Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/88

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
88
KÜRK MANTOLU MADONNA


  «Gelin! Gelin!» dedi. Sesinde kahkahalarını zor zaptediyormuş gibi bir eda vardı. Gayet nazik bir tavır takınarak:
  «Size sadece isminizle hitabetmek fırsatını bu kadar çabuk elde ettiğim için bahtiyarım!» diyordu. Kapının önündeki merdivenin üst basamaklarına çıkmış olduğu için başımı kaldırarak yüzüne baktım. Alaca karanlıkta kaldığı için bir şey göremedim. Sözüne devam etmesini bekliyordum. Nitekim hep o gülmeyi andıran sesle, fakat pek ciddî olmıya çalışarak:
  «Demek gidiyorsunuz?» dedi.
  Yüreğim hoplıyarak bir adım ileri attım. Beni memnun edip etmediğini o anda tayin edemediğim bir ihtimal ve aklıma getirmekten korktuğum bir ümitle:
  «Gitmiyeyim mi?» dedim.
  O da iki basamak aşağı indi. Şimdi sokak fenerinin vurduğu yüzü gayet iyi görünüyordu. Siyah gözlerini kurnaz bir tecessüsle yüzümde gezdirerek sordu:
  «Sizi niçin geri çağırdığımı hâlâ anlamadınız mı?»
  Anladım, anladım... İşte geliyorum, diye kollarına atılacaktım. Fakat içimde, bu histen çok daha kuvvetli bir yıkılma, bir şaşkınlık, hattâ bir bulantı duydum. Kıpkırmızı kesilerek önüme baktım. Hayır, hayır! Ben bunu istemiyordum!..
  Kadının eli yanaklarımda dolaştı:
  «Ne oluyorsunuz? Neredeyse ağlıyacaksınız!.. Siz hakikaten bir ablaya değil, bir anneye muhtaçsınız... Söyleyin bakayım, şimdi benden ayrılıp gidiyordunuz değil mi?»
  «Evet!»
  «Bir daha beni Anlantik’te aramıyacaktınız... Öyle konuşmuştuk!»
  «Evet! Yarın gündüzün buluşacağız!»
  «Nerede?»