Türk genel devrimini anlıyabilmek için bunun - akla dayanan kurucu ve yaratıcı bir zihnin verimi olarak - Türk tarihinden doğduğunu bilmek gerektir. İşte bunun Türk Ulusuna mahsus olması da tarihten alınan son uçları, yürüyen hayatın icaplarile karşılaştırarak bir düzen ve bir düzeyde yaratmasındadır.
Bizim devrimimizde bir tek kök ve temel vardır. O da Türk genel devrimi, Türk tarihinden ve ulusun ruhundan doğmuş olmasıdır. Bu şöylece kendiz bir hüküm değildir. İlk adımda asırların tarihsel gidişinde bu büyük ulusun yerini, geçirdiği ucu bucağı yok sarsıntıları gözönüne alarak ulusun taşıdığı fikirleri inanları, kanaatleri bir süzgeçten geçirmekle onun durmadan atılan ruhundaki açık ve yılmıyan kuvveti anlıyabiliriz.
Türk genel devrimi bir rastgele işi değildir. Bunun içindir ki Türk Büyük Devrimcisinin ruhundaki atılımları, onu tutuşturan sebepleri hepsinden önce incelemek gerekir. Ancak o vakit Büyük Devrimcinin hangi kaynaktan esin alarak bunu ulusa ve çevresine nasıl aşıladığını görebiliriz.
Türk devrimini son asırların değişikliklerini hazırlıyan fikirlerle ve daha sonraları yürüyen, göğdelenen Rasyonel, Sosyolojik, Marksist, Faşist rejim ve ideolojileri ile izaha çalışmak da fazla bir iş olur. Kamâlizm bunların üstünde yalnız yaşamak dinini aşılayan ve bütün prensiplerini ekonomik temeller üzerine kuran bir dindir. Ötekilerinde uluslara ve insanlığa zorla ve ağır basarak sarkan ve seken yerler pek çoktur. Kamâlizm, inana damga vurarak kalkınmış değildir. İnanı gönülleri kazanarak yaratmış ve yükselttiği için yükselmiştir. Amaçladığı gaye de ulusun kalkınma davasıdır. Bunu yürüten de hiç şaşmıyan ve şaşırtmıyan say duyuk, selim akıldır. İşte Atatürk'ün büyük eserini toplıyan "Cümhuriyet Halk Partisinin" programı üzerinde bir araştırma gerekliğini bu sebeple duydum.