edüp bizi kazanıla barışdurasın demiş beryik hemân kırk yiğidin boyına aldı arûza yöñeldi taş begleri otururken endi selam verdi aruz yer gösterdi geçüp oturdı aruz eydür
bilürmisin beryek seni neye okıdum beryik buyurun dedi aruz bu oturan begler hep kazana asi olup and içmişlerdür mushaf getürdiler sen dahı and iç dediler beryek eydür
vallahi ben kazana asi olmazam dedi soylamış görelüm ne soylamış
ben kazanuñ nimetin çok yemişem
bilmezsem gözüme dursun
kazaguçda kazılık atın çok binmişem
bilmezsem baña tabut olsun
yahşı kaftanların çok geymişem
bilmezsem baña kefen olsun
ala barigâh otagına çok girmişem
bilmezsem baña zindân olsun
sen kazandan dönmezem bellü bilgil
dedi aruz kakıdı karvayup beyregüñ sakalın dutdı begler beyrege kıyamadılar beryik burada soylamış görelüm ne soylamış
zâlim aruz baña bu işi edecegüñ bileydüm
kazaguçda kazılık atum bineridüm
egni berk demür tonum geyer idüm
kara pulat üz kılıcum belüme bağlarıdum
ala gözlü beglerümi yanıma salarıdum
kavat ben bu işi bilsem böyle gelürmiydüm aldayuban er dutmak avrat işidür avratuñdanmı ögrendüñ kavat sen bu işi dedi aruz eydür
herze merze söyleme kanuña susama gel and iç dedi beryik eydür
vallahi ben kazanuñ ugurına başı komışam ben han kazandan dönmezem dedi