GİRİŞ
Taklid, Toplumun içinde bulunduğu kültür tiplerine insanı alıştıran rühi bir makanizmadır. Kültürlerin yayılışında, hattâ bir kültür çevresinden başka kültür çevrelerine kültür unsurlarının geçişinde taklidin rolü büyüktür. (Ülken, 1969, “Taklid? md.). Hâl böyle olunca insan için hem kendi içinde yaşadığı, hem de tesirinde kaldığı toplumun kültürünün mâhiyeti önem arzediyor. Çünkü her ikisi de insanın hayatının şekillenişinde önemli rol oynuyor. İnsanın içinde bulunduğu böyle bir durumu Kur'ân ışığında değerlendirdiğimizde iki çizgi ortaya çıkıyor. Birincisi, Kur'ân” gördüğü, tasvib etmediği “mezmüm taklid” çizgisi. İkincisi, Kur'ân'ın tasvib ve teşvik
ın son derece sakıncalı
ettiği “makbül ittibâ” çizgisi.
Kur'ân'ı baştan sona gözden geçirdiğimizde görüyoruz ki, bir tarafta Kur'ân, atalar kültürüne uyanları aşırı derecede tenkid ederek anlatırken, diğer tarafta yine atalar olarak değerlendirebileceğimiz kimselere uymayı teşvik ediyor. Birbirine çelişki gibi görünen bu iki durumu biraz incelediğimizde aralarında net bir fark görülüyor. Bu fark, birinin vahyi kültüre dayanmaması, öbürünün ise kaynağının vahiy ve gerçekler olmasıdır. Çünkü temeli Hz. Âdem'le atılan tevhid inancı, zamanla ve insanların etkisiyle asli yapısından uzaklaşmıştır. İnsanlar arzuları yönüne meylederek fitri özelliklerini yitirip, kendilerine yeni bir fitrat erdinmişlerdir. Bu fitratların oluşturdukları toplum da Rabbimizin çizdiği ilâhi düzen dışında başka bir düzen oluşturmuştur. Allah'ımız, insan irâdesinin meydana getirdiği bozulmayı peygamberleriyle tekrar tekrar düzeltmiştir. Böylece sonraki nesiller için önlerinde iki seçenek kalmıştır. Birincisi, atalarının, kendi irâdelerinin müdahaleleriyle oluşturtukları yeni bir din, yeni bir inanç, yeni bir sistem. İkincisi ise, Allah'ın bir çok peygamber göndererek sürekli insanın önüne serdiği vahye dayanan sistem. İşte Kur'ân, birinci tip kültüre mensup atalara uymayı körü körüne bir taklid olarak değerlendirip kınarken, ikinci tip kültürü temsil eden kimselere uymayı da teşvik ediyor. Bizim
tezimizin en önemli noktalarından birini bu tesbit oluşturuyor.
Zâten bizim bu çalışmamızdaki maksat, Kur'ân'ın taklide bakışını ortaya koymaktı. Çalışmamızı iki ana bölüme ayırdık. 1. Bölümde, taklid konusunda kısa bir bilgiden sonra,