T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
Karar No : 4219
Ancak, bu itirazın teşekkülünden itibaren iki gün içinde il seçim kuruluna yapılması şarttır.
İl seçim kurulunun vereceği karar kesindir.”
Kuralı yer almaktadır.
Yukarıdaki Kanun hükümlerinden, sandık kurullarının Yüksek Seçim Kurulunca tespit ve ilan edilen tarihte kurulacağı, sandık kurulu başkanlarının Mülki amir tarafından gönderilen listede yer alan kamu görevlileri arasından ilçe seçim kurulu başkanınca ad çekme suretiyle belirleneceği, ad çekme işleminin ilçe seçim kurulu huzurunda yapılacağı, bu şekilde belirlenen sandık kurulu başkanının seçim günü göreve gelmemesi halinde kamu görevlileri arasından belirlenen üyenin, bu üyenin de bulunmaması durumunda sandık kurulunun siyasi partiler tarafından belirlenen 5 üyesinden en yaşlı olanının kurula başkanlık edeceği, sandık kurulunun teşkiline dair Kanunun 22. ve 23. maddeleri uyarınca yapılan işlemlerin 110. maddesinde sayılan itiraz hakkı olanlar tarafından şikayet ve itiraz yoluyla en geç iki gün içinde düzeltilmesinin istenebileceği, itirazın il seçim kuruluna yapılması gerektiği ve il seçim kurulunun itiraz üzerine vereceği kararın kesin olduğu anlaşılmaktadır.
Yüksek Seçim Kurulu tarafından hazırlanarak ilan edilen 31 Mart 2019 tarihinde yapılan Mahalli İdareler seçimlerinde uygulanacak seçim takvimine göre tüm Türkiye’de olduğu gibi İstanbul İlçe Seçim Kurullarında da 26/02/2019 tarihinde sandık kurullarının teşkilinin yapıldığı, şikayet ve itiraz için süreler öngörüldüğü, il seçim kurulunun itirazlar hakkında kesin olarak karar verme süresinin son günü olan 2 Mart 2019 tarihinde de kesinleştirildiği görülmektedir.
Olağanüstü itiraz dilekçesi ve ekleri incelendiğinde itiraz eden parti tarafından İstanbul İlinde sandık kurullarının teşkili işlemlerine karşı seçim takviminde belirtilen süreler içinde şikayet ve itiraz yolunun kullanılmadığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan ilçe seçim kurulu üyelikleri 298 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca belirlenmekte olup, anılan maddedeki koşulları taşıması nedeniyle Adalet ve Kalkınma Partisinin İstanbul İlçe Seçim Kurullarının tamamında bir asıl ve bir yedek üyesi bulunmaktadır. Sandık kurulu başkan ve üyelikleri için ad çekme işlemlerinin, ilçe seçim kurulu huzurunda yapıldığı gözönüne alındığında itiraz eden partinin sandık kurulunun teşkilinden habersiz olduğu söylenemez. Kaldı ki kura işleminin yapılmadığı, ya da sandık kurullarında görev alan kişilerle ilgili kendilerine bilgi verilmediği iddia edilse dahi, bu işlemlerin yapılmamış olmasına karşı da süresi içinde şikayet ve itiraz yolu açık olduğundan, bu sürelerin geçirilmesinden ve seçimin sonuçlanmasından sonra seçimin iptal sebebi olarak ileri sürülemez.
Genel kabul gören anlayışa göre seçim hukuku usul hukuku olarak nitelendirilmektedir. Kısa süre içerisinde seçimlerin yapılması ve kesinleştirilmesi gerektiğinden, seçim sürecinde yapılacak işlemler ve bu işlemlere karşı yapılacak itirazlar gün ve hatta saatlerle sınırlandırılmakta, bu süreler geçtikten sonra Kanunda belirtilen istisnalar dışında kesinleştirilmiş işlemlere dayalı olarak bir sonraki aşamaya geçilmektedir. Seçmen listelerinin kesinleştirilmesi, adaylıkların kesinleştirilmesi ve sandık kurullarının teşkili bunlara örnektir. Aksi taktirde her aşamada bir önceki sürecin tartışmaya açılması, seçimin sonuçlandırılmasını imkansız hale getireceği gibi seçmenlerin seçimlere duyduğu güveni de sarsacaktır.
İdari işlemlerin kesinliği ilkesi ve bu işlemlerdeki şekil sakatlığının hukuki sonuçlarının irdelenmesi: