Sayfa:Fethullah-Gülen-Davası-İddianamesi.pdf/47

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

4- Üzerinde 4 yazarak işaretlemiş olduğumuz kasetin çözümünde yer alan konuşmaların bazı bölümleri aşağıya alınmıştır:

Oyunu dünyaya göre oynuyoruz, bütün dünyaya talibiz. Hazreti Muhammed’in davası dünyanın bir yerine, bir kıtasına münhasır kalamaz. Bunu şimdiye kadar böyle görenler bu şekilde hareket etmişlerdir. İ’la-ya imkan verilmemiştir. Bize bir kısım imkan ve fırsatların verildiği kanaatindeyim. Gelin dünyanın bütün bucağına Nam-ı Celili Muhammedi-yi duyuralım.

...bu enerjisini Hazreti Bediüzzaman Nurs Köyünde kullanmamış, Van’da kullanmak istemiş, Urfa’da kullanmak istemiş, İstanbul’da kullanmak istemiş, şimdi o Nurs’ta mini bir köy. Yaz günü bile ancak eşek ile gidilebilir. Böyle bir köyde himmetini sarf etseydi, Bediüzzaman değil, Molla Sadık olarak kalırdı ve oradaki mollalardan herhangi bir molla olurdu... iyi olmazdı orada, o dağın başında, bir ziya zuhur eder ve orada söner giderdi.

5- Üzerine 3 yazarak işaretlediğimiz kasette yer alan konuşmaların bir bölümü aşağıya alınmıştır.

O, Manisa müftüsü vardı. İlhan ARMUTÇU, öyle diyor, “saçlarım beyaz, bıyıklar simsiyah, o zaman Saim efendi ölünce bıyıklarım da beyazlamaya başladı. Kulluğum artmıştı. Yani senin kafanı da mutlaka İsmet Paşa ellemiştir. Çünkü Hızır’ın bastığı yerler yeşerirmiş, deccalın bastığı yerler de kurumuş, yani bir şey var burada. Bu Halkçılar benim başımı İsmet Paşa’nın okşadığını bilseler bana sempati duyarlar... 1516 yaşında bir çocuktum. Fakat millet hiç sevmiyormuş Erzurum’da. Çünkü çocuklar arabaya binmişler, o gelecekmiş diye, Kamyona, o zaman böyle otobüs filan çok yok, kamyon, kamyonla onu karşılamaya gidiyorlar ve birkaç çocuğu böyle çığırtkan şartlandırmışlar, işte bunlar arabanın içinde bağıracaklar, ya ya ya, şa şa şa, çok meşhurdur bu İsmet Paşa, çok yaşa, hangi sokaktan geçtik ise çocuklar melunu taşa tuttular.””... fakat kamyondaki halkçılar çok kafirdir yani.

...ve Cumhuriyet döneminde ilk kadının asıldığı yerdir Erzurum. Çarşafını çıkarmıyor diye, ilk defa Cumhuriyet Caddesinde asılmış bir kadın.

İyi bir Osmanlı şehridir fakat saffetini koruyamamıştır, biraz bozdu, asker bozdu... asker, subay kadınları açık gezince yeni yetişen nesiller böyle mekteplerde, zor noktalar.

...mesela Erzurum’da ben genelde çarşaflı kadınların yüzlerini açtığı dönemi gördüğümde çok afallamıştım. Allah, bu kadınlar nasıl oluyor böyle yüzlerini açıyorlar diye, çok yadırgamıştım. Peçe, o zaten milli.


VIII-ORTA ASYA TÜRK CUMHURİYETLERİ’NDEKİ OKULLAR:

Yeni Hayat isimli derginin Haziran 1999 tarihli sayısının 25 nci sayfasında yayınlanan ve Türk Cumhuriyetlerindeki Fethullah GÜLEN grubuna mensup bir kişinin Türkiye'de ağabey adını verdikleri kişilere yazdığı mektuplardan birisinin bazı bölümleri aşağıya alınmıştır.

...oradaki Mevlan Pirdevs rüyasında Türkiye’ye gitmiş. Bir büyük dershanede Nurani yüzlü bir zat Özbekistan’dan geldiğini öğrenince “Kardeşim Risaleyi Nur Özbekistan’a bir güneş gibi doğdu. Hazreti Üstad’ın her talebesi bir güneş gibidir, kıymetini bilin” demiş. Üç ay Risale-i Nur’u anlama mücadelesi veren Mevlan Firdevs, anlamaya başladığı günlerde gördüğü bu rüyayı bir teşvik ve tebrik olarak kabul ediyor.

-47-