Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/46

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

III. TÜRK TARİH KONGRESİ

yaşayışlar üzerine edinilen bilgiler, ancak o devirlerden kalmış dil varlıkları üzerine dayanmaktadır. Nerede yazılı bir dil belgesi bulunursa, oranın tarihi aydınlanmış demektir. Hiyeroglifler çözülmeden eski Mısır'ın tarihi tanılamamıştı. Çin ve Hint medeniyetlerinin geçmişlerini ancak onların eski yazılariyle öğreniyoruz. Sümer ve Eti yazıları, Mezopotamya ile Ön Asya'nın eski tarihini aydınlattı.

Dilin geçmişini tanımakta da tarihin pek büyük bir rolü vardır. Bir dilin bugünkü durumu, nice yüz veya bin yıllardan beri sürüp gelen bir evrimde doğmuştur. O evrimi tanımak, o dili kullanan ulusun tarihini bilmekle olur.

Birbirlerini karşılıklı olarak ışıklandıran tarih ve dil, aynı zamanda da ulusal kültürün iki şahdamarıdır. Bir ulus varlığının damgaları, ülküde, gelenekte ve dilde birliktir. Ulusal gelenekler, tarih yoliyle tanılır. Gelenek ve dil birlikleri de ülkü birliğini doğurur.

Ulusçuluk, halkçılık, lâyiklik ve devrimcilik ilkeleriyle doğmuş olan Türkiye Cumhuriyeti, yepyeni ve ileri kültür ülküsünü yurdumuzda ancak tarih ve dil yollariyle kurabilirdi.

İşte bundan dolayıdır ki Büyük Kurtarıcı. Atatürk, tarih ve dil devrimlerine en büyük önemi vermiş ve bu iki alandaki çalışmaları hep bir çizgi üzerinde yürütmüştü. Gene bun- dan dolayıdır ki kendi kutsal eliyle kurduğu Tarih ve Dil Kurumlarını her zaman birer öz evlâdı olarak tanımış, yaşadığı zamanda olduğu gibi, hayata gözlerini kapadığı günlerde de bu yavrularını hiç hatırdan çıkarmamıştı.

Yüce Ulusal Önderimiz, Sevgili Cumhur Başkanımız İnönü de, Türk kültürünün tarih ve dil yollariyle elde edeceği gelişimi daha ilk günlerinden beri göz önünde tutmuştur. Geçen yıl Dördüncü Dil Kurultayı'nın ve bugün Üçüncü Tarih Kongresi'nin yüce huzurları ve yüksek himayeleriyle şeref bulması bunu gösterir.

Yeryüzünün ateşler içinde yandığı bu korkunç savaş günlerinde, yurdumuzda bilim ve kültür işleriyle uğraşabilmemiz de gene Yüce Cumhur Başkanımızın ve Cumhuriyet Hükümetimizin yüksek uyanıklığı ile elde edilebilmiş bir nimettir.

Bütün Türklüğün ümitleri, etrafında toplanmış olan O Büyük Başın, bu ezici uğraşmalar arasında bile, tarih, dil,