlerinin bize verdikleri ilmî mu'talar ve delillerle tashihi tercih olundu.
Bu kitapla, doğru görmeye, eyi düşünmeye alıştırmak istediğimiz insanlar Türklerdir. Türklerin yanlış görüşlerden, hatalı düşünüşlerden bir an evvel kurtulması başlıca emelimizdir. Bunun içindir ki, esas fikirlerimizi biran evvel yaymak istedik. Muhtelif lisanlarda yazılmış mütenevvi vesikaların ve başka türlü membaların araştırılmasını âtideki mesaiye bıraktık.