İçeriğe atla

Sayfa:Değirmen.pdf/70

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfada istinsah sırasında bir sorun oluştu

duğun yerler buradan daha aydınlık olsun. Buraya gelmek, tekrar başını göğsüme koymak, ellerini böyle yumruk yaparak avucuma vermek istediğin anlar olacaktır. O zaman hiç düşünmeden gel; beni kitaplarımın temiz arkadaşlığından ayıracağından korkma... Ve bu eve girerken içinden hiçbir tereddüt geçmesin: bu odanın eşiğine bilmem şimdiye kadar senden daha temiz biri ayak bastı mı?" Sonra elimi yanağında gezdirerek sordum: "Geleceksin, değil mi?"

"Ya... Geleceğim!" dedi. Başını bana doğru çevirdi. Ağlamaktan kızaran gözleri gülümsüyordu. Onu tekrar göğsüme bastım.

"Ben artık gideyim!" dedi. Doğruldu. Yanıma oturdu; üstü- nü başını düzeltmeye başladı, ara sıra yüzüme bakıp tekrar gülümsüyordu.

Hazırlanıp ayağa kalktı, sordum:

"Niçin bu kadar erken?"

Çok hafif bir sesle cevap verdi:

"Caddeler büsbütün tenhalaşmadan..."

Sustum. Gözleri mahzunlaşmış, dudaklarındaki gülümseme silinivermişti. Kadife yakalı siyah mantosunu giydirdim. Başını hafifçe sağa bükerek:

"Allahaısmarladık..." dedi ve ellerini uzattı. Onları alarak dudaklarıma götürdüm. İçimde müthiş bir ağlamak ihtiyacı vardı, kendimi tuttum.

Ellerini çekti ve ayaklarını sürüyerek ağır ağır kapıya kadar gitti. Orada bir an durdu. Arkasına dönerek yüzüme baktı. Ve birdenbire bana doğru koştu. Kollarını boynuma attı; yüzümü tekrar tekrar ve kısa aralıklarla delice öpmeye başladı. Dudakları ateş gibiydi ve vücudu titriyordu. Kendimi toplayıp onu tutmaya vakit kalmadan sıyrıldı, gözyaşlarını silmeye çalışarak kapıya koştu. Bir saniye sonra merdivenlerde kayboldu.

Bulunduğum yerden kımıldayamıyordum. Tahta merdivenleri koşarak inen ayak sesleri çabucak uzaklaştılar, işitilmez oldular. Ben daha uzun müddet, belki yarım saat, belki daha fazla, aynı vaziyette kaldım ve dinledim. Kanepeye gidip oturarak masanın üstünden bir kitap aldım.

1930

73