Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/10

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
10
KÜRK MANTOLU MADONNA

muvaffakiyetinden aldığım tavırlariyle göstermekten de hiç çekinmiyordu. Yüzümde, pek ahmakça olduğunu adamakıllı hissetiğim bir gülümseme ile hayran hayran ona bakıyor ve bu halimle kendisine daha çok cesaret veriyordum.
  «Yarın sabah bana uğra», diyordu. «Bakalım, bir şeyler düşünürüz. Sen zeki çocuksundur, bilirim; pek çalışkan değildin ama, bunun ehemmiyeti yok. Hayat ve zaruretler insana birçok şeyler öğretir... Unutma... Erkenden gel beni gör!»
  Bunları söylerken mektepte kendisinin de ileri gelen tembellerden olduğunu tamamen unutmuşa benziyordu. Yayut da, bunu burada yüzüne vuramıyacağımdan emin olduğu için pervasızca konuşuyordu
  Yerinden kalkar gibi bir hareket yaptı, hemen doğruldum ve elimi uzatarak:
  «Bana müsaade!» dedim.
  «Neden canım, daha erken... Ama sen bilirsin!»
  Beni yemeğe çağırdığını unutmuştum. Bu anda hatırladım. Fakat o tamamen unutmuş görünüyordu. Kapıya kadar geldim. Şapkamı alırken
  «Hanımefendiye hürmetler!» dedim.
  «Olur, olur, sen yarın bana uğra! Üzülme canım!» diyerek sırtımı okşadı.
  Dışarı çıktığım zaman ortalık adamakıllı kararmış, sokak lâmbaları yanmıştı. Derin bir nefes aldım. Hava, biraz tozla karışık da olsa, bana fevkalâde temiz ve ferahlatıcı geldi. Ağır ağır yürüdüm.


  Ertesi gün, öğleye doğru Hamdinin şirketine gittim. Halbuki dün akşam evinden çıktığım sırada buna hiç niyetim yoktu. Zaten sarih bir vâitte de bulunmamıştı. «Bakalım, bir şey düşünürüz, bir şey yaparız!» gibi her müracaat ettiğim hayır sahibinden dinlemiye alıştığım beylik