Sayfa:Denizli'de Hızır ve Hıdrellez.pdf/6

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
www. turukdergisi.com
Mevlüt Metin Türktaş

Hızır’ın insanları sınadığına dair bir anlatı da şöyledir: Acıpayam’ın Dodurga köyünden Burdur’da yapılan bir güreş etkinliğine katılmak için yola çıkan cılız ve çelimsiz Amadalı Pehlivan’ın, Çat Boğazı deresine gelince karşısına ak sakallı yaşlı bir adam çıkar. Yaşlı adam dereyi geçemediğini bahane ederek Amadalı’dan yardım ister. Amadalı yaşlıyı sırtına alarak dereden geçirir ama yaşlı adam tekrar geri götürmesini ister. Bu böyle defalarca devam eder ama pehlivan bu duruma hiç itiraz etmez. Bu sabrının neticesinde yaşlı ihtiyar “Oğlum, bundan sonra sırtın hiç yere gelmesin” diye dua eder ve o zamandan sonra Amadalı Pehivan’ı hiç kimse yenemez (Akgün 2011). Acıpayam’ın Dedesil şimdiki adıyla Dedebağ Mahallesi’nde vaktiyle Tembel Pehlivan namıyla bilinen bir pehlivan varmış. Bu pehlivan ilk zamanlarda katıldığı bütün güreşlerde yenilirmiş. Bu yüzden de köylüsü diğer güreşçiler bunu güreşlere götürmek istemezlermiş. Yine günün birinde komşu köylerden birinde güreş olacakmış. Köyün güreşçileri toplanıp gitmişler ama bunu götürmek istememişler. O da onların arkasından ağlaya ağlaya giderken karşısına Pir Nur denilen ak sakallı birisi çıkmış. Oğlum niye ağlıyorsun deyince, “Ben bütün güreşlerde yeniliyorum arkadaşlarım da beni almadılar” demiş. Bunun üzerine Pir Nur “Bir daha Allah senin sırtını yere getirmesin. Sen çok temiz kalpli bir insansın” demiş. Ondan sonra da katıldığı bütün güreşlerde hep galip gelmiş ve ünü bütün bölgeye yayılmış (Aykar 2016). Çivril ilçesine bağlı Sundurlu köyü yakınlarında Çeç Tepeler denen iki tane tepe vardır. Kurak geçen yıllardan birinde çiftçinin birisi harman yerinde çeç savurmaktaymış. Bir dilenci gelmiş ve çiftçiden biraz sadaka istemiş. Çiftçi, mahsul az oldu diye dilenciye sadaka vermek istememiş. Bunun üzerine dilenci oradan ayrılırken beddua etmiş ve arpa, buğday çeçleri taşa dönüşerek birer tepecik halini almış. Meğer çiftçiden sadaka isteyen kişi, dilenci kılığındaki Hızır imiş (Osan 2006: 59). Güney ilçesinde eskiden kadınlar cuma akşamları hamur yoğurdukları zaman, hamuru Hızır gelip mayalayıverecek diye mayalamadan bekletirlermiş. Gece Hızır gelir hamuru mayalarmış. Mayalanıp iyice kabaran hamuru, kurutup saklarlar, bir yıl boyunca diğer mayalamalarda kullanırlarmış. Hızır’ın gelip hamuru mayalaması bazen üç gün üç geceyi bulurmuş. İnsanlar Hızır’ın mayaladığı hamurun bereket getirdiğine inanırlar ve herkes hamurunu o mayadan yapmaya çalışırmış (Tavacı 2011). Honaz ilçesinde, Hacca gitmek için hac sırasına yazılan bir kadına beş altı sene beklemesine rağmen hac sırası gelmemiş. Kadın, bir yaz gününde evinde otururken, yanına oralı olmayan ve tanımadığı hafif sakallı, yaşlı bir adam gelmiş. Adam kadına: “Benim yiyecek bir şeyim yok, bana bir şeyler versene” demiş. Kadın da ona karnını doyurabileceği bir şeyler ve para vermiş. Adam verilenleri alıp “Sağol, istediklerin gerçekleşsin, istediğin yere gidersin inşallah” demiş ve birden ortadan kaybolmuş. Bu olayın gerçekleşmesinden birkaç gün sonra kadına, beklemiş olduğu Hac sırasının en lüks yerden çıktığı müjdelenmiş. Kadın, kendisine çok istediği Hac sırasının gelmesini yardım ettiği o yaşlı kişiye bağlamakta ve onun Hızır as. olduğuna inanmaktadır (Özkadir 2012).

Yörede Hızır’ın özellikle bolluk ve bereket getirdiği konusundaki inanışların çokluğu dikkat çekmektedir. Bu yüzden yöre halkı, 6 Mayıs Hıdırellez gecesinde Hızır’ın hanelerine uğraması ve hanelerini bereketlendirmesi için geleneksen davranışları yerine getirmeye özen göstermektedirler. Yöre halkına göre bu geleneksel davranışlar sadece 6 Mayıs gecesi ile sınırlı değildir. Hızır, iyi insan olan, yardım sever olan, inançlı olan insanların hanelerine uğramaktadır, bunun için de bu özellikleri hem daim yaşatmak gerekmektedir.


Hıdırellez’le İlgili İnanış ve Uygulamalar


TURUK International Language, Literature and Folklore Researches Journal 2021, Year 9, Issue 25 Issn: 2147-8872

168