23
Yazık oldu şu garibin adına
Doymak olmaz lezzetine, tadına
Her geldikçe yarenleri yadına
Dinmez asla çeşmi yaşı garibin
GARİP eder ben garibe kim baksın
Anam yoktur gelsin göz yaşı döksün
Senem yoktur mezarıma taş diksin
Bir çalıdır mezar taşı garibin
Bir sözile ben tozağa tutuldum
Bu garip ellerde yaktı nâr beni
Hasretin nârına yandım kül oldum
Ahu gözlüm ne haldeyim gör beni
Ne sabra takat var ne dilde mecal
Gönül Mecnun olmuş Leylâsın arar
Vazgeçersem seni yadeller sarar
Görünce abdal eyledi yâr beni
ÂŞIK GARİP gönüllerin uğrusu
Geçmez imiş bu sevdanın ağrısı
Sana ben söyleyim sözün doğrusu
Al sevgilim gel sineme sar beni
Dinleyin ağalar tarif edeyim
Açılır baharda gülü Tebrizin
Düğünde bayramda atlas giyerler,
Bozulmaz yeşili, alı Tebrizin
Tebrizin etrafı dağdır, meşedir
İçinde oturan beydir paşadır
Sekiz bin mahalle yüz bin köşedir
Çarşısı, pazarı, yolu Tebrizin
Pehlivanlar kispet giyer yağlanır
Cümle bezirgânlar anda eğlenir
Üç yüz altmış yükü birden bağlanır
Elden ele gezer malı Tebrizin