Bu sayfa doğrulanmış
Hal böyle olunca, mahkemece sabit olmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
- Öte yandan mahkeme kararında, kararı veren hakim ve tutanak katibinin ad ve soyadlarının belirtilmeyerek HUMK 'nın 388/1. madde ve bendine aykırı şekilde kararın kapsaması gereken hususların kısmen eksik bırakılması da yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle dahi bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine 03.07.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.