- Tebliğ buyurulan mevâddın heyet-i mecmuasından memlekette bir idâre-i muvakkate ilân edileceği anlaşılmaktadır.
- İdâre-i muvakkatenin ilânını icap eden esbâb ve mesâil Erzurum ve Sivas Kongreleri mukarrerâtıyla tesbit edilmiş (Erzurum mukarrerâtı madde 4, Sivas Kongresi mukarrerâtı madde 5) ve binâenleyh her iki kongrenin kararlarıyla hükümet-i merkeziyenin memleketimizden bir cüz’ünün terk ve ihmali ıztırârında bulunduğu bir zamanda icrâ edilecek bir tedbirin, şu dakikada ittihâzı kararnamenin yedinci maddesindeki (mukadderât-ı memleket ve milleti kat’iyen tayin ve tesbit edecek vaziyetler için dahi son kat’î kararı Kongre müzakeresiyle ita edebilir) sarahat vechile Umumî Kongre’ye ait bir hak olarak görülmekte ve memleketin, milletin mukadderâtına taalluk eden en ağır ve en ziyade mûcib-i mes’ûliyet bir kararın ittihâzı zamanında kararnamenin mevâdd-ı sâiresine istinâd etmek imkânı görülememekte olduğundan bu cihet hakkında nazar-ı dikkatlerini celp etmeyi bir vazife addeyleriz. Bilhassa hâl-i hazırın on, on beş gün, hatta bir ay kadar daha idâmesi imkânı mevcuttur.
- Memleket, bugün bir sükûn-ı tâm halinde bulunduğundan ve müzaheret-i umumiyeyi tam manasıyla temîn eden bu sükûnu ihlâl edecek en ufak bir haber anavatanda anarşiyi tevlîd eder. Aksi propagandaların ma’kes bulmasına ve belki de erkân-ı umumiyenin zehirlenmesine sebep teşkil edebilir.
- Milletin ma’rûzâtını zât-ı şâhâneye arz ve iblâğ edebilecek vesaili kemâl-i sükûn ve samimiyetle ve tatlı bir şekilde arayarak böyle büyük ve mes’ûliyetli bir işi son bir mürâcaatgâh olarak kabul etmek ve ta’cil etmemek daha muvâfık olur.
- Binâenaleyh âmâl ve tezâhürât-ı milliyeye bir suret-i hainânede karşı durmak isteyen hükümet-i merkeziyeyi vesâit-i sâire-i siyasiye ve idariye ile ıskat edebilmek çarelerini ihzâr etmekle beraber hâl-i hazırın on, on beş gün daha temdîdi suretiyle hükümet-i merkeziyeye son ve kat’î bir mühlet vermek ve bu müddet zarfında ahvâlin ıslahı imkânı bulunamadığı takdirde bütün mes’ûliyeti, hükümet-i merkeziyeyi idâre eden eşhâsa tahmil ederek ve Umumî Kongre’yi ictimâa davet eyleyerek verilecek karar vechile ittihâz-ı tedâbîr eylemek icap edeceği kanaatindeyiz.
- Ma’rûzâtımız vechile Umumî Kongre idâre-i muvakkate kararını kabul eylediği takdirde üçüncü ve dördüncü maddeler hakkındaki ma’rûzâtımız şudur. Memurînin âmâl ve cereyân-ı millîye karşı icra-yı tesir edebilecek aksâmı muayyendir. Bu, bilhassa idâre, inzibat memurlarına münhasır kalabilir. Binâenaleyh bu kararı umumînin –küçük memurların istisnasıyla– yalnız icra-yı tesir ve nüfûz edebilecek memûrîne hasrı lâzım geleceğini zannederiz. Memûrîn ve muhâlifîn hakkında tatbik edilecek tarz-ı hareketin bidayet-i meşrûtiyette olduğu gibi bir şûriş vücuda getirmesi ihtimal haricinde değildir. Binâenaleyh emr-i idâre hakkında ittihâz edilecek kararların pek ciddî bir tahkik ve tetkike istinâd etmesi selâmet-i memleket namına elzem görülmektedir. Bi’l-vesile teyid-i ihtiramat eyleriz.
Sivas Heyeti Merkeziyesi
15.9.35
Esselâmüaleyküm. Sivas Kongresi’nin beyannamesini ve bi’l-âhire şifre ile vuku bulan tebligatınızı aldık. Cevâben bildirdiğimiz mütâlaat Kâzım Paşa Hazretlerince görülmek arzu edilmiş ve görülmüştür. Müşarünileyh bazı mütâlaat dermeyan ederek cevap ita buyuruyorlar. Buna da cevâben yanımdaki telgrafnameyi kendilerine keşîde edeceğim. Şimdi o tafsilâtı tekrar etmek müşkil olacaktır. Aynen Erzurum’dan talep buyurunuz. Şu kadar ki hulâsaten bazı ma’rûzâtta bulunayım. Evvelâ Sivas Kongresi umumî kongre şekline girmiş ve bir heyet-i temsiliye vücuda getirmiş olduğu anlaşılıyor ki, bu cihet mukarrerâtımıza münâfidir. Bundan başka Sivas Kongresi Heyet-i Temsiliyemiz meyânına aza intihâbına salâhiyettar olamayacaktı. Bu cihetler malûm-ı samîlerinizdir. Hükümet-i merkeziye ile kat’-ı muhhaberât mukarrerât-ı esasiyemizin dördüncü maddesinin haricinde bir emr-i vâki oldu. Bunu münakaşaya zaman müsait değil. Ancak şifre telgrafnamenizin altıncı maddesinde salâhiyet ve merciiyet meselesi efkâr-ı umumiye nazarında pek nahoş tesirler yapacaktır. Bu cihetten kat’iyen sarf-ı nazar buyurulmalıdır ve arzu-yı millîye muvâfık bir kabinenin taraf-ı şâhâneden teşkiline kadar bi’l-cümle memurin mevzuat-ı kanuniye dairesinde ifa-yı vazife eylemelidir. Malûm-ı sâmîleridir ki, Erzurum’da ittihâz eylediğimiz mukarrerât mûcibince Sivas Kongresi mevâdd-ı esasiyeyi aynen kabul ettiği takdirde –ki etmiştir– nizamnamemizi ta’dîle salâhiyettar olmadığı için bir seneye kadar Heyet-i Temsiliye’mize tebaiyete ve heyet-i merkeziyeler şeklinde muharebeye mecbur olacak idi. Reviş-i halden bu şeklin haricine çıkıldığı anlaşılıyor. Erzurum mukarrerâtı hakkında ezhân-ı umumiye bir devre-i ihtizâz geçirdiği bugünlerde ânın gayrı ahkâma şüpheli nazarlarla bakacağından şüphe buyurmayınız. Mukarrerât-ı esasiyemizin dördüncü maddesi hilâfında hâsıl olan emr-i vâkie menâfi-i memleket namına muvakkat bir zaman için sükût ediyoruz. Bütün samimiyet ve hürmetle arz ederim ki, Erzurum Kongresi’ndeki bi’l-cümle ahkâm-ı müttehazeye riayetkâr ve o uğurda herkesten ziyade fedakâr olacağız. Fakat ânın haricinde yapılacak muameleye iştirak edemeyeceğiz. Gerek zât-ı sâmîlerinin ve gerek rüfeka-yı muhteremenizin de birlikte ittihâz ettiğimiz kararlara hürmetkâr olacağınıza emniyetimiz ber-kemâldir.
Servet ve İzzet Beylerin kongre sualine karşı aynen muttali olduğum cevaplarına mukabil kendilerine yazdığım mütâlaat