Sayfa:Günümüz Toplumunda Mitler Anadolu Halk Efsaneleri Üzerine Genel Bir Değerlendirme.pdf/2

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
folklor / edebiyat

alışkanlıklarını yansıtan, toplumsal bir bilincin ürünü haline getirmiştir.

Mitlerin daha ziyade antik çağ toplumlarıyla ilişkilendirilmesi kaynağının da çok eskilere dayandığının bir göstergesidir. Ancak mitler; sadece arkaik toplumlarla ilişkili bir kavram değildir. Süreç içinde sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların toplumların lehlerine gelişmesi mit olgusunun da değişen ve gelişen biçimiyle uyarlanmasını zorunlu kılmıştır. Geçmişte mitlerin konusunu doğaüstü olaylar, abartılı kahramanlık hikâyeleri ya da dinsel öğeler oluştururken, günümüzde ise daha çok toplumsal yaşamdaki alıntılar oluşturur. Dolayısıyla, tarihsel süreç içinde mitlerin evrilmesiyle birlikte yerini destan, efsane ya da Anadolu halk hikâyeleri gibi kavramlara bıraktığını söyleyebiliriz. Bu çalışmada, günümüz mit olgusunun bir sonucu olarak görebileceğimiz, toplumuzun kültürel bir yönünü temsil eden efsanelerin, Anadolu halk anlatılarında yeri ve önemi analiz edilmeye çalışılmıştır.


1. Genel Olarak Mit Olgusu

Arkaik toplumlardan günümüze gelen birçok edebi ürün bulunur. Bunların içerisinden belki de en anlamlı olan kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarılan mit, destan, efsane ya da masalsı anlatılardır. Çünkü bu eserler, o topluma özgü duygu ve düşünceleri yansıtmakta ve bu özelliğiyle, insan davranışlarının anlaşılması adına önemli bilgi kaynağı sağlamaktadır. Hele ki bu durum küçük ölçekli ya da alt-kültür özelliği gösteren geleneksel toplum yapılarında (ortak bilinç ve ortak hareket etme duygusunun yoğunluğu nedeniyle) daha da anlam kazanmaktadır. Öyle ki bu tür topluluklarda, mitler (mythos) bütününden ortaya çıkan kolektif bir eylem algısı, toplumsal yapıda birlik/kimlik duygusunu güçlendirici pozitif bir etkiye neden olabilmektedir.

Mitlerin sözlü kültürel bir ürün olarak tekrarlanabilir olması, dahası yaşayan bir eser olarak görülmesi, ayrıca kimi araştırmacılara göre dinsel ritüellerin bir yansıması olarak uygulanabilmesi, toplumların simgesel geçmişini açıklaması ve tüm bu özellikleriyle karmaşık bir yapı arz etmesi kökenine ilişkin tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda mitlerin oluşumuna ve yaşadığı tarihe göre birçok açıklama getirilmiştir. Mit genel anlamda söylenen ve duyulan bir söz, masal, öykü ya da efsane anlamına gelen bir anlatıya karşılık gelmektedir. Geçmişi eski çağ tarihine-Eski Yunan tarihine- kadar uzanan mitler savaş, adalet, din, iktidar ve mücadele gibi konularla anılır. Geçmişten bugüne aktarılarak süregelen mitler, tanrıların doğuşunu, özelliklerini ve aralarındaki ilişkilerini, insanların, şehirlerin ve dünyaların nasıl ortaya çıkmış olduklarını açıklamaya çalışır. Ve özetle toplumu ilgilendiren, geçmişe ilişkin kültüre dair pek çok kompleks olaylar dizisi mitler içinde değerlendirilir. Dolayısıyla erken dönem araştırmalar daha çok Yunan kaynakları üzerinedir. Bu manada mit, sözcüğünün kökenine ilişkin verilerin Antik Yunan'a dayandığı ve Yunancada geçen gerçek dışı, kurmaca ya da hayal anlamına gelen “mythos” ve doğru, mantıklı ya da gerçek bilgi anlamında kullanılan “logos” sözcüklerinin bir karşıtlık ilişkisinden ortaya çıktığı yönündedir. Oysaki mit kavramı, Antik Yunan toplumu ile sınırlanmayacak kadar geniş bir özellik gösterir. Diğer toplumlara ilişkin incelemeler özellikle 19. Yüzyılda arkeoloji ve filoloji araştırmacılarının, Mezopotamya ve Doğu halklarını incelemeleriyle gerçekleşmiştir. Ancak asıl veriler antropologların etnoğrafik çalışmalarından elde edilmiştir. Sümer, Babil, Hitit ve Asur mitlerine iliş-

56