Sefâretnâme-i Şâhî
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd u bi-hadd u sena-yı la-yu'add ol halık-ı kevn ü mekân ve nizam-balış-ı umûr-ı ekvan, cellet-azametuhu hazretlerine olsun ve durûd-ı na-ma'düd, sultanü'l-enbiya habib-i hûda peygamberimiz Muhammedü'l-Mustafa efendimiz hazretlerine layık u sezavardır ki, ahkam-ı şeri'atle ila-ahiri'l-kıyam ahval-ı aleme nizam ve Devlet-i İslamiyye'ye kuvvet-i tam vermiştir. Sallallahu te'ala aleyh-i ve ala alihi ve eshabihi ecma'n.
Ba'de-ezin
[değiştir]Her an u zemân du'ası cümle ümmet-i Muhammed üzerine farz-ı ayn olan hakan-ı cihan, sahib-kıran-ı zemân, malik-evreng-i hilafet ve revnâk-efza-yı tâc u taht-ı saltanat veliyyü'n-ni'met-i alem ba'is-i asayiş-i ümem şevketlu, kudretlu, azametlu, amme-i aleme merhametlu veliyyü'n-ni'metimiz her-halde ser-tac-ı mufahharatımız efendimiz, es-sultanü'l-gazi Mahmud Han ibnü's-sultan Abdülhamid Han eyyedallahu mülkehu ve ebbede bi'l-adli saltanatahu hazretlerini cenab-ı Rabb-ı mu'in her-halde yaver ü dest-gir olup, mübarek kalb-ı enverlerinde merkûz olan dünyevi ve uhrevi muradat-ı şahaneleri husûlüyle şad u mesrür u memnûn ve vücûd-ı hümâyûnların bi'l-cümle kedûrât-ı ekvândan masûn ve kâffe-i umûr-ı saltanat ve nizam u kavanin-i devletlerin ve bed-hah-ı saltanatları olanları münhezim ve makhûr eyleye, âmîn, yâ Mu'in.
Amma-b'ad
[değiştir]işbu binikiyüzkıraltı senesi şehr-i zilhiccenin yirmi ikinci cum'a günü [3 Haziran 1831] cenab-ı hazret-i emirü'l-mü'minin, halife-i resûl-ı Rabbü'l-alemin veliyyü'n-ni'met-i zî-şevket Padişahımız efendimiz hazretleri bera-yı geşt ü güzar-ı Donanma-yı Hümayûn'la Bahr-i Sefid canibine teveccüh ü azimet-i mülûk-anelerinin ibtida gününden Asitane-i aliyye'ye avdet birle makarr-ı şevketleri olan Çırağan Sahil-serayı'na bi's-sıhhati ve'l-afiyet dahil ve cümle ümmet-i Muhammed cemal-i padişah-aneleri müşahedesiyle sürûr-ı vafire hasıl edince[ye] kadar teşrif buyurdukları mahallat ve fukara ve zü'efa hakkında zuhûra gelen eltaf-ı bi-nihaye ve inayat-ı bi-gaye-i şehen-şahileri sem'an ve tahkiken kalem-i acz-ı çakeriyle keşide-i silk-i sütûr olmağla atabe-i alemmasir-i hüsrev-anilerine takdime ictisar olundu.
Bu çaker-i kerem-dide ve abd-ı dırem-hıridelerinin ya'ni Mehmed Dâniş kullarının bab-ı şahanelerine bu makule arz ve tasdi'i mühill-i edeb ise dahi mazhar-ı inayat u iltifat-ı sahib-kıranilerine mucib-i sebeb olmağla mür-zaifin bar-gah-ı Süleyman'a ricl-i cerad takdimiyle dil-şad u taltif olunduğu misillu idiğü zahir ve böyle bir padişah-ı dil-agah-ı ma'delet-negaha mutlaka vesile-i intisab-ı tam ile bekam olmaktan ibaret bir halet idüğü bahir olmağla takdim ü tahrir ve ser-name-i imlası nam-ı mülûk-aneleri ünvanıyla tenmik ü tastir ve namı dahi Sefâretnâme-i Şâhî tesmiyye olundu.
Her ne denlü şayan-ı nazare-i kabul-ı daver-ane değil ise dahi mühill-i kusur olan mevazi'in şiraze-bend-i setr ü avfla beste ve bu çaker-i ihsan-perverlerin hakdan ref'-i vücûd-ı eltaf-ı hidiv-anelerine peyveste buyrulmağla dil-şad u harabezar-ı derûn-ı çakeranemi gülşen-abad buyurmaları ve şehr-i şevvalü'l-mükerremin eva'il-i evanında cenab-ı padişah-ı zeman ve şehen-şah-ı devran, malik-evreng-i saltanat ve veliyyü'n-ni'met efendimiz hazretlerinin geşt ü güzara niyyet ve Donanma-yı Hümayûn'la Bahr-i Sefid Boğazı canibine azimet buyuracakları şuyû' bulup, ancak vakt-i hareket-i mülûk-aneleri tebeyyün ü ta'ayyün etmeyüp mektûm kalmış idi.
Bu def'a şehr-i zi'l-ka'denin yirmiyedisi [9 Mayıs 1831] tarihinde Beşiktaş piş-gahından badban-güşa-yı hareket eden Donanma-yı Hümayûn Kumkapu karşısında meks ü tevakkuf olunup, şehr-i zilhicce duhûl ve 'id-i adha takarrüb etmekle ka'ide-i resm-i mu'ayede ba'del-icra Donanma-yı Hümayûn'la cenab-ı şevket-meab efendemiz hazretlerinin teşrifleri tahakuk etdikde gaile-i resm-i mu'ayede hitam bulup şehr-i mezburun onyedinci günü [29 Mayıs 1831] malzeme-i rahiyye tanzimine mabaşeret ve ma'iyyet-i şahane ile azimet edecek zevat u havass-ı bendegan mu'ayyen oldukda cümlesinin hazırlanmaları için emr ü ferman olunmağla cümlesi amade ve mah-ı mezburun yirmi ikinci cum'a günü [3 Haziran 1831] hareket-i hümayûn vuku' bulacağı cümleye i'lan u ifade olundukda Kumkapu Piş-gahında lenger-endaz-ı ikamet üzere olan Donanma-yı Hümayûn'da mevcud sancak kapdanlarından, Kapudane-i Hümayûn Hasan Bey ve patrona Süleyman Bey ve Riyale Numan Bey süvar oldukları kalyonlarda hazır ve sa'ir mevcud fırkateyn ü korvet ve bıriklerde kapdanları amade bulunmaları için emr ü tenbih ve yevm-i merkûmda hareket olunacağı ihbar olundu.
Ve ma'iyyet-i şahane ile azimet edecek katib-i Esrar-ı Cihan-dan Mustafa Nuri Efendi hazretleri ve Mabeyn-i Hümayûn hidmet-i celilesine istihdam ile bekam buyrulan Rodosluzade Ahmed Bey ve Kapdan-ı Derya Halil Rıfat Paşa ve Mir-miranu'l-kiramdan Ferik-i Hassa Ahmed Paşa ve Rikab-ı Hümayûn Ağavatı ve süvari mir-alayı Hafız Bey ve Reşit Bey ve Ser-etıbba-i Hassa biraderi mevali-i kiramdan Abdulhak Molla Efendi ve imam-ı Sani-i Sultani Mustafa Nuri Efendi ve mevaliden Ordu-yı Hümayûn Kadısı Çerkeşli Mehmed Efendi Ser-müezzinan-ı Enderûn Ahmed Ağa ve dört nefer Hademe-i Mabeyn-i Hümayûn ve muzıkaya me'mur ağavatdan yetmiş nefer ağavat ve ilbas-ı hil'ata memûr Hacegan-ı Divan-ı Hümayûn'dan iki nefer efendiler ki, biri el-yevm Tersane-i Amire Emini El-hac Ali Bey'in mahdûmu Amedi-i Divan-ı Hümayûn Hülefası'ndan Mehmed Sadık Rıfat Bey ve birisi Sarım Bey ve Musahiban-ı Şehr-yari'den Said Efendi ve müezzinlik hidmetine me'mur dört nefer, musahibandan ve taşra müezzinanından iki nefer kesan ve Hademe-i Hassa'dan bir bölük bir binbaşı ile sa'ir bende-gan ve Hasahur Hademeleri'nden çendan neferat ve uşakları yedi sekiz re's esban-ı Mısri ile Kulaksızoğlu'nun teknesinde, hasılı cümleleri hazır u amade olduklarında mah-ı mezbûrun yirmiikinci cum'a günü Beşiktaş Cami'-i Şerifi'ne selamlık olup salavat-ı cum'ayı ba'de'l-eda Çırağan Sahil-serayı'na avdet ve nısf sa'at mürûr etmeksizin rakib olacakları fırkateyn ki, bundan bir mah akdem nefs-i nefis-i mülûk-aneye mahsus «taht-ı hümayûn gemisi» adıyla piş-gah-ı Çırağan'da lenger-endaz-ı ikamet üzere olan «Mazhar-ı Tevfik» nam fırkateyn her ne kadar musanna' ü rana yapılıp, derûn-ı birunu zat-ı şevket-simat-ı hidivanelerine mahsus tanzim ü tertib olunmuş ise de ma'iyyet-i şaha ne ile azimet edecek havass-ı bende-gana küçük olduğundan terk olunup Kapdan-ı Derya Halil Paşa'nın süvar olacağı «Şeref-resan» nam fırkateyn, mezkûr mahallinden salpa-tiymur olunup yevm-i merkûmda sa'at beşbuçukta keşt i salifü'z-zikrin yeşil boyalı filikasına al-kaş sancak keşide ve cenab-ı şevket-me'ab efendimiz hazretleri ikbal u şevket ü saltanat ile mukarreban hazeratını bi'l-istishab, süvar ve iskeleden küşad ve her bir tarafdan yani Ahmed Paşa Yalısı önünden ve Kızkulesi'nden ve Tophane ve Tersane'den toplar endaht olunup sevahilde mevcûd zükûr u inasın nalan u giryan olarak «Allah selamet versin» sadaları velvele-i saz-asman olup zat-ı mülûk-aneleri dahi keştiye vasıl ve derûnunda dahil olduklarında tiymuru ahz ve badhanların küşad birle seviyyi-i maksuda yol verildi.
Hazret-i mevsilü'l-mefarikin, ber-vefk-i matlûb safa-yı hatare ile geşt ü güzar buyurup emin ü salimen avdet-i hümayûnların ve cümle ümmet-i Muhammed cemal-i şahanelerin müşahede etmek müyesser eyleye, amin.
Kaldı ki, mukarreban u havass-ı bende-gan ve Muzıka-i Hümayûn Ağavatı bi'l-istishab, taht-ı hümayûn olan keştiye süvar ve sa'ir ma'iyyetde olan zevat ve Hademe-i Hassa ve Asakir-i Hassa cümlesi başka başka keştilere sûvaren azimet eylediler.
Hasılı ol gün rüzgar hafifçe olmağla ol gece Marmara'ya yetişilemeyüp yelken üzere durarak sabahlanup rüzgar dahi zuhûr etmekle seheri yol verilip ol gün akşamı sa'at onbir sularında Gelibolu piş gahına lenger-endaz olunup, ol gice keştide beytutet ve ertesi pazar günü sa'at beşde iken Rikab-ı Hümayûn Ağavatı, Mir-ahür-ı Evvel Mehmed Ağa ve Kapıcı ar Kethudası Nuri Paşazade Mehmed Bey ve Muzıka-i Hümayûn Ağavatı ve Hademe-i Hassa ve Asakir-i Hassa ve miralaylar ve binbaşılar ve Hasahur Hademeleri esban-ı şahane ile cümlesi Beksimathane önüne çıkup anda hazır ve teşrif i hümayûna mütarakkıb u muntazır olduklarında cenab-ı harvani ile filika-i keştiye rukûben mevki'-i alay olan mahalle teşrif ve taşra hurüclarında kudüm-ı hüsrev-anilerine dide-rüz-ı intizar üzere olan Çirmen Valisi Hüseyin Paşa ve Kal'a-i Sultaniyye Muhafızı Salih Paşa ol mevki'de mevcûd bulunmalarıyla mübarek hak-pa-yı cihandariye rûh-sûde olup, esb-i şahaneye süvar ve rikab-ı kamer-tab-ı hüsrev-anilerinde altı aded mücevher takımlı esban-ı Mısri keşide ve Asakir-i Hassa alay libaslarıyla rikabda yürüyerek ve Hademe-i Hassa sim-kar elbiseleriyle veralarında vezirin-i müşarün-ileyhima dahi yemin ü yesarda maşiyen yürüyerek ve mukarreban ve havass-ı bende-gan alay libaslarıyla ve dahi veralarında bende-gan-ı sa'ire takım takım alay ile sabık Gelibolu A'yanı Hasan Bey'in biraderzadesi Ahmed Bey'in hanesi zat-ı mülûk-aneye mahsus ferş ü amade olunmağla doğru ol mahalle teşrif ü aram ve sa'irleri dahi tertib olunan konaklara taksim olundu. Ol gice beytütet ü istirahat olunup ferdası isneyn günü Gelibolu'ya iki sa'at mesafe mahalde a'yan-ı sabıkın çiftliğine azimet buyurulacağı irade-i seniyye olmağla amade olundukda tebdilan mukarreban u havass-ı bende-gan ile ol mahall-i dil-küşaya teşrif ve sa'at ona kadar istimhat u ikamet buyrulup avdetlerinde Değirmenler nam mahalden aram gahları olan konağa varınca yemin u yesarında iki taraflı fukara vü re'ayanın sağir ü kebir ve zükur u inası ziyaret için cem'iyyet etmiş olmalarıyla cümleyi taltif buyurarak ol mahalden güzar u veralarından çil ecnas nisar olunup ba'zılarına rub'iyye ınsan buyurularak konağ-ı mezkûra teşrif buyurdular. Ol gice dahi istirahat u aram buyurup ertesi salı günü yine Gelibolu'ya iki buçuk sa'at mesafe mahalde Bolayır dimekle meşhur u müte'arif karyeye ikbal ile teşrif-i hümayûnları vuku' bulup ol mevki'de medfün meşahir-i evliya'-ullahdan ve ecdad-ı izamlarından Şehzade Gazi Süleyman Paşa hazretlerinin türbe-i şeritlerin ziyaret ve rûhaniyyet-i sa'adetlerinden istimdad taleb buyurduklarından sonra bir mikdar aram u ikamet buyurup ba'dehu türbe-darına ve fukarasına ihsan ve karye ahalilerine külli atiyye inayet buyurup ayan ve voyvoda ve vücûhlarına ilbas-ı hil'at buyruldu. Ve ma'sümlarına çil ecnas serpdirülüp ol-vechile cümlesini mesrür buyurduklarından sonra sa'at onda makarr-ı şevketlerine avdet buyurdular ve ertesi gün ba-irade-i seniyye Gelibolu dahilinde mevcûd tekyeler ile islam re ayanın fakirü'l-hal olanlarının haneleri ta'dad u defter olunması içün Mir-ahur ı Sani Salih Paşazade Mehmed Bey me'mür buyurulmuş olmağla temamen tahrir ve defterini tanzim ile takdim-i hak-pa-yı cihan-dari oldukda İslam'dan olanlara ellişer guruş, re'ayadan olanlara otuzar guruş i'ta olunması ferman buyurulmağla mir-i müma-ileyh beşyüz elli haneye ol vechile ihsan tevzi' ü taksim etmişdir. Ve yine ol gün derûn-ı Gelibolu'da vaki' meşahir-i evliyaullahdan kutbü'l-arifin gavsü'l-vasiin Yazıcı-zade Mehmed Efendi'nin türbe-i şeriflerini ziyaret ve rûhaniyyet-i sa'adetlerinden istimdad taleb ettiklerinden sonra kendi te'lif-gerdesi Muhammediyye ismiyle müsemma olan kitabeti ve derununda muhterik olan evrakı ve ravilerin riayeti üzere Ravza-i Mutahhara'ya, kitab-ı mezkûru tasruh içün irsal buyurduklarında fahr-i alem sallallahu aleyh-i vesellem hazretleri canibinden çekilen hatt-ı şerifleri ve sahil tarafından olan mağarayı ve halvet-hanesini ve arif-i billah mezkûrun biraderi Ahmed Bican hazretlerinin türbesini ve mağarasını ziyaretlerine azimet-i şahane olup cümle türbedarlarına hil'at u atiyye ve dervişan-ı fukaralarına ihsan u vafire inayat buyurularak avdet buyruldu. Ve yine yevm-i merkûmda Asitane'den on aded Mısri-i esban ve iki aded hinto bargirleri ve mevcûd ma'iyyetde olan bende-gan içün seksen aded eğerler celb olunması irade ve ferman buyuruldukda Hasahur Hademeleri'nden me'murlar ta'yin ve on güne kadar bahren Gelibolu'ya avdetleri tenbih olunup irsal olundu. Ve ferdası hamis günü Mevlevihane'ye teşrifleri zuhûr etdikde dergah-ı şerif küşade ve fukara-ı Mevleviyye ile şeyh efendi teşrif i hümayûnlarına muntazır u amade olduklarında ba-şevket ü ikbal teşrif ve ba'de'l-mukabele şeyh efendiye ilbas u hil'at ve mükerreren atiyye-i vafire ihsan ve fukara-i dervişana dahi ihsan-ı kesire i'ta buyrularak avdet buyuruldukda rah-ı rastda olanlara dahi çil ecnas nisar olunarak makarr-ı şevketlerine teşrif buyurdular. Ve ertesi cum'a günü bi'l-cümle vücûh u hakim ve ayan u erkan-ı vilayet ve vükela-yı ra'iyyet ale'l-umüm ikamet-gah ı mülûk-ane olan mevki'a da'vet olunup seheri cem'iyyet eylediklerinde cümlesine layık-ı vechile hil'at-ı fahire ilbas ve ihsan-ı vafire inayat buyuruldukdan sonra nefs-i Gelibolu'da ve haricinde vaki' çeşmelerin su yolları müddet-i vafireden beru harab olup çeşmeleri bi-ab kaldığından umüm üzere sekseneleri kuyu sularına muhtac olup, hah-na-hah her bir hususa kuyu suyu isti'mal etdikleri ve harab olan su yolarının ta'mirine vilayetin kudret ü tahammülü olmadığı mukarreban-ı hayr-endişan u hayr-hahan hazretlerinin keyfiyyet-i sabık ma'lumları olmağla sem'-i şahaneye ilka ü ifade etmeleriyle kemal-ı rahm u şefkat-i mülûk-anelerinden zuhûr eden irade-i seniyye budur ki; dahil ü haricde ne mikdar harab su yolları ve mürûr-ı ezmine ile münhedim olup, isti'malden kalmış çeşmeler mevcûd ise cümlesinin tecdid ü ta'mir olunmalarına ferman-ı hüsrev-ani sudur etdiği umûm üzere fukara-i vilayetin ma'lum u mesmû'ları oldukda devam-ı ömr ü devlet-i şahanelerine eyledikleri da'vat-ı bi-nihaye olup der-gah-ı icabet-gah-ı perverd-garide kabul olunduğuna şekk yokdur. Ve yevm-i merkûmda salavat-ı cum'a edası içün Eski Cami'-i şerife azimet buyurulacağı ferman buyurulmuş olmağla makarr-ı şevketlerinden cami'-i mezkûra reside olunca yemin ü yesar iki taraflı asakir dizilüp ve cami'-i şerifin kurbunda Muzıka-i Hümayûn mevcûd bulunup zat-ı şevket-simat efendimiz hazretleri dahi mübarek ser-i şahanelerinde mücevherli fes ve balasında mücevherli yeşil kümmi tavil tüy ve mücevher yakalı harvani iksa buyurup murassa' gaşiyeli esb-i Mısri'ye süvar ve önlerinde yedekler keşide olup Rikab Ağavatı ve mevcûd miralaylar ve binbaşılar ve Hademe-i Hassa simkar alay elbiseleriyle ve fes ve 'idine mahsus tüyler ile rikab-ı kamer-tab-ı mülûk-anelerinde ve mukarreban hazeratı 'idine mahsus ağır elbise ile vera-yı şahanelerinde olarak müretteb alay ile makarr-ı şevketlerinden kıyam u hareket ve cami'-i salifü'z-zikre azimet buyurduklarında Hüseyin Paşa ve Salih Paşa ve dahi kurb-ı cami'den istikbal ve zemin-büs eylediklerinde Hüseyin Paşa yemin Salih Paşa yesar olarak bağalgirlik hidmet-i celilesi şerefine na'il olduklarında ol vechile ferş ü amade olan mahfele teşrif buyurdular ve anda salat-ı cum'ayı eda ve ba'dehu yine sabıkı vechile alay ile avdet ve doğru Beksimathane İskelesi'ne teşrif ve anda müheyya olan filike-i hümayûna rukûben Donanma-yı Hümayûn'a teşrif ve zat-ı hüsrev-anilerine mahsus keştiye süvar olunup cümle sefayinden toplar endahte olundukda tiymuru ahzla bad-banları küşad ve ol mahalden hareket olunup ol gün sa'at onbirde iken Tekye nam mahalle lenger-endaz olundukda ol gice keştide beytütet ferdası cum'aertesi günü sa'at ikide filikeye rukûben hareket ve Kaal'a-i Sultaniyye'ye azimet buyurulup ancak Gelibolu'ya teşriflerinde ne vechile alay tertib olundu ise yine sabıkı vechile alay tertib olunup iskelede teşrif-i hümayûna mütarakkıb olunup iskeleye takarrüb eylediklerinde kal'alardan, gemilerden toplar endaht olunup şenlikler olunarak iskeleye reside olunup taşra hurüclarında Salih Paşa rikab-ı mülûk-anelerinde alay-ı mürettebe ile zat-ı şahaneye mahsus ferş ü amade olunan mahalle teşrif buyurdular ve ma'iyyet-i şahanelerinde bulunan Kapudan-ı Derya Halil Paşa ve Ferik-i Hassa Ahmed Paşa ve havass-ı bende-ganın cümlesine başka başka tertib ü tanzim olunan konaklara her birerleri layıkı vechile taksim olundukda dahil olunup ikamet eylediler ve ertesi pazar günü ki, re's-i sene-i cedid şehr-i muharremû'l-haramın ibtida günü olup ol gün Kal'a-i Sultaniyye'nin derûn u birûnu temaşa buyurmak içün aram-gahlarından kıyam u hareket ve etrafını temaşa buyurduklarından sonra kal'anın nim sa'at haricinde vaki' Çınarlık ta'bir olunur bir mesire-gah olmağla huzur-ı hazret-i cihan-dariye arz u ifade olundukda ikbal buyurup ol mahalle dahi teşrif ve bir sa'at teneffüsden sonra makarr-ı şevketlerine avdet buyurdular. Ve ferdası isneyn günü Kal'a-i Sultani haricinde vaki' tabyalara teşrif-i hümayûn vuku' bulup mevcûd olan kebir toplara mermer gülle vaz'ıyla atdırılması irade buyuruldukda hayli toplar atılup hitamında zabitanına ve umûm üzere neferatına ihsan-ı vatire i'ta buyurdukdan sonra iskeleden amade olan filike-i hümayûna sûvaren karşı tarafda vaki' Kilidü'l-bahr nam kal'aya teşrif ve hervech-i mezkûr toplar atdırılup hitamında dizdarına ve zabitanına ve neferatına ve bi'l-cümle vilayet fukarasına layıkı vechile hil'at ilbas ve ihsan u atiyye inayat buyurularak, cümlelerini mesrür buyurduklarında yine filikeye sûvaren Kal'a-i Sultaniyye'ye avdet ve ikamet-gah-ı şevketlerine teşrif buyurdular. Ol gice istirahat buyurup ertesi Salı günü «Vapur» ta'bir olunan buhar gemisine mukarreban u havass-ı bende-gan ve Muzika-i Hümayûn Ağavatı'nı istishab ile keşti-i mezkûra rukûben hareket olunup iskeleden küşad olundukda bir tarafdan muzika sedası bir halet-i garibe ve bir keyfiyyet-i acibe zahir oldu ki, vasf u ta'rifi kabil-i imkan değildir. Hasılı mahall-i mezkûrdan hareket ve doğru Seddü'lbahr'e azimet buyuruldukda iskeleye takarrüb olunup filikeye rukûben taşra çıkıldıkda sabıkı vechile toplar atdırılup gülleler sekdirülüp temam oldukda mu'tad-ı vechile dizdarına ve sa'ir zabitan ve neferatına ilbas u hil'at ve ihsan u atiyye inayat buyuruldukda yine filikeye süvar ve keşti-i vapura teşrif ve andan hareket birle karşusunda vaki' Kumkal'a'ya vasıl olunup onda dahi toplar atdırılup hitamında yine dizdarına neferat ve sa'ir zabitanına ilbas u hil'at ve ihsan u inayet-i mülûk-aneleri eirzan buyuruldukda cümlesi mesrür olup ondan avdet ü hareket ve sa'at on buçuk sularında haric-i bağazda vaki' Bozcaada nam mahalle reside olunup taşra çıkıldıkda bir mikdar teneffüs ve ba'dehu etrafını temaşa etdikden sonra zabitanına ve dizdar u neferat ve fukaraların herbirine başka başka hil'at ve ihsan u inayetler olunup temam oldukda yine keşti-i salifü'z-zikre süvar ve sa'at iki sularında hareket ve gice sa'at altıda Kal'a-i Sultaniyye'ye reside olunup taşra çıkldıkda makkarr-ı mülûk-aneleri olan mahalle teşrif-i hümayûnları vukü' bulmuşdur. Ertesi çehar şenbih günü istimhat ve ba'zı tahrirat ile meşgUl olunup ferdası hamis günü yine keşti-i vapura rukûben Na'raburnu karşusunda Maydos nam re'aya karyesine ikbal u teşrif buyurulup taşra hurüc buyurduklarında filike-i hümayûn ol mevki'de tevkif olunup keştl-i vapura Kal'a-i Sultaniyye piş-gahında ikamet etmek üzere ruhsat verilüp avdet etmiştir. Maydos karyesinde bir iki sa'at ikametden sonra re'aya papaslarına ve karye kethudalarına ve kocabaşılara ilbas-ı hil'at olunup fukara ve sıbyanlarına atiyye inayet buyuruldukda cenab-ı hilafet-me'ab efendimiz dahi mukarreban ve havass-ı bendeganla filikeye sûvaren Na'raburnu nam mahalde vaki' ma'rûf u meşhur tekyeye teşrif ve türbede medfün olan Zuhûri nam azizi ziyaret ve rûhaniyyet-i sa'adetlerinden istimdad taleb buyurduklarında el-yevm türbedarı bulunan zatı huzur-ı pür-nur-ı şahanelerine celb ve keyfiyyet-i hal ve ta'ayyüşünden sü'al buyurduklarında sekiz on nefer fukara ile geçinmekde muzayeka çekdiklerini hezar-ı hicabla arz u ifade eyledikde kemal-ı rahm u şefkatlerinden beher sene Darphane-i Amire'den üçer yüz guruş ma'aş ta'yin ü tahsis buyurulup beratı tanzimine dahi irade-i seniyye-i tacdari sudur edüp türbedara ilbas-ı hil'at ve atiyye-i kesire i'tasıyla ikram ve fukaralarına ihsan-ı kesire inayet ü in'am olundukda filikeye sûvaren Kal'a-i Sutaniyye'ye avdet ve makam-ı alilerine teşrif buyuruldu. Ve ferdası cum'a günü makarr-ı şevketleri olan mahallin kurb-ı civarında vaki' cennet-mekan Fatih-i Kostantiniyye Sultan Mehmed Han eskene'allahü fi aliyyü'l-cinnan hazretlerinin bina buyurdukları cam'-i şerife 'iydin alayı misillu azim alay-ı mürettebe ile teşrif buyurulacağı sa'at birde iken ferman buyurulmuş olmağla tanzimine mübaşeret olundu. Ve yevm-i merkûmda sa'at ikide bi'l-cümle vilayet vücûhları ve hakim ve a'yan ve dizdar ve voyvodası ve müfti-i belde umumen da'vet olunup atebe-i saltanata cem'iyyet ettiklerinden cümlesi huzur-ı müluk-anede hli'atler giyüp atiyyelerin alup devam-ı ömr ü devlet-i şahaneye du'aların tekrar ederek mesruren mahallerine avdet eylediler ve cümle İslam ve re'aya fukaralarının haneleri sabıkı vechile defter olunup yüz-seksen haneye baliğ olmağla islama ellişer re'ayaya otuzar guruş ihsan-ı müluk-ane zuhûr etdikde yegan yegan tevzi ü taksim olunmuşdur. Ve Kal'a-i Sultaniyye civarında Çınarlı nam mesire-gahın bir canibinde cesim bir akarsu olup mürûr u ubûr edecek köprüsü olmadığından Kal'a-i Sultaniyye'ye iki sa'at mesafe olan bir geçit mahalli olup andan mürûr u ubûr olunur ise dahi iki sa'at mahalli mezkûra varmak ve geçdikden sonra iki sa'at geri gelmek bi-temam dört sa'ate tevakkuf edüp ve gelüp gidene ziyade su'ubet olduğu hayr-hahan-ı mukarrebanın ma'lûmları olmağla atebe-i şahaneye keyfiyyeti arz u ifade eylediklerinde ma'lûm-ı cihan-bani olmağla ol nehr-i cesimin üzerine münasib olan mahalline kar-gir bir cisr-i ali binası irade-i seniyye-i Padi-şahi olduğu aşikar olmağla mesmu'u olanlara diğer bir sürûr-ı azim hasıl olmuşdur. Hülasa-i kelam yevm-i merkûmda sa'at beşde iken alay-ı mürettebe ile Padişahı zi-şevket efendimiz hazretleri ikamet-gah-ı hüsrev-anilerinden kıyam u hareket ve cami'-i şerife azimet buyurduklarında cami'e karib mevki'de Salih Paşa yesar-ı ahanelerinde bağalg-ir olarak mahfel-i hümayûna teşrif eylediler salat-ı cum'ayı ba'de'l-eda yine alay-ı sabık vechile makarr-ı şevketlerine avdet buyurduklarında nim sa'at mürûrunda tebdil-i came olunup esb-i ahere süvar ve iskeleye teşrif buyurulup amade olan filike-i hümayûna rukfıben veda' ve keşti-i vapura süvar olduklarında tiymfıru ahzla hareket ve etraf-ı kal'alardan ve tabyalardan toplar endaht olunup donanmadan toplar atılup taşra hurfıc ve mahall-ı hümayûnlarına teşrif ü ikamet buyurdular. Ve bundan akdem Hasahur Hademeleri'nden levazımat celbi içün Asitane'ye irsal olan [olunan] me'murlar zi'l-hiccenin yirmi dokuzuncu günü Gelibolu'ya dahil olduklarında hıntoları Hasan Bey'in hanesinde tevkif ve esban-ı Mısri'leri Mirahur-ı Sani Mehmed Bey alup Gelibolu'dan Edirne'ye varınca tertib olunan konak mahallerine ikişer esb ve hüddamlarını bırakarak ileri gitmesi için zuhfır eden irade-i şahane mucibince mir-i mûma-ileyh akdemce hareket ve Edirne'ye rû-be-rah-ı azimet olmuşdur. Ve Muzika-i Hümayûn Ağavatı ve Mabeyn-i Hümayûn Hademeleri ve Hademe-i Hassa ve sa'ir havass-ı bende-gan içün Gelibolu'ya tabi' kura ve kasabatdan bar-girler cem'le Asitane'den getirülen seksen aded eğerler urularak amade olup sa'ir hüddam ve tevabi'at ve ba'zı yükler içün hergele bar-girleri dahi cem' olunup hazırlandıkda gerek cüz'i ve gerek külli kusur olunmayarak cümlesi tanzim ü amade olduğu atebe-i saltanata arz u ifade olundukda ferdası cum'aertesi günü sa'at birde iken cenab-ı şevket-me'ab efendimiz hazretleri esb-i devlete süvar ve mukarrebanı u havvas-ı bendegan ve Muzikacı Ağavatı ve gayrileri bi'l-ma'iyye Gelibolu'dan hareket ve ha-şevket-i ikbal Gelibolu'ya üç sa'at mesafe olan mahallede vaki' Bolayır'ı geçüp sa'at dokuzbuçukda Kadıköyü nam mahalle vasıl ve zat-ı mülfık-aneye mahsus-ı amade olan haneye dahil ve ol gice anda beytfıtet olundu. Ertesi pazar günü bi'l-cümle fukara ve sekenesine ihsan-ı vaflre inayet buyrulup seheri sa'at sekizde kıyam u hareket ve sa'at üçde Keşan'a teşrif buyurulacağı şuyû' bulmağla a'yan u hakim vilayet ü vücfıh ve sükkan-ı memleket istikbale çıkup veliyyü'n-ni'meti-i alem efendimiz dahi ha-şevket ü ikbal Keşan'a vasıl ve ferş ü amade olan a'yan konağına dahil oldular ol gün ve gice anda aram u istirahat olunup terdası isneyn günü mu tad-ı şahaneleri vechile a'yan u voyvoda ve hakim ve vücûhlarına ilbas-ı hil'at olunup fukara ve sıbyanına ihsan u atiyye i'ta buyurularak seheri sa'at sekizde kıyam ve sa'at dörtde Uzunköprü nam mevki'e teşrif ü amade olan voyvoda konağına ikbal u teşrif buyurduklarından iki sa'at sonra tebdilen esb-i devlete süvar ve vilayeti geşt ü güzar ederek mevcud olan cami'e teşrif ve salat-ı zuhru eda birle etraf-ı vilayeti temaşa buyurup yine ikamet-gah-ı müluk-anelerine avdet ve ol gice beytutet olunup ertesi salı günü resm-i hidiv-aneleri üzere a'yan u voyvodasına hakim ü vücûhuna ilbas-ı hil'at-i fahire ve fukaralarına ihsan ve atiyye-i vafire i'ta buyurarak seheri sa'at sekizde kıyam u hareket ve Karakasım ta'bir olunur bir karyecik konak mahalli olup Hüseyin Paşa hazretleri konak ve me'kûlat tanzimine evvelce azimet edüp zat-ı şevket-simat-ı cihan-dari içün mahsus otağ vaz' ve mukarreban u havass-ı bende-gan içün hıyam tertip etdirmiş ise de iltifat olunmayup kurb-ı civarda vaki' Emin Bey Çiftliği dahi ihtiyaten amade olunmağla çiftlik-i mezkura ikbal ve derununda ka'in ferş olunan kasrına teşrif buyruldu. Çiftlikden Edirne iki sa'at mesafe olmağla, ertesi günü [çehar şenbih] müretteb alay ile Edirne'ye teşrifleri karar-gir olmuş ise de mezkur çiftliğin hevası gayetle vahim ve ziyadesiyle sakil olduğundan mübarek tab'-ı müluk-aneleri mahfuz olmadığına mebni mahall-i mezkurdan hareket ve Edirne'ye nim sa'at kala mahalde vaki' Kadıçeşmesi'ne azimet buyurulup anda beytutet olunacağı irade-i seniyye olmağla tiz elden Otağ-ı Hümayûn ve beş altı aded hıyam guna-gün ol mahalle irsal ve fi'-1-hal vaz' u amade oldukda ahşam ta'amını ba'de't-tenavül hintolara sûvaren Otağ-ı Hümayûn'a teşrif-i büsrev-anileri zuhur edüp anda beytütet olundu. Ertesi çehar şenbih günü Edirne'ye teşrifleri aşikar olmağla alay tertibine mübaşeret olundu. Edirne Mollası ve mevcud Kapucubaşılar ve sa'ir vücuh-ı vilayet haric-i şehirde istikbale çıkup ve Edirne'de mevcud olan dört tabur miralay takımı Asakir-i Mansûreden ikamet-gah-ı müluk-ane olacak mahalden çeşme-i mezkûra reside olunca[ya] kadar nizam üzere iki taraflı dizilüp ve ahali-i Edirne dahi zükur u inası ve sagir ü kebirleri derûn-ı şehirden çeşme-i salifü'z-zikre varıncaya'ni Otağ-ı Hümayûn'a karib mahalle kadar cem'iyyet edüp ve derûn-ı Edirne'de ne mikdar mekteb mevcud ise hocaları ma'sumları alup taraf taraf istikbal içün yollara dizilüp müterakkıb-ı teşrif-i şehen-şahi olduklarında ve milel-i selase dahi ya'ni Rum Milleti metropolidleri ve papasları mekteb çocuklarıyla ve Ermeni Milleti Derdereleri mekteb çocuklarıyla ve Yehûd Milleti babamları mekteb çocuklarıyla haric-i şehirde mahal mahal bekleşüp hasılı Edirne dahilinde nüfus-ı vahide kalmamak üzere cümlesi istikbale çıkdıklarında cenab-ı veliyyü'n-ni'am-ı alem ve ba'is-i asayiş-i ümem Peldişah-ı zi-şevket malik-i tac u taht-ı saltanat efendimiz hazretleri ba-şevket ü ikbal 'iydeyn-i sa'ideyn resmi üzerine alay-ı azim tertib olunup hakim ü a'yan-ı vilayet ve vücûh u hanedan-ı memleket piş-i alayda ve rikab-ı kamer-tab-ı hümayûn ağavatı veralarında ve binbaşılar ve miralaylar nihayetde veralarında mücevher takımlı ve cevherli sorguçlar ile on beş aded Mısri-i esban yedekler keşide olun up Hademe-i Hassa dahi som sırma elbise ile başlarında tüyler ile rikab-ı hümayûnda ve cenab-ı hilafet-me'ab emirü'l-mü'minin halife-i rü-yı zemin som mücevherli fes ser-i şahanelerinde ve murassa' tüy ve cevahir yakalı harvani düş-ı mülûk-anelerinde, ve müzeyyen-i murassa' esb-i saba-reftara sûvaren yevm-i merkûmda sa'at onikide iken mahall-i mezkûrdan kıyam u hareket ve mukarreban hazeratı ve havass-ı bende-gan elbise-i divaniyyeleriyle vera-yı tac-daride olarak azimet buyurup reh-i rastda mevcûd ziyaretciyane yemin ü yesara nigah u iltifat ile bi'l-cümle hazeranı mazhar'-ı lutf u inayetler edüp cümlenin lisanından yek-zeban olarak maşa'allah sadaları ev'-i asmane reside olmuştur. Ve rikab-ı hümayûnda muzika çalmarak teşrifleri esnasında İslam mekteb çocuklarının amin amin sadaları ve milel-i selase mekteb çocuklarının ayinleri vechile bir ağızdan amin nidaları ve sa'ir nasın devam-ı ömr ü devlet ve beka-yı şevket ü saltanatlarına eyledikleri ad'iyyelerinin sadaları ayyûka reside olmuşdur. Ve hareket buyurdukları Otağ-ı Hümayûn'dan karar-gahları olan mahalle kadar çil ecnas nisar olunarak Dağdevranzade Konağı önünden ve Semerciler Çarşusu'ndan doğru makarr-ı şevketleri olmak üzere tertib ve ferş ü tanzim olunan mahalle teşrif ve cümle hazıran-ı bende-ganı nisar-ı nakdeyn selamla taltif buyurdular. Ol gün ve ertesi hamis günü istimhat olunup ferdası yevm-i cum'a olmağla Sultan Selim Han-ı Evvel Cami'-i Şerifi'ne selamlık olması irade-i seniyye olmağla alay tertib olunup ikamet-gah-ı mülûk-anelerinden cami'-i şerife varınca Asakir-i Hassa ve Mansûre tarafeynli dizilüp piş-i alayda Rikab-ı Hümayûn Ağavatı ve binbaşılar ve miralaylar veralarında on aded mücevher takımlı ve murassa' tüylü yedekler keşide olunup nihayetinde Hademe-i Hassa libas-ı 'iydiyyeleriyle başlarında tüyler ile yemin ü yesar-ı rikiab-ı mülûk-anelerinde olup cenab-ı Padişah-ı zi-şevket efendimiz hazretleri dahi cevherli fes ve murassa' tüy ser-i şahanelerinde ve elmas yakalı harvani düş-ı şevketlerinde olarak cevahir takımlı esb-i Mısri'ye sûvaren mukarreban u havass-ı bende-gan dahi elbise-i divaniyyeleriyle veralarında olarak makarr-ı şevketlerinden kıyam u hareket ve cami'-i şerife azimet buyurdular. Cami'e takarrüb olundukda muzika çalınup ol mevki'de Halil Paşa ve Hüseyin Paşa istikbal edüp zemin-büs olduklarında rikabda yürüyerek cami'e vasıl olunup Hüseyin Paşa yemininde Halil Paşa yesarda bağalgirlik hidmetinde olup ol vechile mahfel-i hümayûna teşrif ve ba'd-ı eda-yı salavat-ı cum'a, hademe-i cami'e ilbas-ı hil'at ve atiyyeler i'ta olunarak yine vech-i sabık üzere ikamet-gah-ı hidiv-anelerine avdet buyuruldukda veralarından yemin ü yesara çil ecnas nisar olarak makarr-ı şevketlerine dahil oldular. Nim sa'at teneffüs ü aramdan sonra Hüseyin Paşa'nın Meric kenarında bir aded bağ ve derununda kasr-ı dil-güşası olduğu atebe-i şahaneye arz u ifade olunmuş olmağla teşrife rağbet ü ikbal buyurup ol gün mukarreban hazeratıyla tebdilen hareket ve ol mevki'e azimet buyurulup ahşam ta'amı dahi ol mahalde tenavül olunup ba'dehu avdet buyurdular ve kışla derununda iki alay Asakir-i Mansûre'den olmağla gerek kışla temaşa ve gerek asakir-i mevcûdeyi iltifat-ı şahanelerin mazhar etmek içün cum'aertesi günü sa'at beş sularında kışlaya teşrif ve bir mikdar aramdan sonra asakir-i mezkûreyi kışla meydanına ihrac ve iki taraflı tabur tabur tertip ile dizilup hazır ve müheyya olundukda zat ı şevket-simat efendimiz hazretleri mukarreban ve Hüseyin Paşa ve Halil Paşa ve Ferik-i Hassa Ahmed Paşa ile esblere süvar ve asakirin canib-i yemininden ibtida ile önlerinden teşrif buyurulup her bir bölüğün önünden teşrif olunur iken nizam-ı müstahsene vechile «çok yaşa» deyu yekden çağrışularak canib-i yesara geçilüp anda dahi sabıkı vechile çağrışılarak yine kasr-ı hümayûna teşrif ve vech-i mezkûr üzere asakir-i merkûmeyi taltif buyurdular nim sa'at mikdan ol mahalde tevakkuf u aram buyurulduktan sonra Seray-ı Cedid-i Hümayûn'ı temaşa buyuracaklarını ferman buyurmalarıyla hazırlanup esblere sûvaren hareket ve Seray-ı Cedid-i Hümayûn'a azimet buyrulup rikab-ı mülûk-anelerinde muzika çalmarak Bab-ı Hümayûn'a vasıl ve derûn-ı seraya dahil olunup Babü's-sa'ade'ye varıldıkda muzika hitam bulup Mabeyn-i Hümayûn ve Hane-i Hassa ve Ağavat-ı Enderun da'ireleri ve umumen Harem-i Hümayûn'u yegan yegan temaşa buyurduklarında Meric üzerinde vaki' cisrden güzar ederek sabıkda Bostancıbaşılara mahsus olan kasr-ı kebire terif ve bir sa'at mikdan ikamet buyurulup ba'dehu şevket kararlarına bi'l-izzi ve'l-ihtişam avdet buyurdular. Ferdası pazar günü makarr-ı saltanatlarında istirahat olunup pazartesi günü Tunca kenarında vaki' Dağdevranzade Abdülkadir Bey'in çiftliğine teşrife rağbet-i müluk-aneleri zuhuruyla tebdilen mukarreban ile teşrif ve ahşam ta'amını ba'de't-tenavül gice sa'at ikide avdet buyurdular. Ve ertesi salı günü Meric kenarında Hüseyin Paşa nın kasrına yine teşrif-i şahaneleri vuku' bulmağla Edirne'nin kul takımını ve bi'l-cümle sazendelerini celble her birerleri huzur-ı pür-nur ı zıllıyyet-penahide hünerlerini icra ve iki sa'at mikdan eğlendikden sonra cümlesine atiyyeler i'ta buyurulup ve ahşam ta'amı anda olunup gice sa'at bir buçukda avdet buyuruldu. Ve ferdası çehar şenbih günü sa'at sekizekadar çay-gah-ı şevketlerinde eğlenüp ba'dehu çarşu ve pazarı temaşa etmek için tebdilen esbe süvar ve etraf-ı çarşuları geşt ü güzar ederek Ali Paşa Çarşusu na teşriflerinde çarşu kethuctasının dükkannıa nüzul birle bir iki sa'at mikdarı tevakkuf u aram buyurup ba'dehu kıyam u hareket ve reh-i rastda bulunan fukara ve sıbyanlara atiyye ve ihsan-ı müluk-aneleri erzan buyurularak avdet buyurdular . Ve ertesi hamis günü sa'at üçde Edirne Mollası ve müfti ve nakib ve mevcud kapucubaşılar ve gümrükçü ve sa'ir me mur ı vilayet ve müdir-i memleket ve vücûh-ı hanedan ve meşayıh-ı tarikat-ı aliyye hazeratı ve vükela-yı ra'iyyet bi-ecma'ihiın ikamet-gah-ı şehen-şa-hiye da'vet olunduklarmda cümlesi vakt-i mezkurda cem'iyyet eyledikleri atebe-i saltanata arz u ifade olunmağla ba-defter-i teşrifat yegan yegan huzur-ı hazret-i cihan-haniye dahil ve layıkıyla her birerlerine hil atıer ilbas, atiyyeler ihsan «ve Hüseyin Paşa hazeratının mühürdan Mustafa Efendi'ye dahi haceganlık ihsanıyla şadann m olun up cümlesi iltifat-ı şahaneye mazhar olunup hitammdan sonra esb-i devlete rakib ve mukarreban hazeratı ile Dergah-ı Şerif-i Mevleviyye'ye teşrif ve ba'de'lmukabeletü't-teşrif şeyh efendiye ilbas-ı hil'at u atiyye i'ta ve fukara-i dervişanına dahi müstakill ihsan-ı kesire inayet buyurulduktan sonra cay-gah-ı şahanelerine avdet buyurdular. Ancak Edirne'de vaki' nehr-i Meric'in üzerine mürûr u ubura bir cisr olmayup hln-i iktizada yolcular tarafeynde teraküm etdiklerinde sal kurulup cem'iyyet eden yolcular ol vechile ıztırab çekerek gelüp gitdiklerini mukarreban-ı hayr-hahan atabe-i milluk-aneye arz u ifade eylediklerinde nehr-i mezkurun üzerine ve münasib mahalline iüi araba sığar kebir kargir cisr-i ali binası ferman-ı şahane olup i'lan olundukda istima' eden fukara ve ağniyanın cümlesi başların açup ağlaşarak devam-ı ömr ü devlete du'alar eylediler. Ve ertesi cum'a günü Asitane'ye avdet-i hümayûn vuku' bulacağı tebeyyün ü ta'ayyün etmekle bi'l-cümle me'murin esbab u edevat-ı tarik tanzimine meşgul olunup Hafza canibinde beytutet olunacağına binaen konak ve bir hususun nizamma Dergah-ı Mu'alla Kapucubaşıları'ndan Dağdevranzade Abdülkadir Bey irsal olundu. Ve yevm-i merkûmda Muradiyye nam Eski Cami' ta'bir olunan ma'bed-i kadime selamlık haberi zuhûr edüp tanzim-i raha me'mur hademe-i rah yolları düzeltmekde iken cami'-i mezkura teşrif-i hümayûn olmayup tebdil ve üç Şerefeli Cami'-i Şerife tahvil olundukda me'mur-ı mezburun mesmu'ı olduğu an me'muriyyet-i sabıkanı terkle Üç Şerefeli Cami'in yolların tanzim etmeğe gayret ve sabıkı misillu alay tertibine mübaşeret olunup, vakt-i zuhr dahi takarrüb ve duhill etmekle makarr-ı şevketlerinden cami'-i mezkura varınca iki taraflı asakir dizilüp alay-ı mürettebe ile cenab-ı hilafet-penah teşrif ve vezirin dahi istikbal ile muzika çalmarak mahfel-i hümayûna calis ve salat-ı cum'ayı ba'de'l-eda yine minval-i sabık üzere şevket-kararlarına avdet buyurduklarından bir sa'at mürurunda hareket-i hümayûn vuku' bulacağı şuyu' oldukda teşriflerinde ne vechile alay vuku' buldu ise yine vech-i sabık üzere tertib olunup hakim-i vilayet ve molla efendi ve nakib ve müfti ve sa'ir müderrisin ve mevcud olan kapucubaşılar ve vücuh-ı vilayet ve bi'l-cümle sa'ir hanedan-ı memleket piş-i alayda ve mekteb çocukları hocalarıyla ve Nussari ve Yehûd mektebleri papasları ve hahamlar çocuklarıyla taraf taraf haric-i şehirde bekleşüp ve Seray-ı Hümayûn'dan Kadıçeşmesi'ne kadar sekene-i Edirne'nin rical u nisvan ve sıbyanı ale'l-umum reh-i rastda tecemmü' edüp teşrif-i mülûk-anelerine mutarakkıb ve muntazır üzere olduklarında sa'at sekizde iken cenab-ı şehr-yar-ı aliyye-bar hazretleri bi'l-izzi ve'l-ihtişam Seray-ı Hümayûn'dan kıyam ve tarik-i mürettebeden alay ile güzar ve yemin ü yesara çil ecnas nisar edüp haric-i şehre hurûc ve zuhurlarında cemal-i pür-envar-ı cihan-darllerin müşahede ve ziyaret etmeğe tecemmü' eden ahali-i beldenin devam-ı ömr ü devlet ve izdiyad-ı şevket ü saltanatlarına feryad ederek da'vat-ı hayriyyelerinin sadaları eve-i asmane reside olup ba-husüs hocalarıyla ma'süman-ı mü'mininin amin amin sadaları ve papasan u halıaman ilereh-i rastda olan sıbyan-ı Nussari ve Yehûdan'ın lisan-ı ayinleri ve cümle eyledikleri da'vat-ı hayriyyeleri ve amin nidaları reside-i nüh-tak olmuşdur. Kadıçeşmesi nam mahalle vech-i mezkur üzere teşrif ve teşyi'-i hümayûn içün ol mevki'de mevcud hakim ü a'yan, vücûh u hanedan hasılı cümle ahali bende-ganlarıyla veda' ve iltifat-ı hüsrev-anilerine tekrim ü taltif buyurduklarında ikamet-gahları olan Hafza tarafına tahrik-i licam buyurdular. Ve hareket-i hümayûndan üçbuçuk sa'at mürurunda Hafza nam kasahaya dahil ve zat-ı şahanelerine mahsus ferş ü amade olan a'yan ve vücuh-ı vilayete hil'atları ilbas ve fukara ü sıbyanlara atiyye ve ınsan i'tasıyla seheri sa'at sekizde esb-i devlete sûvaren hareket ve sa'at birbuçukda Baba-yı Atik'e atf-ı zeman-ı azimet buyurduklarında zat-ı müluk-aneleri içün hazır ve müheyya olan a'yan konağına teşrif buyurulup bir mikdar istirahat ve sabah ta'amını ba'de't-tenavül kasaba-i mezkûrenin derûn-ı birünunu temaşa içün esb-i Mısri'ye süvar ve çarşu ve pazarını geşt ü güzar esnasında Ali Paşa Cami'i ma'rûf bir cami'-i kebir kasaba-i mezkur derununda mevcûd olup ancak mürûr-ı ezmine ile harab ve ba'zı mahalleri münhedim olmuş olup derûn-ı cami'e teşrif ve salat-ı zuhru anda eda ve hademelerine ihsan i'ta buyurulup makarr-ı saltanatlarına avdet ve cami'-i mezkûre külli ta'mir olunmasını emr ü ferman buyurduklarından sonra resm-i seniyye-i mülûk-aneleri vechile a'yan u hakimine ve bi'l-cümle vücuhuna hil'atler ilbas ve fukara ve sıbyanına atiyye ve ilisanları i'ta buyurularak kıyam u hareket-i hüsrev-anileri zuhûr ve çend sa'at mürûr etdikde vakt-i gurub takarrüb eder etmez Burgaz nam kasabayı şeref-i teşrif-i mü luk-aneleriyle müşerref buyurduklarında zat-ı şevket-simat-ı sahib-kiranilerine mahsüsen ferş ü amade olan a'yan konağına' vasıl ve ol gice anda ikamet-i beytutet olunup ferdası pazar günü adet-i seniyye-i hidiv-aneleri vechile a'yan u hakim ve vücûh-ı vilayet olanlara hil'atıar iksa ve zükür u inasdan fukara ve sıbyanına atiyye-i şahaneleri i'ta buyurulup seheri sa'at sekizde iken kıyam ve hintoya sûvaren hareket olunup vakt-i zuhra karib olarak Karışdıran nam kasaba baricine Otağ-ı Şahane amade olmuş olmağla sabah ta'amını anda tenavül ve ba'dehu bir sa'at mikdan teneffüs ve aramdan sonra kıyam u hareket ve vakt-ı asra karib Karışdıran'la Çorlu meyanında vaki' Kuleli dimekle meşhur u müte'arif bir çisr-i kadim olmağla çisr-i mezkurun Çorlu semtine Otağ-ı Şahane'leri vaz' u amada olunmuş bulunmağla ol mahalle nüzul ve bir mikdar teneffüs ve istirahatden sonra ha-şevket-i iclal-ı hareket ve sa'at onbir sularında Çorlu kasabasına teşrif ve zat-ı cihan-darileri içün müheyya olan haneye vusul ve ol gice anda ikamet u beytutet olunup ferdası pazarertesi günü mu'tad-ı vechile seheri sa'at sekiz sularında kıyam u hareket ve sa'at dört sularında Silivri nam kasaba sahiline vasıl ve zat-ı müluk-aneleri içün ferş ü amade olan Dergah-ı ali Kapucubaşılarından Osman Ağa kullarının hanesine teşrif ve mu'tad-ı vechile a'yan u hakim ve vücûh-ı vilayet olanlara ilbas-ı hil'at ve fukara ü sıbyanına ihsan u ataya i'tasıyla cümlelerini taltif buyurduklarından nim sa'at müruruyla esb-i şevketlerine sûvaren hareket ve kasaba-i mezkur iskelesine azimet ve anda müheyya olan Kuşlu Tebdil Kayığı na rukuben keşti-i vapura teşrif buyurduklarından nim sa'at müruruyla ki, sa'at üçde salpa-tiymur olunup makarr-ı şevket-kararları olan Astane'ye avdet buyuruldukda keşti-i mezkura yol verilüp sa'at altıbuçuk sularında bi's-selamet ve'l-afiyet Baruthane piş-gahına reside ve anda lenger-endaz olundukda yine tebdil kayığına sûvaren iskeleye teşrif ve esb-i devlete süvar ve mahall-i mezkurda vaki' Barutçubaşı Simon kullarının hanesini teşrif-i müluk-aneleriyle reşk-aver-i gül-zar-ı cihan buyurdular. Ol gün ve ol gice anda ikamet ü istirahat olunup ferdası salı günü Ayestefanoz nam mevki'de vaki' kasr-ı hüsrev-anilerine teşrif-i sahib-kıranileri musaınınem olmağla kasr-ı mezkurun etraf-ı parmaklıkları ve iktiza eden mahalleri al renk çuka ile donanup ve bab-ı kasrın balasına flandra keşide olunarak amade ve derunu dahi güna gün tertibat ile müzeyyen-i ferş ü müheyya olunup bir gün akdemce pazarertesi günü Asitane'den li-ecli'l-istikbal hak-ı kadem-i hazret-i hila-fet-penahiye rü-sûde olmak içün tecemmü' eden vüzera ve ülema ve rical-i kibar ve ümena ve rical-i Enderun ve havass-ı bende-gan Zeytinburnu nam mahalle vaz' olunan hıyam-ı güna günda ikamet-i beytütet etmiş olmalanyla ertesi salı günü cümlesi hazır ve teşrif-i mülûk-aneye mutarakkıb ü muntazır oldular. Ve yine bir gün akdemden cem' olan cümle Hademe-i Hassa ve Asakir-i Hassa ve Asakir-i Mansûre piyade-ganmdan çendeyn alay asakir miralaylanyla ve süvarileri dahi mevcûd bulunmalarıyla nizam-ı müstahsene ka'idesi üzere mahall-i mezkûr salı rasına birer direkli hıyam vaz' ve her birerleri takım takım derûnlarında ikamet etdiklerinde ertesi salı günü ol mevki'de mevcûd kesan ve bende-gan hezar-ı cism-i hasretle mübarek cemal-i hazret-i emirü'l-mü'minin-i veliyyü'n-ni'met-i alem efendimizi müşahede içün mutarakkıb olduklarında asakir-i mevcûdenin piyade ve süvarisi kasr-ı mülûk-aneden Ayestefanoz karyesi haricine varınca tarafeynli nizam üzere dizilüp ve ol gün sa'at buçukda iken cenab-ı zıllullah halife-i Resuluilah efendimiz hazretleri ba-şevket-i iclal düldül misal olan esb-i padişahilerine sûvaren ikamet-gah-ı hidiv-anelerinden kıyam u hareket ve kasr-ı mezkûra azimetleri esnasında karye-i salifü'z-zikrin kurbunda asakirin meyanından te rif-i mülûk-aneleri zuhûrunda «çok yaşa» sadaları asmane reside olup veralarından cümle asakir tüfenk ile nöbet ateşi resmini icra ederek kasr-ı şahanelerine takarrüb buyuruldukda zir-i kasrında müctemi' olan vüzera ve ulema ve rical u kibar-ı ümena kullarını selam, selamet- encam-ı mülûk-aneleriyle taltif-i tekrim ve ol vechile cümlelerin kadr u şanların terfi' buyurduklarında esb-i hüsrev-anilerinden nüzül ve ka'im-makam-ı alem-makam ve ser-asker-i asakir-i nizam yemin ü yesarda bağalgirlik hidmet-i celilesiyle be-alay kasra su'üd ve anda ferş ü müheyya olan taht-ı ali baht-ı ali baht-ı daver-anelerine ku'üd buyurdular. Ba'dehu huzzar-ı bende-gan ala merabitihim yollu yolunca dizilüp tebrik-i menzil zımnında mübarek ü mes üd-ı hak-pa-yı veliyyü'n ni'mete yüz sürmek resmini ba'de'l-icra her birerleri haymelenne avdet ve bir mikdar aramdan sonra it'am-ı ta'am olunup ba'dehu sa'at altıbuçuk sularında hareket-i hümayûn vuku' bulacağı cümleye i'lan u ihbar olmağla yine sabıkı misillu her birerleri mahallerinde hazır ve asakir-i mürettebe dahi iskeleye varınca tarafeynli dizilüp veliyyü'n-ni'met-i zi-şevket efendimiz hazretleri dahi esb-i devlete sûvaren kıyam ve asakir-i nizam meyanından güzar buyurulur iken «çok yaşan ka'idesi ve nöbet ateşi resmi icra olunarak iskeleye teşrif ve anda amade olan Kuşlu Tebdil Kayığı'na rukûben keştl-i vapura rakib oldular. Ancak zat-ı şevket-simat-ı sahibkıranlleri şehr-i Edirne'de iken pay-ı taht-ı saltanat-ı seniyyeleri olan Asitane-i Aliyye'ye avdet-i mülûk-aneleri bu tarafda cümle bende-gan-ı me'mürinin mesmü'-ı sem'-i abid-aneleri oldukda teşrii-i cihan-darilerini istikbal ve teşekkür zımnında tertibat-ı resmiyyeye şurü' olunup karar verdikleri vechile olan dahil ü haric Asitane-i Sa'adet'de mevcûd bi'l-cümle İslam mekteb çocuklan hocalanyla Topkapı Sahil-sarayı önünden Yalı Köşkü'ne reside olunca ve Tophane'den Çırağan Sahil-sarayı'na vannca mecmü' iskelelerde mevcûd olmaları ve Yedikule ve Samatya ve Davutpaşa İskelesi ve Yenikapu ve Çatladı-kapu iskelelerinde ve karşu Galata'dan Tophane'ye varınca mecmü' Rum Milleti çocuklarıyla derdereleriyle ve Yehûd Milleti çocukları hahamlarıyla ve cümlesi esvab-ı resmiyyelerini giyüp beherine ta'yin ü tahsis olunan mahallerde teşrii-i hümayûna mütarakkıb üzere olmaları taraf-ı hazret-i Seraskeri'den tenbih buyurulmuş olmağla cümlesi yevm-i merkûmda seheri mahallerinde mevcûd oldular. Hasılı sa'at yedi sularında keştl-i vapur mahallinden timurunu ahzla Asitane tarafına yol verilüp Baruthane ve Yedikule piş-gahından güzar ederler iken toplar endaht olunup ol mevki'lerde mevcûd milel-i selase mekteb çocuklan Türki lisan'ları vechile amin sadaları eve-i asmane reside olmuşdur. Hasılı her bir mahal önünden güzar olundukda ol mevki'de bulunan mekteb hocaları du'a ve çocukları amin deyu feryadıarı reside-i nüh-tak olmuşdur. Ve Topkapı Serayı piş-gahından ve Yalı Köşkü önünden karşu Kurşunlu Mahzen andan Tophane'ye vusüllerinde top şenliği olunarak Fındıklı ve Dolmabahçe önüne teşriileri zuhûrunda iskelede mevcûd Asakir-i Hassa nöbet ateşi ederek Çinili Kasr önüne vusüllerinde bakıyye-i Hademe-i Hassa nöbet ateşi ederek andan güzar ve Beşiktaş iskelesi'nde bi'lcümle ahali-i vilayet şeyh ve imamları du'a ve cem'iyyetleri amin diyerek bi-hamdullah-ı te'ala sıhhat u afiyyet ü selamet-i şevket ile ikamet-gah-ı saltanatları olan Çırağan Sahil-serayı'na teşrif-i mülûk-aneleri zuhûr etdi.
Hâtime
[değiştir]Bu abd-ı kadim çaker-i müstedimleri bu mevki'de intiha-i kelam edüp eban-ruz belki her an ve dakika uhde-i çaker-anesine farz-ı ayn olan ed'iyye-i veliyyü'n-ni'meti tekrara ağaz eder, heman hak subhanehu ve te'ala ba'is-i icad, kaba-yı alem, vesile-i ibda', vücud-ı kaffe-i ümem sallallahu te'ala aleyhi vesellem hazretleri hürmetine şehen-şah-ı devran, cihan-gir-i zeman, sahib-kıran-ı cihan, nasır-ı seradik-i emn ü eman, müceddid-i devlet ü din, imamü'lmüslimin ve emirü'l-mü'minin, halife-i resul-ı Rabbü'l-mu'in, şevketlu, kudretlu, azametlu veliyyü n-ni'am-ı alem, padişah-ı cem-i hıdem efendimiz hazretlerini taht-ı ali baht-ı şahanelerinde bi's-sıhhat ve'l-afiyyet da'im ü ber-karar ve saye-i merahim-vaye-i tacdarilerin cümle ümmet-i Muhammed üzerine sabit ü pay-dar edüp ömr-i hümayûnların müzdad u mübarek ve kalb-ı enverlerin her yüzden şad ve liva-i hüsrev-anilerin ve asakir-i nusret-eserlerin mansur u muzaffer ve da-yı din ü devlet ve bedhah-ı saltanatları olanları mahkur u müdemmir eyleyüp kaffe-i vüzera ve ulema ve katıbe-i ümera ve sadakat-kar-an-ı kurena ve rical-i devlet ve erkan-ı saltanat olanları her halde amme-i umur-ı beraya ve mesalih-i re'ayada rıza-yı yümn-i irtiza-yı daver-anelerine muvafakat ve best ü besat-ı adl u adalet ve icra-yı ahkam-ı şeri atde tevfikat-ı Rabbani, intizar-ı dakika ve efkar-ı sa'ibelerine mu'in ve te'yidat-ı İlahiyye ye karin olalar. Amin, ya Mu'in, bi-hürmeti seyyidi'l-mürselin ve resul-ı Rabbi'l-Mu'in.
Ketebehu el-hakir Es-seyyid Hüseyin Hasanü'r-rahman fi Medreseti Nur-ı Osmaniyye, el-müderris-i fi'l-Kostantiniyye şerefehu allah bi'l-müluk'l-Osmaniyye. Ve kad veka'ü l-ferağ min-tahriren fi şehri recebü'l-mürecceb fi sene seba' ve erba'in ve mi'eteyn ve elf min-hicreti lehü'l-izzi veş-şeref.
Kaynak: Mutlu, Şamil (1994). Yeniçeri Ocağının Kaldırılışı ve II. Mahmud'un Edirne Seyahati: Mehmed Dâniş Bey ve Eserleri. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları. s. 81-101. ISBN 9754043876
İlk kez Osmanlı İmparatorluğu'nda yayınlanan bu çalışma devletin uluslararası telif anlaşmalarına taraf olmaması sebebiyle kamu malıdır. |