21
lerini de gördüyse de Milâttan evvel 406 da seksen dokuz yaşındayken öldüğünden mağlübiyetten mağlübiyete uğrıyan, açlıkla kıvranan ve Atinanın Ispartalıların hükmü altına girmesiyle neticelenen kara günlerini görmedi.
Şimdi Sophocle'un sayısı yüzden fazla olduğu halde elimize geçen yedi trajedisine, hepsi de güzel bir tesadüf eseri olarak, birbirinden olgun olan trajedilerine gelelim. Buraya, onların mükemmeliyeti derecesi hakkında tam bir fikir verebilmek için, küçük bir malûmat ilâve etmeli, trajedi müsabakaları hakkında bir fikir vermeliyim:
Trajedi müsabakaları Milâttan evvel 535 tarihinde tesis edilmiştir.
Bu müsabakalar üç derece üzerinden tertibolunurdu. Birinci seçilen eser muvaffakiyet zaferini kazanmış olur; sonrakiler de ikinci ve üçüncülüğü alırlardı. O devirlerin ananesine göre de trajediler hep üçlük olarak yazılır ve bir satirik eserle neticelendirilirdi.
Sophocle'un yazdığını bildiğimiz yüz küsur trajediyi bu şekilde dörderlik guruplar halinde hesap edecek olursak, onun takriben yirmi beş defa müsabakaya iştirak ettiğini tahmin edebiliriz. Sophocle'un kazandığı muvaffakiyet zaferlerinin sayısının yirmi olduğunu da biliyoruz. Yirmi beş müsabakanın yirmisini kazanan Sophocle'un bu vâdide elde ettiği muvaffakiyetin azameti ve rakipsiz denilebilecek kudreti bu rakamlar-