yok kırk nâmerde
kaytabanda kızıl deve gederse senüñ geder
benüm de içinde yükledüm var
komagum yok kırk nâmerde agayılda tümen koyun
gederse senüñ geder benüm de içimde şişlügüm var
komagum yok kırk nâmerde
ag yüzlü kara gözlü kız gederse senüñ geder
benüm de içinde nişânlum var komagum yok kırk nâmerde
altun başlu bân evler senüñ gederse
benüm de içinde odam vardur komagum yok kırk nâmerde
ag sakallu kocalar gederse senüñ geder
benüm de içinde aklı şaşmış bilisi yitmiş bir koca babam vardur
komagum yok kırk nâmerde
dedi dahı kırk yigidine kol saldı kırk yigit bedevî atların oynatdı bogaç hânuñ üstine yıgnak oldı kırk yigidile at depdi savaş etdi kiminüñ boynın urdı kimini tutsak etdi babasını kurtardı babayıla ogul biribirin kucuşup aglaşdılar ahvâllerin birbiriyle söyleşdiler andan obalarına kayıtdılar hân kızı karşu gelüp dirse h3an ile oglını bir arada gördi hak ta'âlâya şükür kıldı kurbânlar eyledi açlar toyurdı sadakalar verdi oglını bagrına basup gözlerin öpdi hanlar hânı bayındır oglana beglik taht verdi dedem korkut boy boyladı soy soyladı bu oguznâmeyi söyledi
anlar dahı bu dünyâya geldi getdi
ecel aldı yer gizledi fânî dünyâ kime kaldı
gelimli gedimli dünyâ şoñ ölümlü dünyâ
kara ölüm geldüginde ag îmândan