«Of! O kadar çok teşekkür ediyorsunuz ki!»
«Biz şarklılar çok kibar insanlarızdır... Ne düşünüyordum biliyor musunuz? O adam sizi öptü ve ben hiç kıskanmadım?»
«Sahi mi?»
«Ve niçin kıskanmadığımı merak ediyorum!»
Uzun uzun bakıştık. İtimatla, birbirimizi arıya arıya bakıştık.
«Bana biraz da kendinizden bahsetsenize!» dedi.
Peki makamında başımı salladım. Ona birçok şeyler söylemeği gündüzden tasarlamıştım. Fakat bunların hiç biri aklıma gelmiyor, kafamdan yepyeni şeyler geçiyordu. Nihayet karar verdim ve rasgele konuşmıya başladım. Muayyen bir şey anlatmıyor, çocukluğumdan askerliğimden, okuduğum kitaplardan, kurduğum hayallerden, komşumuz Fahriyeden ve tanıdığım eşkıyalardan bahsediyordum. Şimdiye kadar kendime bile söylemekten çekindiğim taraflarım, hiç bana haber vermeden, saklandıkları yerlerden çıkıyorlar ve ortaya dökülüyorlardı. Bir insana ilk defa kendimden bahsettiğim için bütün çıplaklığımla, hiç bir şeyi örtbas etmeden görünmek istiyordum. Ona yalan söylememek, kendimi tahrif etmemek, hiç bir şeyi değiştirmemek için o kadar gayret sarfediyor, hattâ bu gayrette bazan ileri giderek kendi aleyhimdeki noktaları o kadar tebarüz ettiriyordum ki, bu suretle gene hakikatten ayrılmış oluyordum.
Hâtıralar ve uzun zaman zaptedilmiş hisler, daima susturulmuş heyecanlar bir sel gibi, gitgide büyüyerek, kabararak, hızlanarak dışarı akıyordu. Onun nasıl bir dikkatle beni dinlediğini, gözlerini nasıl, söz haline getiremediğim taraflarımı da anlamak ister gibi yüzümde gezdirdiğini gördükçe büsbütün açılıyordum. Bazan tasdik eder gibi ağır ağır başını sallıyor, bazan hayret eder gibi ağzını hafifçe açıyordu. Heyecanlandığım zamanlar ya-
Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/111
Görünüm
Bu sayfa doğrulanmış
111
Kürk Mantolu Madonna