Sayfa:Yüksek Seçim Kurulu'nun 2019-4219 sayılı kararı.pdf/2

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış


     T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
  Karar No : 4219

sayılması taleplerini haklı bularak o ilçe seçim çevresindeki tüm geçersiz oyların sayılmasına karar verdiği,

Diğer bir husus olarak;

Seçmen olamayacağı açıkça hüküm altına alınan kısıtlı bulunan kişilerin oy kullandığı,

Seçmen olamayacağı açıkça hüküm altına alınan kamu hizmetinden yasaklı bulunan kişilerin oy kullandığı,

Seçmen listesine kayıtlı olmakla birlikte nüfus kayıtlarında ölü olan seçmenlerin yerine oy kullanıldığı,

Bazı seçmenlerin hem cezaevi seçmen listesinde, hem de asıl ikametgâhına ait yerleşim yerinin bulunduğu seçim çevresindeki seçmen listelerinde kayıtlı olduğu,

Bazı seçmenlerin, Türkiye’nin herhangi bir yerinde hükümlü olarak cezaevinde bulunmasına rağmen İstanbul’da seçmen olarak gözüktüğü,

Bazı seçmenlerin ise, Türk Medeni Kanununun 22. maddesine aykırı olarak yerleşim yeri adreslerinin cezaevi olarak gösterildiği,

Seçmen listesinde yapılan bütün maddi hatalar ve/veya kasti yanlışlıklar ve kanuna aykırılıklar sebebiyle gerçek durumu tespit edilemeyen şüpheli oy sayısının 300.000’den fazla olduğu, bu sayının Adalet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi adayları arasındaki fark olan 13.742 (Oy farkının yaklaşık 20 katı)'den fazla olduğu,

298 sayılı Kanunun 130. maddesinde yer alan “…seçimin neticesine müessir olaylar ve haller sebebiyle yapılan itirazlar…” ifadesinden, sadece sandık kurullarının oy verme günü yürüttükleri iş ve işlemler ile seçim sonrası oy sayım ve döküm işlemlerinden ibaret olmadığı, doğrudan seçimin sonucuna tesir edecek olaylar ve hallerin olması ve gerçekleşmesi halinde, seçimin neticesine müessir görüldüğü takdirde, bu tür itirazların incelenebileceğinin açık olduğu,

Seçim Takvimine göre yürütülen seçmen kütükleri ve sandık kurullarının oluşumuna yönelik yapılan işlemler ile bu yönde verilen kararlar seçimin ve seçim sonucunun ana unsurunu oluşturduğu, bu denli önemli olan ve seçimin sonucuna doğrudan etki eden işlemlerin olağanüstü itiraz kapsamında ele alınmasının gerektiği, kanun ve usule aykırı tüm işlemlerin seçimin sonucunu doğrudan şüphe altında bırakacak nitelikte etki yaptığından ve seçimlerin dürüstlüğüne gölge düşürdüğünden, kamuoyu vicdanının seçimlere yönelik güven duygusunun devamı için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptalinin gerekli olduğu,

İstanbul’da 31 Mart 2019 Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinde 31.280 sandıkta gerek itirazlar noktasında gerekse de sandık kurulu üyelerinin ve müşahitlerinin tespit ettiği maddi hata, usulsüzlük ve hileli işlemlerin bazılarının değerlendirilmesinden;

4.a) İstanbul İl Seçim Kuruluna yapmış oldukları itirazlarının kabulü neticesinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ait geçersiz oy pusulalarının sayımı kararı sonrasında birçok usulsüzlükler tespit edildiği,

2