Sayfa:TBMM'nin Şemdinli Raporu .pdf/15

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış


  5 Ağustos’da meydana gelen patlamada beş şehit vardı. Seferi Yılmaz’ın ismi gündeme geldi. Araştırmaya başladık. Şahsın nüfus bilgileri, yakınları ve görüştükleri kişiler dosyalandı. Sabri Kod Seferi Yılmaz’a Almanya’dan çok önemli bir paket geleceğini bildiriyor. Kendisi “Mutlaka gelecek olan paket bize ulaşsın.” diyor. Hangi adrese gönderilmesi gerektiğini soruyor. Seferi Yılmaz evin de işyerinin de olabileceğini söylüyor. Daha önceden gittik. Ev ve iş yerinin krokisini telefon konuşmalarını toparladık. 8 Kasım’da durum değerlendirmesi yaptık.
  9 Kasım sabahı saat 08.30’da çıktık. Yanımıza silah ve bombalarımızı aldık. Bölgede daha önce çalışan haber elemanımız Veysel Ateş de bizimleydi. Kimse karakola bilgi vermeye gelmez. Birkaç insandan bilgi almak için yararlanıyoruz. Kişilerin kimliği ortaya çıkınca terör örgütü tarafından öldürülmektedir. Bir korucu bilgi verdiği için öldürüldü. O gün yasal bir göreve çıktık. Burada pastanede kahvaltı yaptık. Yüksekova’da araba arızalandığı için su koyduk. Bu sebeple yarım saat kadar oyalandık. Dikkatli gidiyorduk. Şehre girdik. AKP ilçe binasının önüne arabayı park ettik. Veysel Ateş tanıdığı kişiyi çağırıp dışarı çıkacaktı. Bilgilerinden yararlanmayı düşünüyorduk. Bu arada Özcan İldeniz tuvalete gitmek istediğini söyledi. Veysel Ateş de bakkala uğramak istediğini söyledi. Tam aracın kapısını açmıştık ki patlama oldu. İlçe Jandarma Komutanlığına bomba atıldığını zannettiğim için oraya doğru gittim. Pasajdakiler çıktı. Veysel Ateş arkamdan yetişti. Biri Veysel Ateş’i göstererek “bu itirafçı” dedi. Beş-altı kişi oldular. “Ne oldu.” dedim. Biri “Hem yapıyorsunuz” hem de PKK’nın üstüne yıkıyorsunuz, şerefsizler. Araba da sizin.” dedi. “Yanlış yapıyorsunuz” dedim. Bana yumruk atmaya çalıştı. Yere yıkıldım. Veysel Ateş’e arabaya girmesini söyledim. Bir baktım arabayı yüz kadar kişi çevirmişti. Özcan İldeniz arabanın yanındaydı. “Biz emniyet görevlisiyiz.” dedim. “İtirafçıyı bize ver.” dediler. Ben de “Ne yaptı ki vereyim.” dedim. “Bombayı siz attınız” dediler. Sloganlar atıldı. Veysel Ateş’in ağzı yüzü kan içinde kalmıştı. Arabanın üzerindeki kontağı aldım ve bagajı açıp silahı çıkardım. Elime saldırdılar. Tabancayı elimden alıp belime koydular. Arabayı çevirdiler. Veysel Ateş’i öldüreceklerdi. Emniyet geldi. Arabayı çevirdiler. Kalabalığa “Biz devlet görevlisiyiz, yapmayın!” dedim. Dinleyen yok. Özcan İldeniz bagajdaki çantayı almamı istedi. Çantada önemli belgeler vardı. Çantayı alıp Özcan İldeniz’e fırlatacaktım. Biri demir çubukla vurdu. Çantayı alamadım. Polise Veysel Ateş’i almalarını söyledim. Polisler Veysel Ateş’i alıp panzere bindirdiler. Özcan İldeniz ise kalabalığa karışıp kaçtı. Özcan İldeniz Şemdinli’den sorumlu olduğundan kendisi buralara sık gelirdi. Bundan dolayı tanınırdı. Önceden ilçeye birkaç kez top sakallı gelmesine rağmen o gün top sakallı değildi. Bayramdan önce sakalını kesmişti. On-on beş kişi beni çevirdi. “Bu işleri siz yapıyorsunuz.” dedi. Bazıları ise bizi korumaya çalışıyordu. Bir kısmı ise saldırıyordu. Sloganlar atıldı. Zırhlıya binerek ilçe jandarmaya gittim. Komutana saldırıya uğradığımız ve dokümanlarımız yağma edildiği için savcıya şikayet etmemiz gerektiğini söyledim. Savcıya ifade verdik ve serbest bırakıldık. Olayda kimliğim ve çantamı kaybettim.
  Şahısların verdikleri ifadeleri öğrendik: “Veysel Ateş pasajdan çıkarken “bomba tamam. Siz nerdesiniz?” diye telefonla bizi aradığı söyleniyormuş. Benim o satte Veysel Ateş’le telefon görüşmesi yaptığım ortaya çıkarsa suçumu kabul edeceğim. Özcan İldeniz’le de telefon görüşmesi yapmadım. Savcı telefon kayıtlarını istemiş.
  Seferi Yılmaz dükkanının iki bölüm olduğunu, camdan bomba atıldığını söylüyor. Dükkandan yedi saniyeden önce çıkması zor. Bomba atılınca beş saniye içinde patlar. Ayrıca ikinci bomba olayı var. İkinci bombanın pimi çekildiğinde oradaki kişinin yok olması gerekir. İkinci bomba da patlayacak ve Seferi Yılmaz yara almayacak! Bu durum bilirkişilerce tespit edilecektir. Bu senaryonun nasıl olduğu ortaya çıkacaktır. Teknik olarak iki el bombasının aynı anda tek kişi tarafından atılması mümkün değil. Kafama ve sırtıma darbeler aldım. Kesinlikle suçlu değilim.

15