Sayfa:DOSTLAR TİYATROSU’NUN YENİDEN ÜRETİMİ ABDÜLCANBAZ’DA YABANCILAŞTIRMA.pdf/23

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

Emine Candan İRİ

"FAYRABÎ Özüm ziyaret-ül ticaret vel diyar-ül Musul.
KATİNA Vre ne diyorsun?
FAYRABÎ Arrapça konişirem. Maruzât zarurî vel ziyaret-ül katî.
FETTAH (Yandan) Arapça değil mi, uydur uydur söyle.
KATİNA Vre kimsin vre?
FAYRABÎ İnşallah muhaverat-ül mümkün Maddam Katterina. Özzüm tellâl-ül avrat.
KATİNA Ne avrati?
FAYRABÎ Evrat-ül nefis, el vücut vel endam nefis-ül nefais.
KATİNA Anlamisim vre, kari satazaksın? Vre pezevengi yureyimi agzimda getirdin."
(s. 60).

Buna benzer bir durum, Fransız sömürge askeri Bomboko ile Abdülcanbaz'ın, uyduruk Arapça dozunun daha da artırıldığı diyaloğunda da yaşanır. Dilin bu yabancılaştırmalı kullanımı, seyirciyi yanılsamanın tuzağına düşmekten kurtaran sarsıcı bir etken olarak değerlendirilmelidir. Dilin bu tür öykünmeci kullanımına geleneksel tiyatroda da rastlanır.

Abdülcanbaz'da öne çıkan bir diğer y-efekti, çoğu kez cehalete dayalı yanlış anlamalarla ortaya çıkan gülünç sahnelerdir. Oyunun takdim kısmında Fayrabî'nin yanlışlıkla Tarzan'ın resminin arkasından çıkması, Mustafa Zuhurî olması istenen kabadayı Yengeç'in adab-ı muaşeret dersleri sırasında Gözlüklü ve Sürmegöz'ün yönlendirmelerini anlamakta güçlük çekmesi, Sürmegöz'ün eşi Safinaz'ın safça tavırlarının beraberinde getirdiği yanlış anlamalar ve telaffuzlar, Abdülcanbaz'ın Ruhsar'ı kaçıracağı sahnede Zuhurî'nin onun uyduruk İngilizcesini anlama çabası, bu gülünç sahnelerden yalnızca birkaçıdır. Oyunda özellikle geleneksel Türk tiyatrosunun bir yansıması olarak sıklıkla başvurulan bu tür yanlış anlamalar ve bunların doğurduğu güldürü unsuru, özdeşleşmeye ve yanılsamaya ket vuran, böylelikle seyirciyi oyunu belli bir mesafeden gözlemleyen bir konuma taşıyan yadırgatıcı bir nitelik taşır.

Sonuç

Bertolt Brecht'in Epik tiyatro kuramı, gerek politik-ideolojik içeriği gerek dramatik tiyatronun duvarlarını yıkan yenilikçi biçemi bakımından yirminci yüzyılın ikinci yarısında, özellikle 1960'lı, 1970'li yıllarda, toplum düzeninin eleştirisine yönelen Türk oyun yazarlarının ilgi odağı hâline gelir. Geleneksel Türk tiyatrosunun göstermeci anlatımından ve açık biçim olanaklarından kaynaklanan anti-il-

 

Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları - Sayı: 23-2020 - ISSN: 2548-0472256