Sayfa:Osman Kavala Başvurusu 2.pdf/74

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Başvuru Numarası : 2020/13893
Karar Tarihi : 29/12/2020

KARŞI OY GEREKÇESİ

1. Başvurucu; tutuklanmasına dayanak kabul edilen olguların kuvvetli suç belirtisi oluşturmadığını, üzerine atılı casusluk suçunun unsurlarının hiçbir şekilde oluşmadığını, olayda tutuklama nedenlerinin bulunduğundan söz edilemeyeceğini, aynı soruşturma kapsamında #wfuklu kalmasının ölçülü olmayacağı gerekçesiyle 11/10/2019 tarihinde resen tahliye edilmesine karşın daha önce suçlama konusu yapılan olgulara dayanılarak yeniden tutuklandığını, bu durumun ölçülü olmadığını belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

2. Anayasa Mahkemesi bireysel başvurularda tutukluluğun hukukiliği yönünden dört aşamalı bir inceleme yapmaktadır. Bunlar;

-Tutuklamanın kanuni bir temelinin (dayanağının) olup olmadığı

-Suç işlendiğine dair kuvvetli belirti bulunup bulunmadığı

-Tutuklama nedenlerinin mevcut olup olmadığı

-Tutuklamanın ölçülü olup olmadığı

3. AİHM ise tutukluluğu meşru kılan makul dört temel neden belirlemiştir. Bunlar sanığın duruşmaya çıkmama (kaçma) tehlikesi (Stögmüller/Avusturya, B. No: 1602/62, 10/11/1969, hukuki gerekçe bölümü § 15), sanığın serbest bırakıldıktan sonra adaletin iyi idaresine zarar verecek tarzda önlemler alabilecek olma (özellikle delillerin yok edilme) tehlikesi (Wemhoff Almanya, B. No: 2122/64, 27/6/1968, hukuki gerekçe bölümü § 14), tekrar suç işleme tehlikesi (Matznetter/ Avusturya, B. No: 2178/64, 10/11/1969, hukuki gerekçe bölümü § 7) ve kamu düzenini bozma tehlikesidir (Letellier/Fransa, B. No: 12369/86, 26/6/1991, § 51).

4. AİHM'e göre ilk tutuklama için yeterli görülen makul şüphenin varlığı -elde edilen deliller ve somut olayın kendine özgü koşulları da dikkate alındığında- olaylara dışarıdan bakan, tamamen objektif bir gözlemciyi ikna edecek yeterlilikte olmalıdır. Toplanan deliller, objektif bir gözlemciye sunulduğunda şüpheli ya da sanığın atılı suçu işlemiş olabileceği yönünde gözlemcide kanaat oluşturmaya yeterli ise somut olayda makul şüphe vardır. Diğer bir ifade ile inandırıcı neden ya da makul şüphe, suçlanan kişinin üzerine atılı suçu işlemiş olabileceğine dair objektif bir gözlemciyi ikna etmeye yeterli olay, olgu veya bilginin varlığını gerektirmektedir. Bununla birlikte neyin makul sayılacağı olayın tüm koşullarına bağlı olarak belirlenmelidir (Fox, Campbell ve Hartley/Birleşik Krallık, B. No: 12244/86 ... 30/8/1990, $ 32; O'Hara/Birleşik Krallık, B. No: 37555/97, 16/10/2001, §§ 34)

5. Başvurucu yönünden bireysel başvuruya konu, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etme suçu bakımından kuvvetli suç şüphesinin oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerekir. Başvurucuya yöneltilen devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme suçuyla ilgili olgular, sahibi ve yöneticisi olduğu kuruluşlar vesilesiyle sivil toplum alanındaki faaliyetlerine ve diğer şüpheli H.J.B. ile olan ilişkisine dayanmaktadır.

74