İçeriğe atla

Sayfa:Değirmen.pdf/109

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfada istinsah sırasında bir sorun oluştu

çalışıyordu. Şimdi başka arkadaşları, başka ahbapları vardı.

...................

Ah, reis bey, sevmek, hele benim gibi sevmek berbat bir şeydir. Hayatımda yalnız o vardı. Gözümü kapadığım zaman onu, açtığım zaman onu, uyuduğum zaman onu, uyandığım zaman onu görüyordum. Halbuki ben onun için bir hiçtim; gelmiş ve geçmiş birisi... Nasıl anlatayım efendim, çorabının yırtığı, şapkasının kurdelesi kadar benimle alakadar olmuyor, evlerindeki kedi kadar bile beni sevmiyordu. (Dinleyiciler arasında iki üç kişi güldü. O, müfrit* jestler yaparak, ellerini göğsüne vurarak devam etti.) Ne yaptımsa, reis bey, fayda etmedi. Üstüne düştükçe benden kaçtı. Her şeyi açıkça söylemek istiyor, fakat cesaret edemiyordum. Hatta bir akşam, arkadaşların tertip ettiği bir vapur gezintisinde, ona bir kelime, "Seni seviyorum!" kelimesini söyleyebilmek için, içtim, yıkılıncaya kadar içtim. Beni dinlemedi bile... Yanına gittiğim zaman kaçtı, en sonra da: "Sarhoş olduğun zaman çok müziç** oluyorsun!" dedi. Artık birbirimize karşı son derece soğuk ve resmiydik. Gelelim asıl vakaya reis bey: Bir gün buna birkaç arkadaşıyla beraber yolda tesadüf ettim. "Adliyeye gidiyoruz" dediler, "Necmi'nin muhakemesine. Haydi bize yer bul!.." Döndüm; ona hizmet etmek bile tatlıydı. İçeride yer bulamadik. Fevkalade üzüldüler. Adeta büyük bir fırsatı kaçırmış gibi telaş ediyorlar, "Ne diye az daha erken gelmedik!.." diyorlardı. Bir han bekçisini para için keserle parçalayan bir katilin muhakemesine bu kadar alaka göstermek bana garip geldi; bu alelade bir merak falan değil, bir hırstı.

* Aşırı.

    • Can sıkıcı, rahatsız edici.