Bu sayfa doğrulanmış
Tarlamızı süremedik; yiyeceksiz, aç kaldık.
— Peki, senin İstanbul’a gelmen ile n’olacak?
— Benim birkaç yıllığımla babam öküz alacak!...
Ne acıklı bir haldir bu?... Baba evlât satıyor,
Bir masumun gözlerine her gün yaşlar doluyor,
Bir el onun bal ömrüne her gün ağu katıyor,
Bir çift öküz uğurunda bir kız kurban oluyor.
Bari sizler dokunmayın, şu yuvasız kuşçuğa;
Dokunmayın, memleketin şu bereli gülüne;
Dokunmayın, annesizdir; dokunmayın çocuğa;
Dokunmayın, şimdi ağlar; dokunmayın gönlüne!...
44