dum. Hiç birinde tek veya çift olarak oturan ve dansa çıkmıyan kimse yoktu.
Tekrar üzüntülü bir tereddüde düştüm. Acaba bu akşam da yanlış mı görmüştüm? Öyle bir kürkü Berlinde yalnız bir kadın giymiyordu ya? Zaten yüzünü de görmemiştim. Bir akşam evvel sarhoş halimde, alaycı bir tebessümle bana gözlerini diken bir kadını yürüyüşünden tanımama imkân var mıydı? Bakalım dün akşam onu sahiden görmüş müydüm? Yoksa her şey, bu sabahtan beri tefsir
ettiğim gibi bir hayalden mi ibaretti? Kendimden korkmıya başladım. Bana ne oluyordu? Bir tablonun bu kadar tesiri altında kalmak... Sonra oradaki kadının gece vakti karşıma çıktığını zannetmek, sonra ayak seslerine ve kürküne göre hüküm vererek rasgele bir kadının peşine düşmek... Hemen çıkıp gitmekten ve kendimi sıkı bir kontrol altına almaktan başka çare yoktu.
Salon birdenbire karardı. Yalnız orkestranın bulunduğu yerde hafif bir ışık vardı. Dans edilen yer boşalmıştı.
Biraz sonra ağır bir müzik başladı. Sazların arkasından doğru ince bir keman sesi duyuldu. Ses yavaş yavaş yaklaşıyordu. Beyaz ve çok dekolte bir tuvalet giymiş olan genç bir kadın, keman çalmakta devam ederek, aşağıya indi. Gayet alçak, fakat erkek sesine yakın bir alto ile o zamanın modası olan şarkılardan birini söylemiye başladı. Bir projektör, yerde yumurta şeklinde bir daire çizerek, sanatkârı aydınlatıyordu.
Derhal tanıdım. Artık bütün tereddütlerim, bin bir türlü mânâsız tahminlerim uçup gitmişti. İçimi tekrar bir burkulma sardı. Onun burada, etrafına bu kadar yalandan tebessümler saçmıya, bu kadar istemeden şuh cilveler yapmıya mecbur kalarak çalışması bana pek hazin geldi.
Resimde gördüğüm kadını her vaziyette, hattâ kucaktan kucağa dolaşırken tasavvur etmek mümkündü. Fakat
onu böyle göreceğimi aklıma getiremezdim. Bu halinde,
Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/73
Görünüm
Bu sayfa doğrulanmış
73
KÜRK MANTOLU MADONNA